A Joe Biden, namı diğer Janus bir yüzü Kürt bir yüzü Rum!

“Janus” mitolojide iki yüzü olan Roma tanrısı... ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ismini ne zaman duysam, hep Janus’u hatırlarım! Yunanlılara olan yakınlığı nedeniyle ABD’de Joe Bidenopolis olarak tanınan bu zat-ı muhterem, Türkiye açısından tam bir baş belası! Bu tehlikeli kişinin iki yüzü ve iki hedefi var: Kürt yüzü ile büyük Kürdistan’ı adeta zorluyor! Rum yüzü ile adadaki askerlerimizi söküp atarak Kıbrıs’ı Türkiye’den koparmak istiyor... Başbakan Davutoğlu, Rum’dan daha Rum Bidenopolis ile Kıbrıs konusunu görüşüyor... Şaka gibi! Unutmadan ekleyelim, bu şahıs kendisini, “Yahudi olmayan Siyonist!” olarak tanımlıyor... Derler ya, uşak efendisinden daha zalim olur!

BIDEN’DEN HARİTALAR
Bidenopolis’teki en güçlü duygu, iliklerine kadar işlemiş Türk düşmanlığı! Bu nedenle konumunu unutup, İstanbul’da olduğu gibi “ajan provokatörlük” bile yapabiliyor! Bu sinsi ve içten pazarlıklı devlet adamının (!) bir Kürdistan haritası var ki, Karadeniz’e kadar ulaşıyor... Mübarek sanki harita ve atlaslardan sorumlu genel müdür! Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış! Barzani’ye ABD ziyaretinde söylediği şu sözler tarihe geçti: “Başkanım, hiç endişe etmeyin! Sizin de benim de ömrüm bağımsız bir Kürt devletinin kuruluşunu görmeye yetecek...”

WASHİNGTON PORTAKALI
Yabancı isimli bir kanalın haber bültenini izliyorum... Sunucu, bu enteresan kişiliğin her eylem ve söyleminde bir hikmet arıyor! Aklı sıra bazı sonuçlara ulaşıyor. Mesela, “Niçin Ankara’ya değil de İstanbul’a geldi!” diyor... Açık küstahlığı, Türk devletinin küçük düşürülmesini kendince nedenlerle haklı görüyor... “Bizin anayasamız, PKK ile olan mücadelemiz, içimizdeki tartışmalar sizi ilgilendirmez; siz kendi işinize bakın!” diyemiyor... Bu tür köle ruhlu insanlar, önündeki koca okyanusu göremeyip, gölcüklere takılan zavallılar Türkiye’de kamuoyu oluşturuyor...
Devlet ve diplomasi geleneğimiz yerlerde sürünüyor... Normal koşullarda Ankara’da Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmelerin yapılması gerekir. Ama maalesef her ikisi de İstanbul’da Biden ile görüşüyorlar! Böylece tüm dünyaya ABD Başkan Yardımcısı’nın bütün Türkiye’yi ayağına çağırdığı ve hizaya çektiği mesajı güçlü şekilde veriliyor! Etkili ve saygın bir dışişleri bakanlığımız olsaydı, bu garip durum mutlaka önlenirdi!
Ayrıca Biden’in manavdan sebze meyve seçer gibi partilerden milletvekillerini çağırarak talimatlar vermesi tarihimizin yüz kızartıcı kesitleri arasında kendisine özel bir yer buluyor...

BIDENOPOLİS’İN BÖLÜCÜLÜK TRENİ
Partilerini temsil eden AKP, CHP ve HDP’in anlı şanlı vekilleri, Bidenopolis’in trenine binerek ülkenin birlik ve bütünlüğüne ne kadar bağlı olduklarını (!) dosta düşmana gösteriyorlar... CHP zaten topyekûn hangi tarafta ve kimin yanında olduğunu, hem de kurultay kararı ile ilan etmişti! CHP’li Atatürkçülerin yeni görevi, durduğu istasyonlarda Bidenopolis’in Kürdistan treninin genel temizliğini yapmak... Biden’in önünde arz-ı endam eden 705’e 400’den fazla oy vererek, bu işe ne kadar gönüllü olduklarını göstermişlerdi...

MHP, BAHÇELİ YÜKÜNDEN KURTULUYOR MU?
Bu uğursuz ziyaretteki tek olumlu nokta MHP’nin bu çirkin davete icabet etmemesi oldu... Katılanların kimliklerinin gerekçe gösterilerek davetin reddedilmesi MHP’nin bu tür merkezlerle bağının devam ettiğini gösteriyor. Ancak yine de MHP bu davranışı ile sadece kendi seçmenlerinin değil tüm yurtseverlerin takdirini kazandı! Sistem, bu Parti’yi barajın altına itmeye çalışıyor...
Çıkış yolu belli: “Emperyalizm ile bağları kopararak gerçek anlamda milliyetçi bir rotada yelkenleri şişirmek!” Bunun ilk adımı bölücü anayasa masasından kalkmak! MHP kendisini emperyalizme yapıştıran açık ve örtülü bağlardan kurtulursa, kısa sürede CHP’nin önüne geçer...
Türkiye’nin acilen milli bir hükümete ihtiyacı var! İşte o zaman Joe Biden gibi şahıslar Türkiye’ye gelemez; gelse bile Milli Hükümet’in çizeceği programın bir milim bile dışına çıkamaz!