FETÖ, küresel Gladyo olarak faaliyetini sürdürecek

AKP, Cumhuriyet’le doku uyuşmazlığından muzdarip.

Bütün sembolleriyle kavgalılar.

Milli günlere alerjilerini de hiç saklamıyorlar.

Nem kapmadıkları bulut kalmadı.

30 Ağustos, hedeflerindeki gün.

Törenleri ya iptal ediyorlar. Ya da yasaklıyorlar.

***

İstanbul Valisi de öyle. Adını yazmak gereksiz. Devletin değil hükümetin valisi.

Dün duyurdu: 30 Ağustos resepsiyonunu iptal etmiş.

Gerekçesi: “Şehit olan güvenlik güçleri ve vatandaşlarımızın mukaddes hatıralarına duyulan saygıdan dolayı.”

Kafaya bakın: Kurtuluş Savaşı’nı anmayı, şehitlere saygısızlık sayıyor.

Seviye fazla düşük. Kurnazlık bile değil.

Şehitlerle kendi noksanını örtmeye yelteniyor.

***

Böylesi kafalar:

Milleti birleştiremez.

Vatan mücadelesine önderlik edemez.

***

Çağrımız belli: Bugün evde kalmayın. Herkes, en yakınındaki 30 Ağustos anmalarına...

Ben TGB’nin düzenlediği yürüyüşte olacağım.

18.00’de İstanbul/Tepebaşı’nda buluşuyoruz.

***

Fetullahçı Terör Örgütü/FETÖ ile devam edelim.

Doğu Perinçek demiş ki: “(Artık) Birinci tehdit FETÖ değil.”

Niçin: “Örgüt dağılmış, ezilmiştir.”

Ayrıca: “Toparlanmasını pek mümkün görmüyoruz.”

Öncelikli tehdit nedir: “ABD koridorundan gelecek tehlike daha da öne geçmiştir” (28.8.2016).

Kastettiği: ABD destekli PKK bölücülüğü.

***

Perinçek’in temel süreçlerle ilgili duyargaları güçlüdür. Stratejide sismograf gibidir.

Tespitleri gelişmelerle uyumlu.

Sahaya bakalım: “Darbe” girişimi oldu. Üzerinden henüz 40 gün geçti.

TSK, Suriye’de Amerikan koridoruna girdi (24.8.2016).

İki anlamı var harekatın.

Bir: Türkiye, iç cephede FETÖ riski görmüyor.

İki: TSK, sendeledi fakat düşmedi. Koridoru parçalayacak kadar kendisine güveniyor.

Bu, ABD’ye meydan okumadır.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da bunu vurguladı: “TSK, gücünden hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi” (29.8.2016).

***

Sonuç: FETÖ Türkiye’de belli oranda ezildi.

Yakın zamanda hamle yapacak gücü kalmadı.

İçte, en fazla, Amerikancı cephenin yedek gücüdür.

Oysa, uzun süredir asli kuvvet konumundaydı.

***

Fakat: FETÖ’nün Türkiye’de ezilmesi sorunu bitirmiyor.

Çünkü: Klasik Gladyo örgütlerinden farklı.

Evet: 40 yıl kadar önce ülkemizde örgütlendi.

Ağırlıklı faaliyet alanı burasıydı.

İlk iktidar hamlesini de Türkiye’de yaptı.

Ama bugün 150 kadar ülkede faaliyet gösteriyor.

***

Bilinir: Klasik Gladyo iki özelliğe sahip.

Bir: NATO merkezlidir.

İki: Temel faaliyet alanı NATO ülkeleridir.

***

Şimdi biliyoruz ve görüyoruz. FETÖ, özel ve farklı bir model.

Bir: Önce müşterek noktalarını kaydedelim. FETÖ de NATO merkezlidir.

Direksiyon yine ABD’nin elindedir.

İki: Temel farklılık coğrafyada. Faaliyetinde ağırlık merkezi NATO dışındadır.

Yani FETÖ, NATO dışındaki gizli görev gücüdür.

***

FETÖ’nün faaliyet alanında dört siyasi coğrafya öne çıkıyor.

İlk alan: Eski Sovyet coğrafyası. Öncelikle Orta Asya Türk Cumhuriyetleri.

İkinci alan: Yine Sovyet sonrası Balkan ülkeleri. Bosna ve Arnavutluk öne çıkıyor.

Üçüncü alan: Diğer Müslüman ülkeler.

Dördüncü alan: Afrika.

***

Dolayısıyla: Örgüt, Türkiye’de darbe yedi. Bu tamam.

Fakat, altını çizerek kaydediyorum: FETÖ’nün NATO görevi sürüyor.

Geçenlerde örgütten üst düzey bir isimle konuştum. Zamanında yurt dışına çıkarılanlardan.

“Darbe” sonrası örgüt bünyesindeki değerlendirmeleri anlattı. Söylediklerini özetliyorum.

***

Bir: “Türkiye’ye gereğinden fazla önem vermişiz.”

“Oysa Türkiye, faaliyet alanlarından sadece biri.”

Not: Burada FETÖ ile IŞİD arasındaki benzerliğe dikkat.

Biliniyor: IŞİD, “küresel cihad” diyor.

Fetullahçılık da bütün dünyayı faaliyet alanı görüyor.

***

İki: “Okullarımız Türkiye dışında en az 20 yıldır faaliyette.”

“Mezunlarımız, şimdiden birçok devlette üst düzey makamlara geldi.”

***

Üç: “Başka ülkelerde iktidara niçin gelmeyelim?”

Gerçek mi, kendi tabanlarına mesaj mı, emin değilim.

Fakat, bazı ülkelerde mesafe aldıkları biliniyor.

Sonuç: FETÖ’den yurt dışında yeni bir iktidar hamlesi bekleniyor.

“Darbe” şeklinde olması gerekmiyor.

Konuşulan: Bir biçimde iktidarı devralabilirler.

***

Aday ülkelere bakalım.

Orta Asya’da Kırgızistan, en çok üzerinde durulan ülke.

Başkent Bişkek’ten ciddi bir kaynakla konuştum. Bilecek durumda.

İhtimal vermiyor. Gerekçesi de sade: “Ordu çok zayıf. Mevcudu 10 bine yakın.”

“Orduyu ele geçirdiler diyelim. Buradaki Rus üssünü kontrol etmeye güçleri yetmez.”

***

Kaynağım başka adres gösteriyor: “Siz asıl Kazakistan ve Özbekistan’a dikkat edin.”

Ona göre iki ülkenin zaaf noktası: “Kazak Nazarbayev de, Özbek Kerimov da yaşlandı... Yerlerine meşrû, güçlü iktidar adayı yok...”

Yani: İktidar boşluğu oluşması muhtemel.

Özet: FETÖ’nün “küresel” iktidar hesaplarını da izlemeliyiz.