25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Geçtiğimiz haftanın Galatasaray analizi

Cenap Yener

Cenap Yener

Gazete Yazarı

A+ A-

Galatasaray nisan ayının ilk haftasında salı ve cumartesi olmak üzere 37 puanla Süper Lig’in 5. sırasında bulunan Evkur Yeni Malatyaspor ile iki maç oynadı. Sanırım ligin üst orta gurubunda yer alan, genel bir değerlendirme ile başarılı bir takım olarak görülen ve ilk yarıda kendi sahasında biz dahil pek çok üst seviye rakibi yenen bir takım olarak Malatyaspor ile arka arkaya oynanan bu iki maç Galatasaray hakkında bir analiz yapılabilmesi için yeterlidir.
Önce ilk kupa maçı ve hemen söyleyeyim, “Galatasaray o gün gayet başarısızdı ve sahasında bir belki daha fazla gol yiyerek tur şansını o gün kaybedebilirdi”, neyseki öyle olmadı ve Malatya’daki rövanşta gollü bir beraberlik bile yeteceği için Galatasaray’ın şansının rakibe göre daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. İkinci maç için net yorumum da şöyle, “Galatasaray gayet başarılıydı ve üstündü, sonuçda da zaten üç gollü bir galibiyetle istediğini aldı”, dahası bu sezonun güçler dengesine bakıldığında “özel statülü” bir takımın 6 puan gerisinde ikinci olmak da zaten Galatasaray’ın her şeye karşın bu yıl başarılı olduğunu gösteriyor.
Ancak bu yazının konusunun “Galatasaray ligdeki konumunu ve genel başarı derecesini irdelemek” değil ligin üst gurubunda yer alan bir takımla yapılan iki maçı birlikte değerlendirilerek gerçekçi bir Galatasaray analizi yapmak olduğu için işin o kısmına geçmek istiyorum ve bu konudaki tesbitlerimi de net ve kısa maddeler halinde anlatacağım.
Galatasaray’ın standart bir oyun kalitesi yok, yani bazı maçta ya da bölümde bayağı iyi bazılarında tam kadrosu ile bile kelimenin tam anlamıyla “ dökülüyor” ve görüşüme göre böyle durumlarda dışarıdan müdahale ya hiç yapılmıyor ya çok gecikiyor.
Takımın Avrupa’dan geçtim ülke için bile yeterli ne oyun kurucusu ne golcüsü var, isim verirsem ne Belhanda ne Diagne ya da Mitroglu asla büyük hedefleri olan bir takımın oyuncuları olamazlar.
Takımın yedek kulübesinin neredeyse tamamı ise düşük kalitede oyunculardan oluşuyor ve eğer yedekse Linnes hariç insana hiçbir şekilde “falan girerse maçı çevirebilir” imajı vermiyor, aksine asıl oyuncu sakatlanıp çıktığında ya da ceza nedeniyle oynayamadığında herkes “eyvah şimdi ne olacak” kaygusuna kapılıyor.
Daha alt seviye hatalara gelince, takım geriden top çıkarma konusunda son derece başarısız ve baskıyı görünce top hemen kaleciye atılıyor, hele hele Muslera topu degajla ileri vurduğunda top %90’larda rakibe gidiyor, aynı şekilde taç atışları bile topa sahip olmaya uygun bir yerleşim yapılmadığı için genellikle ziyan ediliyor.
Özellikle rakip kale yakınlarındaki taç atışlarında taç’tan ofsayt olmamasının avantajı hemen hiç kullanılmıyor.
Evet, bu yıl geçen yıllarda olduğu gibi başta kornerler, duran toplardan fazla kafa golü yemiyoruz ama atamıyoruz da, önerim doğrudan kaleye atma yerine duran top çalışmalarında değişik varyasyonlara ağırlık verilmesi.
Ve son önerim ve eleştirim de yan ortalar konusunda, ne Ömer Bayram ne Emre Taşdemir bu konuda yeterli değil, bu yıl mecburen onlarla devam edilecekse yoğun özel orta çalışmaları yaptırılmalı.