18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

7 Haziran çıkmazından kurtuluş

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Sistem, 7 Haziran çıkmazında debeleniyor.
ORTALIKTA SAHİPSİZ KALAN SEÇİMHiç Türkiye tarihinde örneği var mı, bir genel seçim daha iki ay bile geçmeden ortalıkta sahipsiz kalmıştır. 7 Haziran seçimi, Türkiye’nin hiçbir meselesini çözmedi, niçin? Çünkü 7 Haziran, batakta yapılan seçimdi. Batağın içinde yalnızca çırpınma üretebilirsiniz.Batak, borç batağıdır ve bölünme batağıdır.7 Haziran seçiminin sonuçlarına bakınız, kimsenin beklentisi yok. Sistem, seçmene borç batağını ve bölünmeyi dayattı ve şimdi erken seçim bir çare olarak Türkiye’nin önüne konuyor.
BATAKTA DEBELENMEK İÇİN SEÇİMBu sistemin duvarları içinde isterseniz üç ayda bir seçim yapın, 7 Haziran çıkmazında debelenmeye devam edersiniz. 7 Haziran’da Meclis’e sokulan partilere bakınız: AKP, CHP, MHP ve HDP. Bu dört partiyle sınırlanmış denklemlerin hepsi, çıkmazdaki denklemlerdir.Türkiye’yi borçlanma ve bölünme batağına iten ABD merkezli sistem ile Türk milleti karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır. Bu koşullarda, Türkiye’nin önünde iki büyük görev var: Bölücü terörü temizleyerek vatanı bütünleştirmek ve borçlanma ekonomisinden kurtulup üretim ekonomisini kurmak. Seçim, eğer bu iki görevin yerine getirilmesine hizmet edecekse seçimdir; yoksa çırpınmaktır. 7 Haziran Meclisi bu iki görevin yerine getirilmesi için en küçük bir umut vermiyor. Dahası, sistem bölücü terör örgütünü getirdi, Meclisin göbeğine oturttu. Meclisteki partiler, bölücü terörü şu veya bu yoldan besleyen siyaset ve uygulamaların sorumlusudurlar. Bölücü terör örgütünü kucağına alan sistemin duvarları içindeki her seçim, batakta debelenmekten başka bir sonuç getirmeyecektir.
24 TEMMUZ SEÇİMİAncak 7 Haziran’dan bir buçuk ay sonra çok önemli bir süreç başladı. 24 Temmuz sabahı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü terör örgütüne ağır darbeler indiren harekâtlarıyla uyandık. Böylece Türkiye 7 Haziran çıkmazına, 7 Haziran Meclisinin dışından yanıt üretti. 24 Temmuz, bölünme batağından çıkış için tarihî bir adımdır, aynı zamanda 7 Haziran debelenmesinden kurtuluş için bir ipucudur.ABD’nin kara gücü olan bölücü teröre karşı TSK eliyle yürütülen mücadele, ABD merkezli sistemle karşı karşıya gelmiştir. Bu mücadeleyi ancak sistemin zincirlerinden kurtularak ilerletebiliriz. Burada halk ile ordu arasındaki birlik, ABD dayatmalarına karşı durabilmek için şarttır. Millî demokratik çözümün anahtarı elbette millettedir. Ancak ordusu olmayan millet, iktidarsızdır ve millet değildir.
BİRLEŞTİREN VE ÜRETEN SEÇİMBölücü teröre karşı mücadele, kaçınılmaz olarak üretim ekonomisinin yolunu açar. Türkiye, AKP iktidarının getirdiği iki büyük felâketten kurtulma sürecine girmenin sancılarını yaşıyor. AKP Hükümetleri borç alabilmek için bölünmeye teslim oldular ve bölündükçe daha fazla borç dilendiler. Kısacası ABD’nin dayattığı sistemde, borçlandıkça bölünüyoruz; bölündükçe borçlanıyoruz. Bu denkleme Türkiye’nin yanıtı bellidir: Birleştikçe üretiriz, ürettikçe birleşiriz.Bugün Türkiye’nin yapacağı tek seçim var: Vatan bütünlüğü ve üretim ekonomisi rotasına girmek. Vatan Partisi’nin Birleşen Türkiye ve Üreten Türkiye çözümünü keşfedene kadar, sistem de seçmen de batakta çırpınmaya devam edecektir.
DENKLEMLERİ DEĞİŞTİREN SEÇİMSistemin prangalarını kırdığımız gün, çözümün başladığı gün olacaktır. O nedenle sistemin partilerinden yakınmayı bırakıp, tek tek yurttaşlar ve örgütler olarak sisteme karşı mücadele mevzisine girmek durumundayız. Sistemle mücadele mevzisini de açıkça belirlemek gerekiyor: Vatan Partisi mevzisi.Bu Meclise Vatan Partisi girdiği an, bütün denklemler değişir. HDP’nin bulunduğu Mecliste, bütün denk-lemler, bölünme yönünde oluşuyor.VATAN PARTİSİ’nin bulunduğu Mecliste ise, Türkiye bataktan kurtulma seçeneğine kavuşur.