19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

1919 ruhu olmadan başarı gelmez!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Hep söylüyoruz; ülke gericilik-bölücülük tuzağında çırpınırken, toplumu aydınlıkta tutacak tek reçetede “cumhuriyet ve laiklik” yazmaktadır... 

Bugün ülkeyi AKP’den kurtaracak tek rota da Aydınlanma Devrimi’nden geçiyor... O yüzden inanmak, mücadele etmek ve başarmak için rotadan sapmamak ve dik durmak da kaçınılmazdır... 

Yani günümüzün şaşkın siyasetçileri gibi gerici ve bölücüye taviz vererek hedefe varabileceğini sanmak gafletten öteye gitmiyor... Sözün özü, Atatürk’ün yalnızca mücadele stratejisi değil, gösterdiği yol da başarı için dersler içermektedir; 

Söyler misiniz, “Büyük Önder” Sivas, Amasya ve Erzurum’da kongreler toplarken rotasından zerre kadar şaştı mı?.. 

Samsun’a çıkarken geminin bozuk pusulasına rağmen yolundan döndü mü?.. 

Gazi, Meclis’i yokluklar içinde açarken Osmanlı’daki işbirlikçilerin engellerine boyun eğdi mi?.. 

Ve de cumhuriyeti ilan ederken, tehdit ve suikast girişimleri onu kavgasından vazgeçirebildi mi?.. 

Atatürk yalnızlığa, ihanetlere, yokluklara ve engellere rağmen Türkiye Cumhuriyeti’ni sağlam temeller üzerinde kurabildi... Aynı zamanda gericilik ve bölücü-lüğe rest çekerek geri kalmış bir toplumdan çağdaş bir ulus yarattı...  

Atatürk, hiçbir zaman ilkelerinden, ideallerinden taviz vermedi, rotasından çıkmadı, çark etmedi ve tüm olumsuzluklara rağmen kimseye boyun eğmedi... 

Velhasıl gafiller göremese de Gazi, inandığı için başardı, başardığı için umut oldu...  

KOALİSYON TESLİMİYETTİR!.. 

İşte “inanmak başarmanın yarısıdır” özdeyişi burada ilk akla geliyor... Bu söz belki de en çok siyasete uyarlanmalı ki, toplum umut ve ışık görebilsin, iktidar hedefine inanabilsin... 

Peki, AKP’nin tüm yıkım politikalarına rağmen halen umut saçmaya çalışmasına ne demeli?.. 

Baksanıza, Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Erzurum ve Sivas” mitinglerinden dönüşte, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken şöyle demiş; 

“HDP’nin Türkiye’nin geri kısmında büyük şehirler hariç esamesi okunmuyor. Birinci parti oluruz... Koalisyon diye bir şey Türkiye’de söz konusu değil... İhtimal dışı...” 

Bu açıklamaları okuyan herkes eminim şöyle demiştir; “Vay be... Bu kadar yolsuzluk ve rüşvet erozyonu, talan ve yıkıma rağmen adam halen iktidar diyebiliyor!..” 

O halde bu iddialı çıkışın karşısında muhalefetin daha dik, daha inançlı ve daha güven verici olması gerekmiyor mu?.. 

Gerekiyor da CHP lideri Kılıçdaroğlu Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, koalisyon iddiasını yine reddetmemiş ve “bu aşamada tartışılmasını doğru bulmadığını” söylemekle yetinmiş... 

AKP ve CHP liderlerinin açıklamalarını yan yana getirince karşımıza ne yazık ki birbirine zıt ve sahiplerine de hiç yakışmayan iki duruş çıkıyor; 

Bir yanda tüm yıpranmışlığına rağmen koalisyonu reddederek halen “tek başına iktidar” iddiasında bulunabilen bir iktidar partisi... 

Ve diğer yanda ise 13 yıldır AKP’yi deviremeyen, üstelik koalisyonu laf olsun diye bile reddedemeyen muhalefet... 

İKTİDAR DEYİN İKTİDAR!.. 

Kimse kusura bakmasın; hangi parti olursa olsun, bir siyasi liderin koalisyonu açıktan reddetmemesi aynı zamanda “iktidara gelemeyeceğiz” anlamına da geliyor... 

Ve tabii ki bu özgüvensiz yaklaşım aynı zamanda AKP’nin yeniden birinci parti olacağını kabul etmek gibi kahredici bir algıya da yol açıyor... 

Görülüyor ki, ana muhalefet lideri bile kendisine yakın “Yurt” gazetesinin AKP-CHP işbirliği beklentisiyle haftalar önce manşet yaptığı “büyük koalisyon” başlığının çizgisinde duruyor... 

HDP’nin baraj derdinde bocalamasını bir yana bırakırsak ne yazık ki MHP de “birinci parti” olma kaygısı taşımıyor... Çünkü böyle bir beklenti dışa vurulamıyor... 

Üzücü olan ne biliyor musunuz; Meclis’teki muhalefet ne yazık ki seçim propagandası döneminde bile, umut verme konusunda yeterince etkili olamıyor...  

İşte bu durum toplumda güvensizlik algısına yol açıyor ki, bu da ne yazık ki özgüvenliymiş gibi duran AKP iktidarına yarıyor... 

En büyük muhalefet partisi olduğu için özellikle CHP’deki dostlara bir kez daha soralım; koalisyon gibi bir peşin teslimiyete girmeden şöyle ağzınızı doldura doldura “Tek başına iktidara geleceğiz” diyecek misiniz?.. 

PERİNÇEK’İN KRİTİK SORUSU!..  

“Koalisyon teslimiyeti” demişken devam edelim... Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, cumartesi günü İstanbul’da seçim bildirgesini açıklarken CHP ve MHP’ye, “AKP ve HDP ile koalisyon kurmayacağınızı açıklayın” çağrısı yaptı... 

Vatan Partisi’nin AKP ve HDP ile kesinlikle ortaklık yapmayacağını ilan eden Perinçek, dün İzmir’de de muhalefete çok kritik ve yaşamsal sorular sordu; 

“Rejimin küresel efendileri, 7 Haziran’dan sonra AKP-CHP koalisyonu kuracaklarını açıklıyorlar. PKK’nın yasal uzantısı olan HDP de bu koalisyonun doğal ortağı oluyor. Bölünmüş Türkiye programına göre, Türk milleti anayasa’dan kovulacakmış, Güneydoğu’ya özerklik verilecekmiş, Atatürk Devrimi’nin son kaleleri yıkılacakmış. Vatan Partisi olarak bu planı bozguna uğratacağız! AKP ile hükümet kurmak Cumhuriyete ihanettir. Bölücü örgütün yasal uzantısı HDP’yi Meclis’e taşımak vatana ihanettir. CHP ve MHP yönetimlerini kamuoyuna açıklamada bulunmaya çağırıyoruz: 8 Haziran’dan sonra AKP ve HDP ile hükümet ortağı olacak mısınız?..” 

Anketlere bakılırsa, HDP’nin barajı geçmesi zaten zor görünüyor da peki ya AKP’ye bakış açısına ne demeli?.. Muhalefet partileri meydanlarda taarruz ettikleri AKP ile koalisyon hesabındalarsa yazıklar olsun!.. 

Eminim Perinçek’in CHP ile MHP’ye sorduğu sorunun yanıtını AKP’den yaka silken ve umut arayan milyonlarca yurttaş da çok merak ediyordur...