18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’den Zeybek’e: AKP kurucusu ol!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

AKP’nin ABD projesi olduğunu ispat için Abdurrahman Dilipak’a sığınıyorlar.

Ne imiş efendim, Abdurrahman Dilipak da bunu kabul etmişmiş!

Abdurrahman Dilipak kim, sonuçta inancı sermaye yapan bir bezirgan!

Bakın size somut bir belge:

Namık Kemal Zeybek, Demokrat Parti Genel başkanı olduğu günlerde Ulusal  Kanal’da yayınlanan Alternatif Programımda konuktu ve şunu anlattı:

-”Bir gün ABD Ankara Büyükelciliği siyasi müsteşarı beni ziyarete geldi ve şu teklifi yaptı: Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yeni bir parti  kurulacak. Bu parti tek başına iktidar olacak.Yeni kurulacak partinin milliyetçi kesimden oy alması için itibarı olan iyi bir isme ihtiyaç var. ABD Elçiliği olarak sizden bu partinin kurucusu olmanızı istiyoruz.”

Namık Kemal Zeybek bu teklifi düşünmeksizin reddedip ABD’li müsteşara kapıyı göstermiş.

Altını çizerek yazıyorum, Zeybek bu anektodunu Demokrat Parti Genel Başkanı sıfatı ile bir televizyonda aktarıyor ki yalanlanma ihtimali mevcut.

Peki yazılı basına da malzeme olan bu açıklama sonrasında ABD Ankara Büyükelçiliği ya da AKP’den bir yalanlama  geldi mi?

Hayır gelmedi ki bunun anlamı kabullenme değil midir?

Tablo bu iken Abdurrahman Dilipak öyle demiş, böyle demiş. Geçin bunları.

Hem Tayyip Erdoğan yaptıkları ile ABD yörüngesinde olduğu ortada değil mi?

Muhsin Yazıcıoğlu gibi Zeybek de ABD güdümüne hayır dedi ki işte milliyetçilerle dinciler arasındaki fark!

ÖNEMLİ NOT: Dün Bağımsız Türkiye Partisinden Selim Kotil aradı ve partilerinin Fethullah ile dolaylı da olsa bir arada olmalarının asla ve  kat’a mümkün olamayacağını söyledi... Doğrudur Prof. Haydar Baş Hoca’nın F tipi örgüte karşı yiğit mücadelesinin ben de şahidiyim. Önceki gün zaten o kulis haberini hayret ettiğim için kaleme aldım...

DERDİ, ARAP ALFABESİ!

Tayyip Erdoğan’ın Osmanlıca talebinden Türkçe ile felsefe yapılmaz ifadesine kadar ki bütün savrulmalarının bir kaç boyutu var.

Birincisi din yani inanç eksenli cepheyi keskinleştirmek istiyor.

İkincisi gündemi bu gibi fuzuli işlere endekslemek istiyor.

Üçüncüsü ise kendini rövanş için gönderilen ilahi görevli zannettiği için Arap Alfabesine geçiş için zemin hazırlıyor.

ATANAN MÜSTEŞAR CEMAATÇİ Mİ?

Bürokrasinin tepesinden bir isim dün bana dedi ki:

Başbakanlık Müsteşarlığına yeni atanan Kemal Madenoğlu sıkı bir Cemaatçi ve ABD’nin Colorado’sunda ışık evinde kalmış.

Bakan Cevdet Yılmaz’ın kan kardeşi olan bu isim Doğa’dan Konya’ya göç ettirilenlerdenmiş.

Benzer iddia Gümrük Müsteşarı Ziya Altınyıldız için geçerliymiş!

Bunlar iddia ve gerçekliğini araştırıyorum ama bana bu bilgiye veren  önemli bir müsteşar.

KILIÇDAROĞLU’NDAKİ PKK AŞKININ SIRRI?

Şu soru hâlâ cevap arıyor:

Kemal Kılıçdaroğlu’nda gözlenen PKK aşkı niçin bilinmiyor.

Kılıçdaroğlu ahmak değil, hepimiz gibi o da CHP’nin ne yaparsa yapsın konjonktür gereği Kürtlerden oy alamayacağını görüyor.

Bugün Kürtlerin ırkçısı PKK’da, dincisi AKP’dedir ve bunun ortası yoktur.

Realite bu ise Kılıçdaroğlu PKK karşıtı genel Türkiye seçmenini ürkütürcesine PKK’yı sahiplenmesi nedendir?

Niçin CHP’nin omurgası olan ulusalcıları kapı dışarı ederken oy alamayacağı kesin olan bir zümreye sürekli göz kırparak şaşı oluyor?

Bu tutumun rasyonel izahı yok... Öyle ise buna görev icrası dersek söyleyin haksızlık mı yapmış oluruz?

FETHULLAH’IN SOLCULARI

Hani bir Tayfun Talipoğlu var.

TRT’den aylık 100 milyar maaş alan solcu-alevi sözde gazeteci ki çok şükür onu TRT’den kovdurduk.

İşte o isim bu aralar Samanyolu TV’de Fethullahçılarla kolkola demokrasi türküsünü tüttürüyor.

Fethullah ve demokrasi ne çok yakışıyorlar değil mi?.. Yakındır Tayfun cemaat  televizyonunda işbaşı yapar.

Bu arada bana “Fethullahçılarla ortak reklam ajansı var” çamurunu atan bir diğer Cemaat yazarı Hakan Aygün, “ispatlamazsan şerefsizsin” dememe rağmen aylardır o iddiasını ispatlayamadığı gibi önceki akşam Halk TV’de benim milliyetçiliğimin Tayyip Erdoğan’ın milliyetçiliği ile bir olduğunu söyledi.

Bak Hakan, ben bugünkü yazımda bile Tayyip’in ardında ABD olduğunu söylüyorum ama sen ABD’yi, Fethullah’ı ve PKK’yı ağzına alıp eleştiremiyorsun.

Hasan Cemal, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Orhan Kemal Cengiz, Derya Sazak, Hakan Aygün, Tayfun Talipdoğlu ve Cengiz Çandar gibiler sonrasında F Tipi kervanın yeni katılımcılarının Cumhuriyet ekolünden  Hikmet  Çetinkaya ile Tuncay Özkan olması fevkalade dramatiktir...