MEHMET AKKAYA/ Yanılmayın, bir değil altı BDP var -(TAMAMI)

BDP, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına demokrasi demiyor. “Tek partili otoriter yönetim” diyor.

İşgalden kurtulmak, saltanatı ve hilafeti kaldırmak, laiklik, tarikatların kapatılması, ağa, bey, şeyh gibi unvanların yasaklanması, toprak devrimi için çalışılması demokrasi değilmiş. Demokrasi 1946’dan sonra gelmiş.

BDP, Ordunun yetkisi kısılmalı, “vicdanı ret, yasal güvenceye kavuşturulmalı” diyor.

“Tüm Anadolu halklarının eşit, özgür ve kardeşçe birliğinin savunucusuyuz” diyor, ama Parti programı etnik kimlikler üzerine inşa edilmiş.

Anayasa, “etnik, dinsel, mezhepsel, fikirsel ve cinsiyet ile cinsel yönelim farklılıklarını temel almalı” diyor. Milleti savunanları ise, “milliyetçi-devletçi-merkeziyetçi zihniyet, resmi ideoloji” diye suçluyor.

Adem-i merkeziyeti, anadilde eğitimi, çok dilli, çok kültürlü belediyeciliği savunuyor.

“Yerel yönetimler mali açıdan merkeze bağlı olmaktan çıkarılmalı, kendi kaynaklarını yaratabilmeli, vergi toplamaları, idari ve mali yönden özerk” olmalı.

“Genel güvenlik, ulaşım, gümrük ve dış ilişkiler dışındaki tüm hizmetler, yerel yönetimlere devredilecek, gerekli kaynak, yetki ve sorumluluk tanınacak. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, konut ve çevre gibi alanlarda merkezi hükümet makro hedefleri ve genel standartları belirleyecek.”

BDP bu.

Bu plan, kaçınılmaz olarak milleti dağıtır, devleti parçalar.

***

Bu planın asıl sahibi emperyalistlerdir. Bakın AB, IMF, Dünya Bankası ve OECD’nin dayatmalarına, görürsünüz.

Ama BDP yalnız değil. Emperyalizm, diğer partilerin programlarına da aynı amacı yazdırmış.

AKP Programı; “Devlet temel fonksiyonları olan iç ve dış güvenlik, adalet, temel eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetleri dışında kalan tüm hizmet alanlarından icracı sıfatıyla çekilmeli. Devletin rolü; Adaleti tesis etmek, İç ve dış güvenliği sağlamak olmalı.”

“Sağlık, eğitim, kültür, sosyal yardımlaşma, turizm, çevre, köy hizmetleri, tarım, hayvancılık, imar ve ulaşım, il düzeyinde sağlanacak.”

CHP Programı; Türkiye’nin parçalanmasına yol açacak İkiz İhanet Sözleşmelerini savunuyor. “Medeni ve siyasi haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel hakları bir bütünlük içinde değerlendirecek ve hepsine eşit oranda saygıyı temin” edecek.

“Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na çekinceler kaldırılacak”

“Yerel yönetimleri, mali yönden merkeze bağımlılıktan kurtararak, öz kaynağa dayanan yeni bir mali yapı oluşturacak, gelirlerini artıracağız”

“Eğitimde, devlet tekelindeki, tek tip düzenden, çoğulcu ve rekabetçi düzene geçişi” savunuyor.

“Milli Eğitim Bakanlığının aşırı merkeziyetçi ve müdahaleci merkezi yönetimini küçülterek, eğitimin yerel yönetimlerce yapılması” sağlanacak.

MHP; “Özelleştirme veya tasfiye yolu ile devletin KİT sisteminin dışına çıkarılması sağlanacak” (2002 Seçim Bildirgesi)

‘Devletin fonksiyonları yeniden belirlenerek, görevlerin merkez, taşra ve yerel yönetimler arasında dağılımı yapılacak, teşkilat yapısı yeniden düzenlenecektir.”

‘Kamunun ekonomideki rolünün yol gösterici, düzenleyici ve denetleyici faaliyetler ile sınırlandırılacak”(2011 Seçim Bildirgesi)

SP Programı: “Türkiye merkeziyetçi bir idari yapı ile yönetilemez. Savunma, dış politika, adalet, iç güvenlik, vergi ve hizmetlerin koordinasyonu dışında kalan merkezî idare görevleri, illere ve mahallî idarelere devredilecektir.”

BBP Programı; “Serbest piyasa ekonomisi esastır. Devlet, ekonomide yatırımcı olarak küçülmeli, ancak planlayıcı, teşvik edici, koordine edici olarak büyümelidir.

Eğitimde merkezi yönetim uygulamasından vazgeçilerek, halkın inisiyatifi arttırılacak. Sağlık, hayri bir iş olması nedeniyle vakıflar devreye sokulacak.”

***

İşte BDP, işte diğer ‘BDP’ler.

Fark, “Osmanlı Bankasıyız” demeleri.

Sizce solcular, bu benzerlikler üzerine oturup düşünür mü?