'İstatistik, akıl, mantık ortada, yine öndeyim'

İmamoğlu partisinin Seçim Koordinasyon Merkezi’ndeki toplantıda, oy sayımındaki son durumu açıklarken özetle şunları söyledi: 'Geçersiz oyların yüzde 78’i sayıldı. Bize 4 milyon 171 bin 393 oy revize edildi. Rakibimize ise 4 milyon 155 bin 13 olarak oy revize edildi. Aramızdaki fark 16 bin 380.

YSK yetkililerine sesleniyorum. 82 milyonun gözü kulağı sizde. Tarihi bir göreviniz var. Bu görevi yerine getirdiğinizde Türkiye önüne daha aydınlık bir şekilde bakacak. Lütfen siz de kararı alırken, tüm hassasiyet, adalet duygusu ve çifte standart yaratmayacak, doğru karar verme konusunda, sizden bir karar bekliyoruz.

Bu süreçte kaybeden AKP’nin İstanbul İl Teşkilatı’nı anlıyorum, bedel ödeyecekler. Genel Merkez’deki bazı arkadaşları da anlıyorum bedel ödeyecekler. Üzüntülerini, çırpınmalarını da anlıyorum ama memlekete zarar veriyorsunuz.

İSTATİSTİK ORTADA, YİNE ÖNDEYİM

Kolay değil 25 yıl bu şehri yönettiniz, kolay değil kaybettiniz. Ama demokrasi böyle bir şey. Kazanmak da kaybetmek de var. İnancımız ve adalet duygumuzla oynamayın. Yeter artık yapmayın. Ama demokrasi tek bir yol değil, gidişli dönüşlü bir yoldur. 7 gün 168 saattir sandıklar sayılıyor. 31 Mart Pazar günü saydılar öndeyiz. 1 Nisan Pazartesi saydılar yine öndeyiz. 2 Nisan Salı günü saydılar yine öndeyiz. 3 Nisan Çarşamba saydılar, şaşıracaksınız ama yine öndeyiz. 4 Nisan Perşembe yine öndeyiz. 5 Nisan Cuma saydılar yine öndeyiz. 6 Nisan Cumartesi yine öndeyiz. Bugün saydılar yine öndeyiz. Sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı da saysalar yine öndeyim. İstatistik, akıl ve mantık ortada. Yine öndeyim.

Türkiye ilk defa seçim yapmıyor. Türkiye demokrasisinin en önemli günüdür seçim günü ve sonrası. AKP’li hemşerilerimin vicdanının da bunu kabul etmediğini ve benim kazandığımı bildiklerinin farkındayım. Bugün olanlara onlar da üzülüyor. AKP’li vatandaşlarıma sesleniyorum, 16 bin oy farkını beğenmeyenler, bakın buraya kadar düştü diyenler... 3 bin oyla kazandıklarını ilan ettiler. Yazık değil mi günah değil mi? Bizim her tutanağımız elimizde olmasa, en tutarlı şekilde bilgi olarak aktarmasak Türkiye’nin şaibeli kurumu olan benim yazımı aramış ya defterde bulamamış o şaibeli kurumu Türkiye’ye bekli de büyük bir ihanet edecekti, fırsat vermedik.

Ben iyi gönül çalarım, başka hiçbir şey çalmam. Hayatını siyasete adayanlara söylüyorum, gidin biraz çocuklarınızı torunlarınızı sevin. O zaman normalleşeceksiniz. Sadece kaybettikleri İstanbul’da şaibe var. Kazandıkları yerlerde her şey güzel. Bunu toplum kabul etmez. Bizi her mecradan izleyen vatandaşlar, şunu söyleyeyim; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”

ERDOĞAN’A KATKI ÇAĞRISI

'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Lütfen sürece katkı sunun. Ben İstanbul’u çok iyi yöneteceğim göreceksiniz. Hiç kimseyi dışarıda bırakmayacağım. Ben bu şehri barıştırmaya geliyorum. Bu kentte yaşayan güzel insanları birleştirmeye geliyorum. Bu sürece katkı sunmaları adına, sayın Cumhurbaşkanı’na da çağrımı yineliyorum. Bu ülkenin milli meseleleri var. Bu ülkenin güvenlikle ilgili sıkıntıları var. Bu ülkenin ekonomik sorunları var. Bunlarla ilgilenilsin. Ben normalleşmek istiyorum. Bu ülkenin bayrağıyla, inançlarıyla, diniyle, milli bayramlarıyla, istiklal mücadelesiyle bütün kavramlarıyla kucaklaşacağı bir sürecin paylaşılması ve sürecin olgunlaşmasını talep ediyorum.”