19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

HASAN BÖGÜN / Hamas’ı kim ikna etti? (tamamı)

HASAN BÖGÜN / Hamas’ı kim ikna etti?  (tamamı)
A+ A-

Hamas’ı kim ikna etti?

Her zaman karşılaştığımız durumdur. Bazı aydınlarımız, toplumsal olaylara yaklaşırken, gerçekliği bütün olarak ve bütün yönleriyle görmez. Gerçeklik oldu mu saf olmalıdır. Gerçekliğin çelişmeli olduğu lafta kabul edilse bile, iş gerçekliği anlamaya gelince çelişmeli karakteri unutulur. Esas yan-ikincil yanlar, olayların gelişme yönü, arkada kalan yön ayrımları yapılmaz.
Tahrir Meydanı madem düzeni kökten değiştirip kafamızdaki ideal iktidarı kurmamıştır, o halde halk hareketi değildir. Hatta, ABD’nin, artık işine yaramayan Zeyn El Abidin Bin Ali’yi, Hüsnü Mübarek’i saf dışı bırakmak için başlattığı ve yönettiği bir harekettir. Değil mi ki “Sorosçu gençlik hareketi,” Müslüman Kardeşler gibi şu ya da bu ölçüde emperyalizmin güdümündeki kuvvetler hareketin içinde faaldir ve güç toplamışlardır, başka türlüsü mümkün olamaz.
Bu görüşler, özellikle ulusalcı çevrelerdeki Arap düşmanlığından da beslenmektedir.
Oysa adı üstünde, halk hareketi… Halk hareketine bütün siyasi kuvvetler, ABD’si, Avrupası, Sorosçusu, Müslüman Kerdeşler’i, devrimcisi, herkes bulunduğu yerden müdahale etti. Müslüman Kardeşler güç de topladı. Ama dipten gelen halkçı talepler, derinden derine kendilerine tek gerçek yanıtları verecek devrimci kuvvetlerin oluşumunu da hızlandırdı. Bu bir yana, şimdiden emperyalizmi Ortadoğu'da zayıflatan sonuçlar da ortaya çıkmaya başladı. Mısır-İran yakınlaşması gibi, Mısır'ın El Fetih ile Hamas'ı anlaştırması gibi...
***
Ama işte kafa karışıklıkları Filistin milli birliğinin sağlanması olayında da görülüyor. Hamas’ın ABD tarafından Suriye-İran ekseninden uzaklaştırıldığı ve El Fetih’le anlaşmaya ikna edildiği, Mısır'ın bu konuda ABD adına hareket ettiği yaygın olarak dile getiriliyor. Bu durum sırf bize özgü de değil. Mısırlı gazeteci Hamas lideri Halit Meşal'e “Suriye'yi terkedecek misiniz” diye sorabiliyor.
Sorunun arkasında, yine aynı mantık örgüsü var. Bu mantık örgüsü, Hamas ile Suriye'de istikrarı bozmak ve Suriye'yi Batı'nın müdahalesine açık hale getirmek isteyen kışkırtıcı gruplar “aynı dinsel zemini paylaşıyor” ön kabulüne dayanıyor. Sözüm ona Sünni Hamas, Suriye yönetiminin hoşgörülü davranma çizgisini terk ederek, yine Sünni kökenli olan kışkırtıcı çeteleri bastırmaya yönelmesinden rahatsız oldu. Arka plandaki ABD'nin yeni Ortadoğu planlarına uygun hareket eden Mısır'ın Gazze kuşatmasını kaldırmasından sonra, Suriye ve İran'dan uzaklaşarak Mısır'a yöneldi. Dolayısıyla ABD'nin istediği düzleme kaydı.
Bu mantık örgüsünün, diğer her şey bir yana, Hamas'ın El Fetih ile anlaşma sürecinde, neden Ankara'daki ABD eşbaşkanlığını devreden çıkardığı sorusuna yanıtı yoktur. Hamas Kahire'ye giderken, “Hamas'ın hamisi” pozuyla Arap dünyasında prim yaparak ABD'ye kendisini beğendiren AKP'ye haber verme gereği bile duymamıştır. Sürecin hiçbir aşamasında çağrı almayan AKP, Hamas-El Fetih anlaşmasını bozucu müdahalelere bile kalkışmıştır. AKP'ye, İsrail'le ilişkileri düzelterek müdahil olma yolu bırakılmıştır.

hasanbogun@aydinlikgazete.com

Son Dakika Haberleri