29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Süper Güçler Yarışı

Gönül Kenter

Gönül Kenter

Eski Yazar

Karamsar öngörüler eşliğinde cuma günü 55’inci Münih Güvenlik Konferansı başladı.
Batı’nın kırk yıllık liberal dünya düzeni ölümcül krizlere evriliyor. Küresel güvenlik Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından bu yana ilk kez her zamankinden tehlikeli.
Küresel barış hayali her geçen gün uzaklaşıyor.
İnsanlığı kapkara günler bekliyor...
Dünya nükleer çöplüğe dönüşmüş, toprak ana nefes alamazken...
ABD hakimiyeti tek başına ele geçirmek için eski anlaşmaları iptal ediyor, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nın bozulması için başta Almanya, Avrupa ülkelerine baskı yapıyor, yeni bir nükleer silahlanma yarışının çılgın işaretini veriyor.
İran’a saldırı naraları atıyor...
Güvenlik Konferansı öncesinde yapılan açıklamalara bakıldığında, konferansa eşlik eden Büyük Oyun: Kim kârlı çıkacak? şeklinde de anlam yükleyebileceğimiz
The Great Puzzle: Who Will Pick Up the Pieces? başlıklı raporun sayfaları çevrildiğinde, barışın esamesinin okunmadığı görülüyor.
Tersine; gövde gösterisi, çatışma rotası, süper güçler arası yeni rekabetin ayak sesleri...
Aralarında 40 devlet ve hükümet başkanı, 80 dışişleri bakanı olan 600 katılımcıya ev sahipliği yapan Münih Güvenlik Konferansı’nın yöneticisi Wolfgang Ischinger konuşmasında liberal dünya düzeninin gelinen aşamasında oluşan liderlik boşluğuna dikkat çekiyor ve önümüzdeki geçiş sürecinde ABD, Çin, Rusya arasında büyük rekabet yaşanacağına işaret ediyor,
uluslararası düzenin merkez çatışma alanı olan ‘teröre karşı mücadele’nin yerini süper güçlerin rekabetine bıraktığının altını çiziyor.

SOĞUK SAVAŞ YENİDEN
Pazartesi günü yayımlanan Münih Güvenlik Raporu 2019’a göre “Süper Güç Rekabeti” kavramı Amerikanın güvenlik ve dış politikası strateji belgelerine de “mevcut uluslararası ilişkilerde belirleyici faktör” olarak kaydedilmiş.
Washington, Çin ve Rusya’yı bu belgelerde açıkça rakip olarak sınıflandırmış.
Çin, ABD’deki yaygın görüşün Münih Güvenlik Raporu’na da yansıdığı şekliyle “Modern tarihin en dinamik ve zor rakibi...” Washington’daki yönetimin, Trump’ın başkanlığında Pekin ile ABD arasında resmi temasların başladığı 1979 yılından beri ilişkilerin en hızlı kötüleştiği dönemin yaşandığı görüşünü taşıdığı ve Çin ile çatışmaların sonunda en azından yeni bir “soğuk savaşa” dönülebileceği ihtimaline “hazırlıklı olduğu” notu düşülüyor.
Trump döneminde ilişkilerin iyileşeceği konusunda karamsarlık hakim.

RUSYA
Rusya, ABD’ye nasıl rakip oldu sorusuna, Güvenlik Konferansı 2019 Raporu, Rusya eski Başbakan Yardımcısı ve Başkan Vladimir Putin’in danışmanı Vladislav Surkov’un geçen yıl yayımlanan bir analizinden alıntılarla yanıt veriyor.
Surkov, Rusya’nın aslında Büyük Petro döneminde Batı’ya yüzünü döndüğünü, en son 1990’lardan beri Moskova’nın özellikle Almanya, sonra AB ve ABD ile daha yakın işbirliği yapmaya çalıştığını, ancak 2014 yılında küresel hegemonik hedefler kapsamında Batı’nın Ukrayna’yı yanına çekmek üzere, Kiev’de darbeyi desteklemesiyle, Moskova’nın Batı’nın bir parçası olma girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını ve kesinlikle bittiğini söylüyor.
Surkov’un “Moskova yüz belki de iki yüz yıllık bir jeostratejik yalnızlığa hazırlanıyor” cümlesi noktayı koyuyor.

BERLİN
Berlin’in son iki yılda Trump yönetiminin çatışmacı politikalarını fırsat bilerek, AB’nin stratejik özerkliğini gerçekleştirmek, Avrupa Silahlı Kuvvetleri’nin inşa etmek üzere durumu sistematik olarak değerlendirmesine rağmen Güvenlik Raporu 2019 bu çabaları yetersiz buluyor, Avrupa Birliği’nin dünya politikaları geliştirmede “yetkinliğe ulaşmadığı” vurgusuyla burada da karamsar tablo çiziyor.
Münih Güvenlik Raporu, Soğuk Savaş sonrası dönemi ve bağlantılı genel güvenin sona erdiğini, geçiş dönemi sonrası kurulacak dünya düzeninin barış ve huzuru getireceğinin hiç belli olmadığını saptıyor. Yeni dünya düzeninde süper güçler rekabeti üzerinden birbirine rakip birçok dünya düzeninin ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan ilk kez yayınlanan bir anket, geleneksel ABD müttefiklerinin Çin ve Rusya’ya kıyasla, Amerika’nın gücünü ve etkisini ülkelerine büyük tehdit olarak algıladıklarını gösteriyor. ABD’nin o nedenle bir çok ülkenin Amerikan hegemonyasına karşı gittikçe daha fazla sığınma umudu beslediği Çin ve Rusya’ya önümüzdeki dönemde rakip olarak saldırıları artırması bekleniyor.
İnsanlığa en çirkin yüzünü gösteren kapitalizmin yıkılırken de barbarlığa doymayacağı, yer kürenin büyük özlemi dünya barışı kavramını belki de tamamiyle yok edeceği, büyük krizlerin kapıda beklediği konusunda uzmanlar hemfikir.
Rosa Luxemburg bir keresinde “Sosyalizm veya barbarlık” demiş, sonu gelse de ikincisinin en vahşi yaşandığı dönemlerdeyiz, ancak Amerikan hegemonyasının yalnızca Doğu’dan aşılacağı aşikar oldu.