25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

25’inci bozgun!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Çözüm adını verdikleri ve ne olduğunu kimsenin bilmediği süreç boyunca, TSK’yı kışlaya hapsederek, elini kolunu bağlamak istediler. Barış diyerek yeni bir “Sevr” barışını dayatmaya çalıştılar.Bu süreci fırsat bilerek dağdan ovaya inen bölücü çeteciler, yerleşim merkezlerinde silah ve mühimmat depolayıp, tahkimat yaptılar. Yerel halkı korkutarak, haraç topladılar. Sözde mahkemeler kurup, hükmetmeye çalıştılar. Daha da pervasızlaştılar ve anayasal rejimi tanımadıklarını söyleyerek, öz yönetim gibi hadlerini aşan laflar ederek, özerklik şovları yapmak istediler.Eli silahlı PKK’lılar dağda, kravatlı-mazbatalı milletvekili veya belediye başkanı sıfatlı militanları ise, düz ovada Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet ve üniter yapısına, alenen başkaldırmaya ve isyana kalkıştılar.Türk milletinin sabrıyla alay edip, haysiyeti ile oynamaya ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına meydan okumaya yeltendiler.Şehir merkezlerinde hendekler kazıp, alçakça pusular düzenleyip, mayınlı-bombalı tuzaklarda vatan evlatlarını kalleşçe şehit ederek, bu silahlı ayrılıkçı isyanı büyütmeye çalıştılar.Ama Türk Milleti, Milli Ordusu TSK başta olmak üzere, polisi ve korucularıyla hep birlikte bu bölücü sürülerine son yılların en ağır ve tahrip edici tokadını indirdi.Yurtiçindeki ve yurtdışındaki inleri, kampları başlarına yıkıldı. Yüzlercesi etkisiz hale getirildi. Bir kısmı panik içinde İran’a-Suriye’ye kaçarken, bir kısmı teslim olmak zorunda kaldı. PKK ile organik bağını inkar etmeyen ve kravatlı mazbatalı sözcülüğünü ve propagandasını yapan HDP’liler koşa koşa ABD ve AB’den yardım istediler.Cumhuriyet tarihimiz boyunca hepsinde hüsrana uğrayıp, yenildikleri gibi, bu son 25’inci Kürtçü-bölücü isyan teşebbüsünde de yerle-yeksan oldular.Milleti birbirine düşürüp ayrıştırmayı başaramadılar.Türk milleti yurdun hemen her köşesinde 10 binler olup şehit cenazelerine koştu. Ellerinde Türk bayraklarıyla teröre ve bölücülüğe lanet yürüyüşleri başlattı.Futbol maçlarında, stadyumlarda “şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye haykırdı. Bağrından çıkan ve vatanını ve varlığını koruyan milli ordusuna sahip çıktı.Silahla kan dökerek başaramadıkları bölücü taleplerini, masa başında “çözüm süreci” mugalatasıyla almalarının hiç mümkün olamayacağını gördüler. Millet bu bayat ve fesat senaryoyu boşa çıkardı.Her zaman yazdık ve söyledik.Terörle müzakere değil, mücadele edilir.Ancak bu mücadelede başarıya ulaşıldıktan sonra, diğer ekonomik, hukuki ve demokratik tedbirler bir plan dahilinde hayata geçirilebilir.Hiç bir etnik kimliğe ve gruba diğer yurttaşlardan daha farklı bir hak veya olanak verilemez. Anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenemez ve ilk dört maddesi asla değiştirilemez.Geçen hafta OdaTv internet haber sitesinde, deneyimli ve saygın bir siyaset ve devlet adamıyla, sağduyulu ve yapıcı kimliğiyle temayüz etmiş olan TBMM E. Başkanı Sn. Hüsamettin Cindoruk ile yapılan bir söyleşi yayınlandı.O söyleşide Sn. Cindoruk; “...ancak batının askeri gücü olan NATO ile geçmişte de çıkar çatışmaları yaşadık. Türkiye Bu nedenle NATO dışında Ege Ordusu’nu kurdu. Yunanistan ile olası bir sıkıntı için NATO ittifakı dışında caydırıcı milli bir güç oluşturdu. Bugün de aynı şeyi yapmalıyız. Bir 5nci Ordu kurmalıyız. Bölge illerinden birinde karargahı olan yeni ve milli bir ihtisas ordusuna ihtiyacımız var. NATO’nun bu ordunun kurgusundan bağımsız ve milli işlevinden önemli bir itirazı olamaz. Türkiye’nin Genelkurmay’ın özerk istihbaratına, sevk ve idaresine bağlı bir ordu gücüne kesin ihtiyacı var. Devletimizin böyle bir stratejik 5’inci Ordu ile bölgedeki ekonomik yatırımları da güvence altına alacağı doğaldır. Ülkenin iç kaynakları, birikimi, deneyimi böyle bir orduyu çok kısa zamanda donatıp, göreve hazırlamak için yeterlidir...” diyor.Bana göre yılların tecrübesiyle çok önemli ve gerekli bir tespit ve öneride bulunuyor Sn Cindoruk.O halde, 25’incisini bozguna uğrattığımız, ancak emperyalizmin kışkırtmasıyla, yine ve yeniden tezgahlanabilecek Kürtçülük isyanlarına karşı 5’inci Ordu göreve!