19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD İran işini biliyordu! AKP komşunun sıkışıklığını paraya çevirdi

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sürüyor. Bu süreçte, "İran'a para transferi, altın ihracatı, ABD'nin bu işe müdahalesi" gibi konular çok tartışıldı. Hala da tartışılıyor. Daha önce bu konudaki gerçekleri aktarmıştım. Kafaların karışmaması ve halkın gelişmeleri doğru yorumlaması için bir kez daha ayrıntıları ile anlatayım:

Hemen baştan söyleyeyim, ABD, Türkiye-İran parasal ilişkilerini en ince ayrıntısına kadar biliyordu. İran'ın, Türkiye'den İran'a yönelik ihracatın finansmanında kullanmak üzere ilk etapta Türkiye'ye teklif ettiği bir milyar dolardan da haberdardı. ABD Büyükelçiliği elemanları çok meraklıydı. Olay kamuoyunda duyulur duyulmaz harekete geçtiler. Türkiye ne yapacağını anlattı ve kararlı olduğunu hissettirdi. Amerikalıların bütün merakları, Ankara'nın Emek semtindeki 21 katlı binanın 2. katında giderildi.

Türkiye krizi İran

parasıyla atlattı

Amerikalılar fazla ses çıkarmadı. Dünyayı sarsan ekonomik krizden bölgedeki en sadık müttefikinin fazla zarar görmemesi için sustu. Hatta projeye destek de verdi. Halkın deyimiyle "çayın taşıyla, çayın kuşu"nu vurdu. En Amerikancı AKP iktidarı, Amerikan karşıtı İran'ın parasıyla ayakta tutuldu. Türkiye, dünyayı sarsan ekonomik krizden İran parasıyla kurtuldu.

2009 seçimlerinde yüzde 38'lere kadar düşen AKP, ABD izniyle İran'dan alınan parasal desteğin de katkısıyla yüzde 50'ye kadar yükseldi.

ABD neden kızdı?

ABD, 2009'da Tahran'da gerçekleşen Ahmedinejad- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görüşmesinden de haberdardı. Türk büyükelçisi odadan çıkarılmıştı. Ama ABD'liler görüşmenin en küçük ayrıntısını bile biliyordu. Ne de olsa görüşmede içlerinden biri vardı. Dönemin İran-Türkiye Karma Komisyon Eş Bakanı Mottaki de kendileri ile yapılan özel görüşmelerin ABD'ye gittiğinin farkındaydı.

Doğru, ABD İran ile finansal ilişkilere kızdı. Ama bu kızmanın nedeni başka. ABD Türkiye'ye tanıdığı kotanın aşılmasına kızdı.

Peki İran bunu niye yaptı?

Mecburdu. Ne pahasına olursa olsun Türkiye ile ilişkilerini iyi götürmek zorundaydı. Basra Körfezi'nde ABD denizaltıları dolaşıyordu. Hürmüz Boğazı kapanırsa tek çıkış kapısı Türkiye idi. Türkiye, özellikle de Türkiye'nin Karadeniz limanları nefes borusuydu. Hayat damarlarını açık tutmak zorundaydı. İran-Irak savaşı sırasında yaşanan tecrübe bunu zorunlu kılıyordu.

Bu nedenle Türkiye'yi elde tutmak için her yolu denedi. İran yönetimi ciddi bir devlet gibi hareket etti. AKP'nin Amerikancılığını bile bile İran'ın geleceği için gerekeni yapıyordu.

İran'a para transferi

ABD isteğiyle İran'a yaptırım kararları alındı. İran'ın petrol satışları yarı yarıya düştü. Doğal olarak nakit sıkıntısı yaşandı. İran Riyal'i Dolar ve Euro karşısında değer kaybetti. Bir dolar bin 200 Riyal iken 3 bin 600 Riyale kadar çıktı.

İran da kendisine yönelik ambargoyu delmek için çeşitli yöntemler geliştirmeye çalıştı. AKP Hükümeti, "Ben komşuma yapılan ambargoyu kabul etmiyorum" diyeceğine bu ambargodan yararlanma, İran'ın sıkışıklığını "paraya çevirme" yoluna gitti.

Sıkışmış İran'dan mafya yöntemleriyle komisyon alındı. Alınan komisyonlar kişisel servetleri büyüttü.

Kim bunlar? Bakanların çocukları(!), "yukarıya yakın" işadamları...

Bu işlerdeki asıl "büyük patron" kim? Bu şimdilik meçhul. Ama soruşturma "büyük patron"a ulaşmasın diye çırpınanlar ortalıkta..!

Her şey çok açık değil mi?