19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Advocaat neyi başaracak? -2

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Bildiğiniz gibi, bu başlıktaki ilk yazımı Hollandalı teknik adam Fenerbahçe ile sözleşme yaptığı gün yazmıştım. Henüz hiç bir resmi maç oynanmamıştı. Aradan üç lig haftası geçti ve Fenerbahçe tarihinin en kötü lig başlangıcını yapmış oldu. Neden? Çünkü her zaman yazıp söylediğimiz gibi, teknik direktör dünyanın en başarılı insanı olsa da, elindeki futbolcu kadrosu yeterli değilse hiç bir şeyi yoktan var edemez, özellikle de kısa süğrede başarılı olması olanaksızdır. Dick Advocaat, Fenerbahçe’den, teknik adamlık yaşamının son döneminde iyi bir ücretle görev yapmasına ve bunu bir fırsat olarak görmesine karşın birkaç yıl takımın başında kalsa sarı-lacivertlilere belli bir mesafe kazandırabilir. Ama bu sürede Aziz Yıldırım’ın değil de kendi istediği futbolcuları transfer ettirmesi ön koşuldur.

Zaten Fenerbahçe’nin genel sorunu da burada. Aziz Yıldırım teknik adama inanmıyor, kendini futbol bilgesi sanıyor. Aziz Bey’in döneminde, Fenerbahçe’nin başında şampiyonluk kazanmış teknik adamların hepsi sezon sonunda ya da yeni sezonun başlangıcında gönderilmiştir. Başkan Yıldırım gerekçe olarak da, takımı onların değil kendisinin şampiyon yapmasını göstermiştir. Ne var ki bunu nasıl başardığını açıklamaması yüzünden biz de öğrenememişizdir. Aziz Bey’in, dolayısıyla Fenerbahçe’nin en önemli sorunu futbolu bilmediği halde bildiğini sanması ve bu nedenle transferde başat rol oynamasıdır. Fenerbahçe’nin bugünkü kadrosu farklı takımlarda başarılı olmuş oyuncuların biraraya getirilmesiyle oluşmuştur. Ancak bu futbolcuların birlikte ne yapabilecekleri araştırılmamıştır.

Örneğin Volkan Şen; Bursaspor’da iyi bir Sercan ile birlikte, karşı atak düzeninde rakiplerin canını yakmıştır. Ama Fenerbahçe böyle bir oyun yapısına da, kurgusuna da uygun değildir. Volkan yılda birkaç maçı tek başına alabilir. Hatta bu maçlarda izleyenleri mest edip üst üste birkaç gol de atabilir. Ama hepsi budur. Sonra haftalarca beklersiniz. Aynı şey Emenike için de geçerlidir. Orta alanda görev alan oyuncularının hiçbiri çabuk düşünmüyorlar. Onlar da Volkan ve Emenike’nin bir başka benzeri. Oyunu hızlandırıp rakip ceza alanı etrafında Beşiktaş’ın yaptığı gibi seri paslarla rakibi bozamıyorlar. Bursapor karşılaşmasının son 15 dakikalık bölümünde oynanan futbol 1960’larda bile oynanmıyordu. Son derece ilkel bir doldur boşalt sistemi. Oysa eklenecek zamanla birlikte 20 dakikalık bir zaman dilimi vardı ki, bu futbol için son derece uzun bir süredir. Çabuk oyun ve delici tek paslara dayalı oyunla maç rahat kazanılırdı. Ama bunu yapacak oyuncu grubu olmadığı için çoğu sorumluluktan kaçarak topu ileri vurmayı seçiyorlar.

Dolayısıyla Advocaat elindeki oyuncuların özyapısını değiştiremeyeceğine göre başaracağı da pek bir şey yoktur. Aziz Bey, Ersun Yanal’ı kulüpten uzaklaştırarak son derece kritik bir karar vermiştir. Oysa Yanal ile üst üste şampiyonluklar kazanılabilirdi. Şimdi artık Türkiye Ligi’nin öncü ve öğretici takımı Beşiktaş’tır. Öyle görünüyor ki, Aziz Bey’in teknik direktör kıyımı yüzünden Fenerbahçe, Galatasaray’ın da gerisine düşmüştür. Öyle ya, geçen sezonun kötü takımı olarak bilinen Galatasaray iki kupa aldı, Fenerbahçe sıfır çekti.

Eskiden beri “futbol iyi futbolcularla oynanır” görüşü futbol dünyasında benimsenmiştir. Ancak iyi futbolcunun tanımını iyi yapmak gerekiyor. Çabuk düşünen, düşündüklerini çabuk uygulayan, bulunduğu konumun gereğini en hızlı biçimde yapan oyuncu bugünün futbolcusudur. Fenerbahçe’de bu tanıma uygun futbolcu sayısı azdır. Fenerbahçe’nin özeti de budur zaten!