19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

KURTUL ALTUĞ / Kılıçdaroğlu, ‘Türk Ulusu’ diyemiyor! (TAMAMI)

KURTUL ALTUĞ / Kılıçdaroğlu, ‘Türk Ulusu’ diyemiyor!  (TAMAMI)
A+ A-

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu grupta konuşuyor.
Merakla bekliyorum. Heyhat! Kemal Bey’in ağzından “Türk ulusu, Türk milleti” sözleri çıksın! Türk vatandaşlığından, Anayasa’nın 66. maddesinden hiç söz etmiyor. Oysa iktidar o maddeden huzursuz.
Başbakan 66. maddenin değişmesinden yana. Hele İmralı muhabbetinin en ileri noktaya taşındığı şu günlerde, 66. madde Türkiye’nin bölünmesine ve başkanlık sisteminin getirilmesine en büyük engeldir ve mutlaka değiştirilmesi ön şarttır. Kılıçdaroğlu da aynı düşüncede olmalı ki; yandaş medyanın bir kanalında şöyle demişti:
“-Ne var bunda? Yurttaşlık deriz olur biter.”
Bakın o maddenin daha girişinde neler yazmaktadır.
“Madde-66- Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. Yabancı babadan ve Türk anadan doğan çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir.” Bunun yakınılacak yeri neresi? Kimse kimseyi bu madde nedeniyle ırkçılıkla itham etmemiştir.
Çünkü Atatürk demiştir ki: “Bu topraklarda yaşayan ve kendisini Türk kabul eden herkes Türk’tür.” Eklemiştir: “Ne mutlu Türküm diyene”
Yeni çığlıklardan korktu
Kemal Bey her ne hikmetse “Türk Ulusu” sözünden haz etmiyor. “Tayyip Bey” diye söz ettiği, Erdoğan’dan öyle etkilenmiş, aralarındaki tılsımlı ortaklık o kadar güçlü ki; “Ne mutlu Türküm diyene...” sözleri ikizlerin hançerelerinden çıkmıyor, çıkamıyor. Demek ki öyle güçlü bağlantıları var ki neredeyse İmralı’yı ziyaret edecek, neredeyse Kürt sorununun çözümünde tuzu olmak değil, önde olmak için elinden geleni yapacak. Kurtlar sofrasındaki yeni anayasada, “Türk Ulusu” sözünün değiştirilmesi için fikir ortağı Eş Başkan’la aynı sofrayı paylaşmaktan kıvanç duyacak!
CHP İzmir Milletvekili Prof. Birgül Ayman Güler’in sabrının taşıp, haykırmasından da endişeli. Yeni çığlıkların CHP grubunu sarıp sarmalamasından korkuyor. Birgül Ayman Güler’in yükselen değerinden ötürü taraftarlarının çoğalmasından korkuyor ve durumu idareye çalışıyor.
Türk Ordusu’nun Yunanlıları Akdeniz’e dökerken toplu katliam yaptığını söyleyen milletvekiliyle Birgül Ayman Güler’i eşdeğerde tutuyor, uyarıyor, yarı azarlıyor ve ders veriyor:
“-Arkadaşlarımız halk tarafından sözlerinizinyanlış anlaşılacağını bilerek konuşsun!” diyor ve Güler’e bakarak:
“- Okulda ders vermiyorsunuz. Sözlerinizi kamuoyuyla paylaşıyorsunuz!” diyerek bilmediklerini söyleyen bir üniversite öğretim üyesine aba altın sopa gösteriyor.
Saltanattan ulus-devlete
Oysa Türklük ve ulusalcılık denilince akla neler geliyor neler?
İki genç subay Mustafa Kemal ve Ali Fuat Cebesoy’un Selanik ve Karaferiye’de kurdukları ulus- devlet hayalleri ( 1917) ve bu hayallerin günü gelince nasıl gerçekleştiği... ( A:F. Cebesoy’un anıları.s- 88-89)
Aradan yıllar geçmiştir. Mondros Mütarekesi’ni içine sindiremeyen Mustafa Kemal Samsun’da. (1919) Arkasından Erzurum Kongresi, sonra bağımsız Türkiye’nin temellerinin atıldığı Sivas. Amasya Bildirgesi ve Ankara da TBMM’nin (1920) açılışı. Bir yandan düşmanla savaşılıyor, bir yandan iç isyanlar bastırılıyor. Örgütlü ordunun İsmet Paşa’ya kurdurulması, Cumhuriyet yürüyüşü...
Karaferiye’de iki genç Türk subayının kurduğu hayalin, engelleri birer birer aşarak gerçek olması... Lozan’da kazanılan diplomatik zaferle Laik Cumhuriyeti’nin tapusunun ülkeyi işgal eden düşmanlardan alınması, Osmanlı’nın küllerinden yaratılan bağımsız, ulus-devletin adının konması...
Tüm bunları anımsadıktan sonra iktidar ve ana muhalefetin el ele verip 89 yıllık Cumhuriyet’in yıkıcılığına soyunmasına tanık olmak iç acıtıcı.

Son Dakika Haberleri