28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Açılım’da yeni ortak kim?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki akşam bir televizyon kanalında açıkladığı terör rakamları yalnızca PKK’daki erozyonun sonuçları açısından değil, Güneydoğu’daki kaosun dışa vurması bakımından da çok ürkütücüydü...Anlaşılıyor ki, örgütün “eylemsizlik” kararını hiçe saydığı Temmuz 2015’ten itibaren, hem yurt içi hem de sınır ötesindeki operasyonlarda yaratılan tahribat, PKK’yla mücadelenin zirveye çıktığı 1990’lardaki sonuçlar kadar etkili olmuş!..Çünkü diyor ki Erdoğan, “Şu ana kadar yapılan operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3bini geçti...”Bu rakamlar doğruysa, PKK’ya karşı yürütülen operasyonların çok yıkıcı bir etkisinin olduğu anlaşılıyor... Zaten rakamlar üzerindeki kuşkuyu dağıtan veriler ve yansımalar da bizzat örgütün hareket alanındaki daralma ve eylemlerindeki azalmayla da dışa vuruyor...Örgütün en kanlı eylemi 4 ay önceki Dağlıca saldırısıydı... PKK sınır içinde “ikinci bir Kandil karargahı” gibi üslendiği Yüksekova çevresindeki etkinliğini kullanarak 16 askeri şehit etmiş ve büyük infiale yol açmıştı...Ancak bu saldırı, yalnızca PKK’nın “ayaktayız mesajı” vermeye çalışırken direnme çabasını göstermedi, “şiddeti dayatarak kazanım elde etme” stratejisinin çöküşüne de yolaçtı...Çünkü bu saldırı 1990’dan sonra PKK’ya yönelik en büyükaskeri ve siyasi kuşatmayı da başlatmış oldu... Hücrelere sığınmak!..Son 6 ayda hem yurt içinde hem de sınır ötesinde aralıksız sürdürülen operasyonlar, örgütü“uzun süreli halk savaşı” adını verdiği “intifada” provalarına yöneltirken, aslında PKK’nın 13 ilçedeki “özerlik” dayatması da örgütün güçlendiği anlamına gelmiyor...Tam aksine 30 yıldır kırsalda egemenlik kurmaya çalışırken, vurkaç eylemleri, karakol baskınları, intihar saldırıları ve bombalama faaliyetleriyle ayakta durmaya çalışan örgüt, Güneydoğu’nun 13 küçük ilçesine sığınmak zorunda bırakıldı...Yani PKK’nın ilçelerde, “başkaldırı” eylemleriymiş gibi göstermeye çalıştığı işgal planı, aslında örgütün hareket alanının iyice daraldığını ve neredeyse “milis”lerin direnişine kaldığını da gösterdi...Çünkü bir dönem Kandil’deki üssünü kullanarak, Güneydoğu’yu eylem “eyalet”lerine bölecek kadar etkili olan örgüt, yalnızca Kandil’i değil, Doğu kırsalındaki mevzilerini de önemli oranda kaybetmeye başladı...Yani PKK, Suriye’deki uzantısı PYD’nin “Kanton” çabalarının yarattığı heyecanı ve legal kolu HDP’nin iç siyasetteki devinimini kullanarak, “özerklik” peşine düşerken beklemediği bir taarruzla karşılaştı ve erozyona uğradı... Zayıflarken direnmek!..Peki; Güneydoğu’ya silah, mühhimmat ve militan yığdığı devlet tarafından da çok önceden bilinen PKK, “açılım” gafletini çok iyi kullanarak kentlere saldırırken, legal uzantısı HDP’nin şaşırtıcı “özerklik” çıkışına ne demeli?..Yani “Türkiyellileşme” iddasıyla seçim barajını aşarak Meclis’e giren HDP, bölgenin kaosla sarsıldığı bir süreçte iç siyaset dengelerini zorlayarak ne yapmaya çalışıyor?..Erdoğan’ın da ima ettiği gibi, HDP, “Rusya gezisinin ardından kulağına fısıldananlar”ın tetiklemesiyle mi “özerklik” çağrısı yapabildi?..Yoksa HDP’nin, “Demokratik Toplum Kongresi” aracılığıyla önceki gün yaptığı tehlikeli çıkış, askeri olarak sıkışan PKK’nın, Anayasa değişikliğinde AKP’ye karşı bir pazarlık dayatması mı?.. Pusudaki pazarlık!..Aslında PKK operasyon baskısıyla nasıl beklenmedik bir taarruzla sarsıldıysa, HDP de başkanlık sistemi ve “yeni anayasa” tartışmaları nedeniyle çıkış arayan AKP’yi bir o kadar sıkıştırmaya çalışıyor...Ancak “açılım” çabalarının terörle sarsılması nedeniyle 7 Haziran seçimlerinin keyfini süremeyen HDP, şiddetin dayatılması nedeniyle 1 Kasım seçiminde nasıl darbe aldıysa, toplumda bölünme-parçalanma kaygısını büyüten “özerklik” çağrısıyla da AKP’yi güçlendirmekten ileri gidemiyor...PKK’nın şiddeti dayatma politikasına karşı, özellikle aşiretler üzerinde etkili bir propaganda yürüterek HDP’ye giden vekil koltuklarını geri alan AKP, “özerklik” çağrısına rest çekmeye devam edecek gibi görünüyor...PKK’nın büyük erozyon yaşadığı bir dönemde, bir yandan kitlelerin örgütün arkasında olduğu algısı yaratmaya çalışan, diğer yandan da Anayasa hesaplarında iktidarı pazarlığa çekmek isteyen HDP’nin çıkışının ise sonuç vermeyeceği hesaplanıyor.. Yedekteki aktör!..Son genel seçimlerde özellikle milliyetçi-muhafazakar çevrelerden gelen oylarla Meclis’te beklenmedik oranda koltuk sayısına ulaşan AKP işte bu dönemde, PKK ve HDP’nin zayıfladığını görüyor ve karşı hamlelerle toplum desteğini de büyütmeye çalışıyor...Meselenin sonucuna gelince... “AKP açılımda HDP’yi dışlayacak” şeklinde medyaya yansıyan haberler de gösteriyor ki, Güneydoğu’da şiddet yorgunu kitlelerin PKK saldırılarına cephe alması ve yüzbinlerce kişinin çatışma bölgelerinden uzaklaşması, bölge halkının örgüte tavır almaya başladığını da gösteriyor.Hem PKK yöneticilerinin hem de Öcalan’ın “halk desteğini kaybediyoruz” şeklindeki yakınmaları da gözönüne alındığında, geriye şu strateji de kalıyor...Evet; hükümet, son seçimlere katılmayarak AKP’yi destekleyen Hizbullah’ın partisi “Hüda-Par”ın 3 yıldır ısrarla dile getirdiği “Kürt sorununda aktör olmak istiyoruz” beklentisini gözardı etmeyecek gibi görünüyor!.. Yakında bu zeminde yeni bir “açılım” kartı açılırsa sakın ola kimse şaşırmasın...