25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

1920 - 2020

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Gazete Yazarı

A+ A-

Milletimiz için 1920, felaket ve sıkıntıların arasından güneşin yavaş yavaş yüzünü gösterdiği bir yıl olmuştu. Millet, tüm olumsuzluklara rağmen Ankara’da kurulan Meclis etrafında birlik olmayı başarmış, Milli Mücadele’deki çok başlılık tehlikesi büyük oranda bertaraf edilmiş ve Doğu Cephesinden ilk büyük zafer haberi gelmişti. Bu yıl da pek çok önemli olay yaşadık ama, sanıyorum hiçbiri Karabağ zaferi kadar önemli değildir. Bu bakımdan, 2020 senesinin bundan tam yüz yıl önceki kardeşi ile arasında ilginç bir benzerlik olduğunu düşünüyorum.

BÜYÜK TÜRK SOYKIRIMI

1. Dünya Savaşı sürerken 1917’de Rusya’da Bolşevik Devrimi olunca, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında önce 18 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi ardından 3 Mart 1918’de Brest Litovsk anlaşması imzalandı. Savaş sırasında Trabzon-Erzincan hattına kadar ilerlemiş olan Rus Orduları, Kars, Ardahan ve Batum’u da boşaltacak şekilde geri çekilmeye başladılar. Rusların geri çekilmesi, Doğu Anadolu’da insanlık tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan birinin de başlangıcı oldu. Rus ordusu içindeki Ermeni Tugayları, yerli Ermenilerin kurduğu çetelerle birleşip bugünkü Ermenistan’ın ilk ordusunu kurdular. Bu ordunun tarihe geçen ilk işi de 1917-20 arasındaki Büyük Türk Soykırımı oldu. Karadeniz’den Erzincan’a, oradan Van’a ve Ordubad’a kadar uzanan bölgede Ermeni ve Rumların işbirliği ile 500 binden fazla insan vahşice katledildi, milyonlarcası yerinden yurdundan oldu, malına, ırzına, namusuna tasallut edildi. 15. Kolordu’nun Erzurum ve civarında asayişi sağlamasından sonra katliamlar Kars, Ardahan, Iğdır, Nahçıvan hattında yoğunlaştı. Sevr Anlaşması ile Ermenilere toprak taahhüdü verilmesi ise Ermeni çetelerini iyice azdırdı. Fransız işgal kuvvetlerinin desteği ile Kilikya ve Antep’te de Ermeni zulmü baş gösterdi. 1917-20 arası, Ermenilerin Büyük Ermenistan hayali ile coştukları, sözde kutsal davaları için hiçbir ahlak tanımadan yakıp yıktıkları, öldürdükleri bir dönemdi.

KAZIM KARABEKİR’İN SAHNEYE ÇIKIŞI

Ancak, 1920’de milletin Ankara’daki Meclis’in çatısı altında birlik olması dengeleri değiştirdi. Meclis, 15. Kolordu’ya müdahale emri verince, komutan Kazım Karabekir, milletin kaderini değiştirecek bir zafere imza attı. Ermeni katilleri Oltu ve Sarıkamış’ta yenen Türk ordusu, önce Kars’ı sonra Gümrü’yü aldı. Aynı sıralarda Nahçıvan’daki Türk tümeni de katilleri Kuzey’e doğru sürmeyi başardı. 3 Aralık 1920’de Gümrü’de imzalanan anlaşma ile Ermenistan, Sevr Anlaşması’nın tümü ile geçersiz olduğunu kabul etti. Türkiye-Ermenistan sınırı belirlendi, Nahçıvan’ın güvenliği garanti altına alındı. Kasım ayının sonunda, henüz nihai zafer kazanılmamışken, Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, yakın dostu Kazım Karabekir’e gönderdiği tebrik telgrafının sonuna şöyle bir not düşmüştü: “Garpta sıkıntıdayız Kâzım. Malzeme, anarşi, entrika sıkıntıları, en mühimi tabii malzemedir…” Telgraf gelmeden bir gün önce, Karabekir Paşa, günlüğüne şöyle bir not düşmüştü bile: “Biner mermisi ile 2000 tüfek, 3 batarya dağ topu ve 40 makinalı tüfeği Ermenilerden alarak Şark cephesinin ilk zafer hediyesi olarak Garp cephemize yola çıkardım.

TÜRK ZAFERLERİNİN YILI

1920 senesinde, Batı’nın kışkırtması ile Türk’ün gırtlağına basmaya kalkanlar, silahlarını bırakıp kuzu kuzu Erivan’a dönmüş, teselliyi Ruslara teslim olmakta bulmuşlardı. Ne ilginç ki tam yüz yıl sonra kader yine aynı şekilde tecelli etti. Batının Büyük Ermenistan vaadine kanıp Karabağ’ı işgal eden ahmaklar, tıpış tıpış Erivan’a dönerken silahlarını Azerbaycan’a, siyasi iradelerini ise Rusya’ya teslim etmek zorunda kaldılar. Bundan yüz yıl önce ilk Türk zaferi, Batı’nın küçük piyonu Ermenistan’a karşı Doğu’da kazanılmış, onu emperyalizme karşı Batı’daki zaferler ve nihayet ekonomik, siyasi yükselişimiz izlemişti. Yüz yıl sonra, 2020 senesinde de öyle oldu, Türk’ün emperyalizme karşı ilk büyük zafer haberi Doğu cephesinden, Karabağ’dan geldi. Şimdi sıra diğer zaferlerimizde…

2021’in Türk zaferlerinin yılı olması dileği ile….