23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

“ABD Türkiye’yi bölmez” hurafesinin çöküşü

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye’de 1990’dan bu yana dillerden düşmeyen bir hurafe vardı. “ABD hiç Türkiye’nin bölünmesini ister mi, onun sadık müttefikiyiz” diyorlardı.

SADIK MÜTTEFİKİN TESELLİLERİ

ABD, Irak’ı işgal ediyor, kuzeyde Kürdistan kuruyordu. Olsun, bizimkiler, hiç üstlerine alınmıyorlardı.

Pentagon yetkilileri, Roma’daki NATO toplantısında bizimkilerin gözüne, bölünmüş Türkiye haritalarını dayıyordu, yine gönüller ferah kalabiliyordu.

Dahası Türkiye’yi işgal tatbikatı yaptılar. Adını da, Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu’na yanıt olarak Binyılın Meydan Okuması (Millenium Challenge 2002) koydular. Tatbikata Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde başladılar. Yine alınan olmadı.

Uzatmayalım, “ABD hiç sadık müttefikine kıyar mı” tesellileriyle bugünlere geldik.

ABD STRATEJİK PİYONUNU RESMEN İLAN ETTİ

15 Eylül günü bu köşede, ABD’nin hakim çevrelerine bağlı Wall Street Journal gazetesinde çıkan yazıyı okudunuz. Özeti: Türkiye artık ABD için hedef ülkedir. Washington yönetimi, artık bölgemizde Kürtleri müttefik olarak kabul ediyor. ABD’nin “Kürtler” tanımına, yalnız Barzanistan değil, PKK ve PYD de giriyor. “İkinci İsrail” saptaması şimdi tam yerine oturdu.

Batı Asya’da ve Türkiye’de saflaşmalar netleşiyor. Ortam ısınırken, herkes dostunu ve düşmanını ilan etmektedir. Yirmi yıldır PKK’nın stratejik piyon konumunu vurguluyoruz. Artık bu gerçeği PKK’nın kendisi de inkâr edemiyor. Türkiye’yi düşman kabul eden bir strateji, ancak ABD koruması altında yürütülür.

CHP’NİN “KÜRDİSTAN’IN YENİ REALİTESİNDEKİ” GÖREVİ

Yeni durumu gözümüze dürten çarpıcı bir haber iki gün önce ajans bültenlerine düştü. 26 Eylül tarihinde ABD’de “Kürdistan’ın Yeni Realitesi” başlığıyla bir toplantı düzenlenmiş. Türkiye’den HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu katılıyor. CHP ile PKK arasındaki resmî nikah Amerika’da kıyılıyor.

Şimdi, YCHP’yi bir türlü içlerine sindiremeyenler, “Kürdistan’ın yeni realitesinde CHP’nin ne işi var” diye soracaklardır.

Şaşıracak bir şey yok. Artık CHP, Tüma. Soner Polat’ın deyişiyle “Dersimli Kemal’in yeri”dir. Açılım, özerklik ve Kürtçe Eğitim, CHP’nin yeni görevidir. Kemal Kılıçdaroğlu ekibi, ABD stratejisi içinde sahne alarak bir yerlere gelebileceklerini sanıyorlar. Geldikleri yer ise, PKK ile stratejik işbirliğidir. Her yeni olay, CHP-PKK işbirliğini doğrulamaktadır.

İNKAR EDİLEMEYECEK OLGULAR

Batı Asya’da taşlar yerine oturuyor.

ABD, bayatlamış İkinci İsrail planını ısıtıp Batı Asya ülkelerinin ve halklarının önüne koyuyor.

Washington yönetimi, Türkiye’nin müttefiki değil, bölücüsüdür.

“ABD, sadık müttefikini bölmez” hurafesi çökmüştür.

ABD ile Türkiye cephe cepheye gelmişlerdir.

Türkiye’de saflaşma, ABD’ye karşı ülke bütünlüğünü savunanlar ile ABD işbirlikçileri arasındadır.

ABD ile işbirliği, bundan böyle vatanı bölme eyleminin diğer adıdır. Eskiden de böyleydi. Ancak artık anlamak istemeyenler için de böyledir.

Bu süreçte ABD ile işbirliğinin bütün bahaneleri ortadan kalkmaktadır. Emekçiden milli sermayeye kadar ayağı Türkiye toprağına basan güçler, ABD’ye direnmek durumundadırlar. Hem millî hem de sınıfsal çıkarları bunu gerektirmektedir.

Vatan bütünlüğünü gerçekleştirecek bir Millî Hükümet Türkiye’nin ufkundadır.

ABD İLE İŞBİRLİĞİNİN FATURALARI

ABD ile işbirliği yapanlar, milletle karşı karşıya gelmektedirler. Bunun faturasını ödeyeceklerdir, hatta ödemeye başlamışlardır.

CHP, vatan ve milletten kopmanın sonuçlarını yaşamaya başlamıştır. Kırk yıldır elli yıldır CHP’ye oy verenler, “artık oy vermem” diyorlar. CHP, yüzde 10 barajının altına yuvarlanmaktadır.

PKK’nın durumu da bazı gazete ve televizyonların şişirdiği gibi değil. ABD ile işbirliği, bölgeyi kanlı felaketlerin kucağına sürüklüyor. Kürt yurttaşlarımız olayı görmekte ve PKK’ya tavır almaktadırlar. Bölgede birlik eğilimi güçleniyor, İşçi Partisi yükseliyor.

GÜNDEMDE BAŞKA HANGİ “YENİ” VAR

AKP’nin Yeni Türkiyesi...

Yeni CHP...

Kürdistan’ın yeni realitesi...

Bakalım gündemde başka hangi yeni var?

ABD’nin yeniler dizisine karşı bölge ülkeleri ve halklarının da yenileri gündemdedir.

Türk milleti büyük bir direnişin eşiğindedir, birinci yeni budur.

Bölge devletleri ve halkları, ABD’ye karşı her alanda işbirliğine mecburlar. Gidiş bu yöndedir. Zamanın hızlandığı bir döneme giriyoruz.