28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

(2017) WEF Küresel Rekabetçilik Raporu

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

Rekabet farklı öznelerin ekonomik-sosyal-ekolojik bütünsel varlığı ve bu bütünsel varlığın ne ölçüde verimli kullanıldığı ile ilgili bir husustur. Ulusların rekabet gücünü ölçmek için geliştirilen endekslerden en bilineni Dünya Ekonomik Forumu (WEF) adlı kuruluşun hazırlayıp yayınladığı Küresel Rekabetçilik Raporu’dur. Yayınlanan 2017-2018 raporuna yazımızın sınırlılığı içerisinde bakalım.

Raporun sunuş yazısında, gerek teknolojik gerek jeopolitik etmenlerin etkisiyle geleceğe ilişkin ekonomik büyüme kaygılarının arttığı, insan merkezli ve hatta ekolojik duyarlılığı da gözeten bir sürdürülebilirlik perspektifinin öne çıktığı vurgulanıyor.

Küresel Rekabetçilik Endeksi (GCI) içindeki 12 bileşen şöyledir: Kurumlar, altyapı, teknolojik hazırlık, makrœkonomik kapsam, sağlık, eğitim ve ehliyet, ürün piyasası etkenliği, finansal piyasalardaki gelişmişlik, pazarın büyüklüğü, işletme dinamizmi, yenileşim endeksi.

Küresel rekabetin ölçümü için WEF bu yıl Kapsayıcı Kalkınma Endeksi (IDI) de geliştirmiş. 1-7 arasında değer alan bu endeks kapsamında 12 bileşen şöyleymiş: A. Büyüme ve Kalkınma (1. Gayrisafi Yurtiçi Kalkınma, 2. İstihdam, 3. İşgücü verimliliği, 4. Sağlıklı yaşam beklentisi), B. Kapsayıcılık (5. Hane halkı geliri ortancası, 6. Yoksulluk oranı, 7. Gelir dağılımında Gini katsayısı, 8. Servet dağılımında Gini katsayısı), C. Kuşaklararası eşitlik ve sürdürülebilirlik (9. Düzenlenmiş net tasarruflar, 10. Kamu borçlarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranı, 11. Yaşlı kuşakların genç kuşaklara bağımlılığı oranı, 12. GSYH’a oranla karbon yoğunluğu). Bu bileşenlerin arasındaki ilişkiler de bir ağ gibidir.

GENEL BULGULAR

Raporda dünyada kırılganlığın fazla olduğunun, yenilikçiliğin topluma yayılmadığının ve işgücünün korunması gerektiğinin altı çizilmiş. Ayrıntılar mı? Toplam faktör verimliliği gelişmiş ülkelerde düşerken, gelişen ülkelerde yüksek seyrediyor ve artıyor. / Sanayi Devrimi’nin 4. dalgası ile yenilik temelli rekabet ön plana çıkmış, siyaset de ekonomi de oldukça karmaşıklaşmıştır. / Eşitsizlik aşırı ölçüde tahrip edici bir nitelik kazanmıştır. / Uluslararası ticaret ve yatırım akımlarında 2008 krizinden alınan tahribat henüz onarılmış gözükmüyor. Bunun anlaşılması için ticarî serbestleşme, üretim unsurlarının serbestleşmesi, teknolojik değişim ve istihdam, gelir, eşitsizlik, sağlık ve eğitim konularındaki iç politika çerçeveleri arasındaki ilişkilerin anlaşılmasına gereksinim vardır. Küreselleşmenin olumsuz etkileri nedeniyle, ülkeler, ulusal kimlik ve hükümranlık konularında daha sıkı bir duruş sergilemeye başlamışlardır. / Küresel tedarik zincirlerinin getiri azalması sonucunda bölüşüm sorunları artmaya başlamıştır. / Ülkelerde özellikle gençlerde yabancı mal-hizmet yerine yerel mal-hizmet tüketimi artmaya başlamıştır. / 2007-2017 arasındaki dönemde rekabet gücünü en çok arttıran ülkeler, düşük orta gelirli ülkeler (örneğin Çin, Hindistan) olmuş. En az arttıranlar ise yüksek gelirli ülkeler örneğin ABD ve İsviçre. Kahpe felek canım!

DERECELERE GÖRE ÜLKELER

137 ülke’nin ilk 10’una bakalım: İsviçre (5,86 puan), sonra ABD, Singapur, Hollanda, Almanya, Hong Kong, İsveç, Birleşik Krallık, Japonya, Finlandiya. Sonuncu ülkeye giden gelmezmiş: Yemen! BRICS şöyle: Brezilya (80), Rusya (38), Hindistan (40), Çin (27), Güney Afrika (61).

YA TÜRKİYE?

G20’de olduğu sav(l)lanan (!) ülkemiz 7 üzerinden 4,42 puan alarak 53. olmuş. 2012-2013 dönemi sıramız olan 43’üncülüğü bile özlüyoruz! Ülkemize ait belirtilen sorunlar siyasal istikrarsızlık, finansmana erişim zorlukları, nitelikli beşeri sermaye başta olmak üzere, döviz kuru, enflasyon, vergi düzenlemeleri. Piyasa büyüklüğünde 14 üncüyüz. Onlar ortak biz pazar mı? Makrœkonomik çevrede 50., altyapıda 53., işgücü piyasası etkinliğinde 127. ve yenilikçilik alanında ise 69. sıradayız. Kader! Yoksa kısmet mi?

Sonsöz: Bu duruma düş(ürül)meye karşı N. Hikmet’in dizeleri: Of, Sürmene, Araklı / Biz geldik Trabzon’a / Bin kaptan kurban olsun Kurtuluş Savaşı’na.