45 gün geçti Siyasi ayak nerede?

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişiminin üzerinden 45 gün geçti. Darbenin TSK, emniyet, bürokrasi, iş dünyası, ... ayağının üzerine gidildi, gidiliyor.

FETÖ panik halinde. İtirafçı patlaması yaşandığı biliniyor. Başına geleceklerden korkup “kendi gelenler” var. Verdikleri bilgilerin “önemli” olduğu ifade ediliyor.

Bazı engelleme girişimleri olsa da, “aracılar” ortaya çıksa da geri dönüş yok. Operasyonlar sürüyor.

SİYASİ AYAKSIZ DARBE OLUR MU?

Buraya kadar tamam. Ama bu darbenin siyasi ayağı nerede? Henüz “tık” yok! Darbenin siyasi ayağının üzerine neden gidilmiyor?

Şu günlerde Ankara kulislerinde en çok merak edilen soru bu.

“FETÖ’nün etkili olduğu dönemde onun gücünden yararlanmak isteyen sıradan memurlar bile memuriyetten atılıyor, tutuklanıyor. Yoksa darbenin siyasi ayağı korunuyor mu? Erdoğan ve hükümetin korktuğu bir şey mi var? Darbe başarılı olsaydı başbakan, bakanlar kim olacaktı? Siyasi ayaksız darbe mi olur?” deniliyor.

AKP’DE ENDİŞE!

Bu sorularla ilgili bilgiler paylaşılıyor. AKP içinde en az 40-50 arası “gizli” FETÖ’cü milletvekilinden söz ediliyor. Siyasi ayağın üzerine gidilmesi halinde AKP’nin iktidar çoğunluğunu kaybetme endişesi konuşuluyor.

Karşılıklı pazarlıklar yapıldığını iddia edenler var.

Bazı AKP’lilerin, “Alnı secdeye değiyor diye biz de yardım ettik. Allah ve millet bizi de affetsin” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı emsal gösterdikleri belirtiliyor.

Kulislerde, “Özel sırlar siyasi ayağın üzerine gidilmesini engelliyor” sesleri yükseliyor.

YAKIN ÇEVRE KURTARMAZ

Siyasi ayakların yakın çevresi hedefte. Ama yakın çevrenin tutuklanmasının sorunu çözmeyeceğini düşünenler çoğunlukta.

AKP içinde de kafalar giderek karışıyor. Özellikle AKP’nin kuruluşundan beri FETÖ ile yıldızı hiç barışmamış olan kesimin itirazları yükseliyor.

Buna rağmen adım atılmıyor.

“FETÖ yaralı bırakılırsa intikamı sert olur” uyarıları bile yetmiyor. Nedense darbe girişiminin siyasi ayağının üzerine bir türlü gidilmiyor.

BİLGİ YOK MU?

Peki siyasi ayakla ilgili bilgi mi yok?

Hayır, çok! AKP’de de herkes siyasi ayağı biliyor. Genel merkez çalışanları arasında bile, “Vay anasına, o da FETÖ’cüymüş, bu da FETÖ’cüymüş” ifadeleri duyuluyor. Adı geçen isimler tanıdık. AKP’nin çalışanları bile bildiğine göre Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın bilmemesi mümkün mü?

İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Soruşturma derinleştikçe siyasi ayak ortaya çıkıyor” dedi. Ama ortada icraat yok.

“Etraflarını temizlersek hareket edemezler, bize biat etmek zorunda kalırlar” diye düşünülüyorsa, bunun ne kadar yanlış olacağı yakında görülür.

KONTENJAN ADAYLARI

FETÖ için her partinin milletvekili kontenjanı ayırdığı bilinen bir şey. Ortak olunan dönemde AKP de FETÖ’den isim istemişti. Erdoğan’ın, “Ne istediler de vermedik” sözleri hala kulaklarımızda.

AKP’de, CHP’de, MHP’de konuşulan isimler ortada. FETÖ’nün verdiği listelere bile henüz dokunulmuş değil.

SON GÜNLERDEKİ GELİŞMELER

FETÖ’ye karşı alınmaya çalışılan önlemler tehlikeli.

FETÖ’nün önü diğer tarikatlarla kesilmeye çalışılıyor. Menzilcilere, Yazıcılara, Okuyuculara, İskender Paşacılara, ... ayrıcalık tanınması da bunun işareti.

Anayasa Mahkemesi’ne yeni atanan üyeler bir tuhaf. GATA Sağlık Bakanlığına bağlanırken, adının “Sultan Abdülhamit” diye değiştirilmesi de “gizli gündem” kaygılarına yol açıyor.

Son günlerde yine, “eskiye dönüş” emareleri görülüyor.

Türkiye’nin FETÖ, PKK, IŞİD belalarından kurtulması için halk içindeki birliğin pekiştirilmesi şart. Birlik için Türk Bayrağı’na, Cumhuriyete ve Atatürk’e sarılmak gerekirken, yapılanlar kuşkuları arttırıyor.

Bu halk sokağın tadını aldı. Sözkonusu Türkiye Cumhuriyeti, vatanın bütünlüğü, Atatürk, ... olunca önünde kimse duramaz.

Hiç kimse!

Uyarması bizden!