Fethullah Amerika’da fikirleri iktidarda

15 Temmuz’dan sonra yazdığım yazılarda, “Darbe ile mücadele için darbenin ideolojisiyle mücadele şarttır!” biçiminde önemli bir tespitim oldu.

AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “darbeci ideolojiden etkilenenler”i yakalayıp cezalandırıyor ama asıl “etkileyen”e toz kondurmuyor.

Hükümet ve Erdoğan’ın, darbenin yöneteni olarak gösterdiği kim?

-Fethullah Gülen!

Peki onun fikir babası kim?

-Öğretmeni olan Said-i Nursi!

Fethullah Gülen’i bu konuma yükselten kişi, tam bir Amerikan (NATO) elemanı ve Papa hayranı olan Said-i Nursi’dir.

O Fethullah’ı yetiştirmiş, Fethullah da onu taklit etmiştir:

* Said Nursi, 1950’de Batı Hıristiyanlığının lideri Papa 12. Pius’a mektup yazıp Amerikan projesi doğrultusunda işbirliği teklif etmiştir. Böylece meşhur diyalog işini başlatmıştır.

* Fethullah Gülen de Papa 2. Jean Paul’e 9 Şubat 1998’de mektup yazmış, dinlerarası diyalog denilen süreci canlandırmıştır.

Bu süreçte, Muhammed İslamı yerine “İbrahimi Dinler” projesini geliştirmiştir. Bu İbrahimi Dinler projesi, Nurcu Said ile öğrencisi Fethullah’ın ortak yıkım projesidir.

(İlginçtir ki aynı tarihlerde PKK elebaşısı Öcalanda aynı Papa Jean Paul’e “Aziz Peder!” diye mektup yazmış, saygılarını sunmuştur.)

İşte darbenin gerçek fikir babası, Amerikan emperyalizminin Türkiye’deki gönüllü propaganda elemanı Said-i Nursi’dir.

AKP iktidarı, bu Amerikancı Said’in fikirlerini bugün okullarda çocuklarımıza “din” diye dayatıyor.

19 Kasım tarihli Aydınlık’ta Özlem Konur Usta imzasıyla yayımlanan “İlköğretimde Nur Dersleri” isimli haber bunu pek açık biçimde gösteriyor. İstanbul’da devlete ait okullarda Papacı Said-i Nursi “Büyük İslam Âlimi” diye tanıtılıyor, onun yazdığı akıl ve insan düşmanı yazılar, çocuklarımıza ezberletiliyor.

Kim yapıyor bunu?

AKP hükümetinin milli eğitimdeki elemanları yapıyor.

Görüyorsunuz: Fethullah’ın kendisi çok kötü ama zihniyeti çok iyi...

AKP o zihniyete sarılmış; Türkiye’yi FETÖ’cü liderin istediği biçimdeki insanlarla doldurmak için okulları kullanıyor.

Bu iktidar eğer Fethullah Gülen’i gerçekten terörist olarak görse onun zihniyetini okullarda yaymak yerine, ÜST AKIL’ın ajanı bu ideolojiye de savaş açardı.

Görüyorsunuz: Adamın kendisi sürgünde ama fikirleri iktidarda...

BU ERDOĞAN ERGENEKONCULUKTAN YARGILANIRDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan gezisi dönüşünde şöyle demiş: “Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. ‘Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği’ dememeli. (...) Mesela, ‘Şanghay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?’ diyorum. Bunu Sayın Putin’e olsun, Nazarbayev’e olsun, şu anda Şanghay 5’lisinin içerisinde olanlara da söyledim.”

Dikkat ettiniz mi, sanki Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek konuşuyor... Sayın Perinçek bu fikirler yüzünden Ergenekon Terör Örgütü üyesi gösterilerek yıllarca Silivri zindanında yatırılmadı mı?

Peki ne diyordu Ergenekonculukla suçlananlar:

* “Avrupa Birliği bizi oyalıyor. Onlar Türkiye’ye karşılar.”

Şu işe bak ki bugün Erdoğan da aynısını söylüyor.

* Ergenekoncular, adını vererek ABD’nin terörü desteklediğini söylüyordu.

Erdoğan ise “Üst Akıl” diyerek aynı yeri suçluyor.

* Ergenekoncular, ABD’nin ve AB’nin dayatmalarına karşı Avrusya seçeneğini gündeme getirmişlerdi.

Erdoğan şimdi o seçeneğin içinde yer almak için başvuru yapıyor.

* Ergenekoncular, Fethullahçı Örgüt ve PKK ile mücadele edilmeli, diyordu.

Erdoğan şimdi bu terör yapıları ile mücadelede başı çekiyor.

Laiklik konusu dışında Tayyip Erdoğan’ı getirip Ergenekon Terör Örgütü üyesi yapabilirsiniz.

Görüyorsunuz: Dış ve iç maddi şartlar, Ergenekon’un avukatlarını Ergenekon’un sanıklarından birisi konumuna itebiliyor.

O yüzden umutsuz olmayın.

BİLMECE

- Türkiye’de çocuk yaştaki kızların evlendirilmesinin en düşük olduğu il hangisidir?

- Sebebi, bu kenttekilerin Yavuz Sultan Selim’den nefretleri olabilir mi?

- Çocuk gelinlerin en yoğun olduğu bölgenin Yavuz Sultan Selim’in 500 sene önceki müttefiklerinin yaşadığı yerler olması tesadüf olabilir mi?