28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

48 yıl önce bugün Kahraman’ın saldırganlarını Orduevi havuzuna döküşümüzün hikâyesi

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

1968 Gençlik Hareketi, Türkiye’de 49 yıl önce bugün Ankara’da başladı.
23-24 Mart 1968 günleri toplanan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) 2. Genel Kurultayı’nda gençlik hareketinin Genel Başkanlığına seçildim. Genel Sekreterimiz Ömer Özerturgut oldu. Bilindiği gibi FKF, 1969 yılı sonbaharında önerimiz üzerine Dev-Genç (Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu) adını aldı.

DEV-GÜÇ’ÜN KURULUŞU
1968 baharında Devrimci Gençlik hareketinin başına, Sosyalistinden CHP’lisine kadar gençleri birleştirmeyi amaçlayan bir yönetimin gelmesi, Atatürkçüler arasında büyük coşku yarattı. O ortamda Devrimciler Güçbirliği’ni (Dev-Güç) kurduk. Başkanımız 27 Mayıs Millî Devrim Derneği yöneticilerinden, Millî Birlik Komitesi Üyesi, Tabii Senatör Kadri Kaplan’dı. Onunla birlikte beş kişilik Merkez Yönetiminde FKF Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye Öğretmen Dernekleri Federasyonu (TÖDF) Başkanı Prof. Dr. Bahri Savcı, Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) Genel Başkanı Sencer Güneşsoy ve DİSK Ankara Şubesi Başkanı Uğur Cankoçak bulunuyordu. Dev-Güç, 40 kadar kitle örgütünü birleştirdi ve gerçekten de dev bir güç oldu.


Dev-Güç’ün 29 Nisan 1968 mitingi basın toplantısında Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ankara Üniversitesi Talebe Birliği (AÜTBB) Başkanı Bilal Moğol ve Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) Başkanı Sencer Güneşsoy

68 HAREKETİNİ BAŞLATAN EYLEM
Devrimciler Güçbirliği, ilk önemli eylemini 29 Nisan 1968 günü Ankara Zafer Meydanı’nda gerçekleştirdi. 27 Mayıs 1960 Devrimine giden halk hareketinde, 29 Nisan, Ankara’daki tarihsel gençlik direnişinin yıldönümüydü.
29 Nisan Mitinginin örgütlenmesinin ve güvenliğinin sorumluluğu FKF Genel Başkanına verildi. Çok özenli bir güvenlik örgütlenmesi yaptık. Yolların kapatılması olasılığını bile dikkate aldık ve ulaşım ve haberleşme için bisikletli görevliler belirledik.
Mitingin konuşmacıları, Kadri Kaplan, Bahri Savcı, Aziz Nesin, İlhan Selçuk, Kamil Karavelioğlu ve gençlik adına Ömer Özerturgut idi. Ömer, arandığı için onun yerine Atıl Ant konuştu.

AZİZ NESİN ANKARA’YA GELİYOR
Sabah 8.30’da bir ekiple Aziz Nesin ağabeyi Ankara garında karşıladık ve Zafer Alanı’ndaki Yüksel Palas Oteli’ne getirdik. Miting saatine doğru kendisini almak üzere ayrıldık. Zafer Alanı’na yürüyüşlerle gelip yerleştikten sonra, Aziz Ağabeyi almak üzere hemen alanın yakınında bulunan otele gittik. Miting konuşmasını yazıyordu. Devamını “Ben söyleyeyim sen yaz” dedi. Yarısı Aziz Ağabeyin yarısı benim yazımla konuşma metni hâlâ duruyor. Aziz Nesin Vakfı’na da kopyasını verdim. Aziz ağabeyin yazısından benim yazıma geçişin yer aldığı sayfayı bu köşeye alıyorum.
Otelin kapısından çıktık, Aziz Ağabey, ben ve görevliler hepimiz yedi arkadaşız. Otelin önüne mitingi basmak için gelen İsmail Kahraman’ın saldırganları yığılmış. Oradan miting alanına bağırıyorlar. Birden kendimizi onların arasında bulduk. Onlar da şaşırdı. Aralarından telaşa kapılmadan geçtik.


KAHRAMANLARIN HAVUZ SEFASI
Miting başladı. Yüksel Palas önünde toplanan saldırganlar, ellerinde sopalarla mitinge saldırdılar. O zaman Gladyo’nun örgütlediği “Komünizmle Mücadele Dernekleri” gibi örgütlerin terör eylemleriyle karşılaşmayan bir miting veya yürüyüş yapıldığını hatırlamıyorum. Güvenlik ekiplerimizi iyi hazırlamıştık ve eğitmiştik.
Tam Aziz ağabey konuşurken, ses cihazı çalışmaz oldu. Uzaktan bir binadan alınan elektrik telleri kesilmişti. Başına yol boyu nöbetçiler koymuştuk, fakat teller binanın içinden kesilmiş. Aziz ağabey konuşmasına bağırarak devam etti. Bu kez “Komünistler Moskova’ya” naralarıyla saldırı başladı.
Ertesi günün Milliyet gazetesi saldırganların başında Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) Genel Başkanı İsmail Kahraman’ın ve İkinci Başkanı Atilla Özer’in bulunduğunu yazıyor (Milliyet, 30 Nisan 1968). Bilmiyorum o iki kahraman lider, Ordu Evi Havuzuna döktüğümüz saldırganlar arasında da bulunuyorlar mıydı? Belki de havuzda yıkanan arkadaşlarını yalnız bırakıp kaçtılar.

KIZILAY’A YÜRÜYÜŞ
Miting devam etti. Konuşmalardan sonra Kızılay’a doğru yürüyüşe geçtik. En önde Suphi Karaman ağabey, Aziz Nesin Ağabey, Prof. Dr. Bahri Savcı, İlhan Selçuk ağabey, Kadri Kaplan, Sencer Güneşsoy, TMGT Başkanı Taylan Benli ve diğer Dev-Güç önderleriyle kol kola yürüyüşümüze bu kez polis saldırdı. Kutber Akalın abla gözlerimden gitmiyor. Bana kendimizi korumamız için bir sopa bulup getirdi. Kutber abla vücudunu Tıp öğreniminde değerlendirilmesi için Tıp Fakültesi’ne bağışlamıştı. Ölüsüyle bile halkın hizmetinde olan örnek bir devrimciydi.

CUMHURİYET DÜŞMANI TERÖRDEN BÖLÜCÜ TERÖRE UZANAN TARİHÇE
Yakın tarihte halka karşı terör eylemlerinin başlangıcı, 1960’lı yıllardadır. Türkiye İşçi Partisi’nin hemen her toplantısı saldırıya uğrardı. MTTB, bu saldırıların merkezi konumundaydı.
O ortamda 1967 ve 1968 yıllarında İşçi Partisi Çankaya Örgütünün Güvenlik Sorumluluğunu yaptım. Genel Başkanımız Mehmet Ali Aybar’ın Vietnam Dönüşü İtfaiye Meydanı’nda bir düğün salonunda konuşma yaptığı toplantının güvenliğinde ilk önemli tecrübeyi başardık. Saldırganları püskürttük. TİP Çankaya İlçe yönetiminin kutlama yazısını saklıyorum.
Arkasından 29 Nisan mitinginin başarısı, ilerici saflara yüksek moral getirdi. Özgürlük ve halk düşmanı teröristlerin saldırısı, birlik, örgütlenme ve özgüven sayesinde bozguna uğratılmıştı.

BÜYÜK DERSTEN BÜYÜK ÇÖZÜME
1960’lı yıllarda bağımsızlık hareketlerine karşı Gladyo tarafından Komünizmle Mücadele Dernekleri örgütlendi. İsmail Kahramanların yönettiği örgütler, Dolmabahçe’de Amerikan 6. Filosuna sırtlarını vererek toplu namaz kıldılar. Gençlik, birbirine düşürüldü, birbirine kırdırıldı. Türkiye, 1971 ve arkasından 1980 Amerikancı darbelerine Gladyo’nun tertipleriyle sürüklendi.
Bu yaşananlardan dersler çıkarılarak, 2000’li yılların başlarında Devrimci Gençlik ile Milliyetçi Gençliği ABD emperyalizmine karşı birleştiren eylemler başladı. ABD merkezlerinden bu eylemlere “Kızıl Elma” adı verilerek propaganda saldırıları başlatıldı. Ergenekon Davası İddianamesi ve mahkumiyet kararında gençliğin birleşmesi suç olarak gösterildi.
Artık Türkiye Büyük karara ilerlemektedir.
Vatanını seven gençlik kitlesi birleşiyor.
İsmail Kahramanların devri arkada kalmıştır.