23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

28 Şubat davası ve iki ‘bir’ numara

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

28 Şubat davası önceki gün başladı. Emekli komutanlar da arkadaşlarına destek vermek için Ankara Adliyesi önüne gelmişlerdi. Sohbet ettik. AKP iktidarına tepkililer. Ama AKP’den çok Genelkurmaya kızıyorlar.

“Silah arkadaşlığı bu değil. TSK’da silah arkadaşlığı büyük darbe yedi” dediler. “Bu anlayışla düşmana karşı savaşta başarılı olunamayacağı” vurgusu yaptılar. Üzgünlerdi. TSK’yı son yıllarda yöneten komutanları affetmiyorlardı. Silah arkadaşlarının ihanetinden söz ettiler.

Hayatın garip cilvesi

Teröre karşı mücadelede göğsünü siper eden, şehit düşen, gazi olan arkadaşlarını andılar. Kahraman askerlerin ödülünün Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat, Askeri Casusluk ve Fuhuş, ... davalarında yargılanmak olduğunu söylediler.

Sohbette bir sürü ilginç olay anlattılar. Ama içlerinden bir tanesi çok ilginçti:

“Bir subay Harp Akademilerinde sınavda kopya çekerken yakalanır. Cezası kesindir. Akademiden atılmak. Daha önce bu konuda hiç taviz verilmemiştir. Ama subay olan babası çok üzülür. Oğlunu kurmay görmek ister. Araya birilerini sokar. Dönemin Personel Daire Başkanı olan General, babanın ve aracıların isteğini kıramaz ve bir telefonla olay kapatılır. Bilen birkaç kişi de yıllarca susar.

Kopyacı subaya Allah ‘Yürü ya kulum’ der. Adım adım yükselir. Doğu illerinin birinde vali aracılığı ile Başbakan Erdoğan’la temasa geçer. Sonrası malum.

Şimdi kopya cezasından kurtaran da kurtulan da bir numara. Biri 28 Şubat davasında bir numara, diğeri de... Hayatın garip cilvesi işte...”

Emekli komutanlar, “Kopya konusu kapatılmasaydı, babası gibi sıradan bir subay olarak, en fazla albaylıktan emekli olacaktı. Şimdi yükseklerde. Bakalım bu vefa borcunu nasıl ödeyecek?” diye soruyorlar.

O komutan!

Çankaya Köşkü’nde yapılan 30 Ağustos resepsiyonundan bir fotoğraf karesi konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı makamına saygının çok ötesinde bir “eğilme” söz konusu. Sosyal medyada da gündemde. “Atatürk’ün Generali böyle mi eğilmeliydi?” diye protesto ediliyor.

28 Şubat Davası duruşması görülürken emekli subayların gündemindeki konulardan biri de buydu. Yayınlanan fotoğrafı elden ele dolaştırıldı. Adının Ertuğrul Gazi Özkürkçü olduğu belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı imiş.

Bir başka özelliği de 28 Şubat davası sanığı olması. Savcı ifadesini almış, serbest bırakmış. 2 Eylül Pazartesi günü yapılan duruşmaya mazeret bildirerek katılmamış. Mazereti de Genelkurmay Başkanlığının resmi yazısı ile mahkemeye iletilmiş. Emekli komutanlar, “BÇG’den tutuklanmayan tek kişi” diyorlar. “Hakkında dava açılanlardan bir tek o terfi ettirildi” bilgisini veriyorlar.

İlginç bir durum. Kendisini bulup konuşamadım. Konuşulanları aktardım.

Türkiye’nin değil, AKP’nin borcu var

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aksiyon dergisine konuşmuş. Özel Görevli hakim ve savcıları övmüş. Sahte delil ve gizli tanıklarla yürütülen Ergenekon, Balyoz davalarında verilen kararlara destek vermiş

Özel Görevli hakim ve savcılar için, “Allah o savcılardan razı olsun ki hiçbir şeyden korkmadan soruşturmalarını güzel bir şekilde yaptılar, mahkemeler de kararını verdi. Onlara bütün Türkiye’nin demokrasi adına büyük bir borcu var” demiş.

Arınç Türkiye ile AKP’yi karıştırmış. O hakim ve savcılara Türkiye’nin değil, AKP’nin borcu var.

Bu arada merak ettim. Sayın Arınç hukukçu. “Osmanım”ın “hem sanık, hem tanık, hem gizli tanık” olmasını, hukukun hangi maddesine sığdırdı acaba?