24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ağlamak için savaşılmaz ve ağlayarak savaşılmaz

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Mehmetçik, bu millet ağlasın diye mi can veriyor?Cizre’de, Sur’da, Silopi’de Bölücü Terörü hendeklere gömen Mehmetçiğe soralım, bu millet kanlı göz yaşları döksün diye mi savaşıyor?
Polis de, Köy Korucusu da, savaşlarda Mehmetçiktir. Onlara da soralım.

BÜTÜN SAVAŞLAR DÜŞMANI AĞLATMAK
MİLLETİ GÜLDÜRMEK İÇİNDİR
Ölmek için savaşılmaz, ama savaşta ölmek de vardır.
Ağlamak için savaşılmaz. Ama savaşın acıları, kimi zaman gözlerde yaş olur.
Kanlı gözyaşları dökmek için savaşılmaz.
İnsanlar tabutların üzerine kapanıp feryat etsin diye savaşılmaz.
Bütün savaşlar en sonunda gülmek ve güldürmek içindir.
Emperyalistler ve piyonları, emperyalistleri güldürmek için savaşır. Mazlum milletler ise, millet ve insanlık gülsün diye savaşır.
Savaşanlar, evet düşmanı ağlatmak için, ama kendi toplumunu güldürmek, mutlu kılmak, sevindirmek için savaşır.
Savaş, elbette istenmez ama hayat dayattığı zaman bütün savaşlar, mutlu olma, mutlu kılma araçlarıdır.
Savaşın temel ilkesi, zafere ulaşmaktır.
Kazananlar güler, kaybedenler ağlar.
Emperyalizme karşı haklı savaş verenler, mutluluğu hak edenlerdir ve mutludurlar.
Emperyalizmin piyonu olarak haksız savaş yürütenler, ağlamayı hak ederler ve önünde sonunda ağlarlar.

24 TEMMUZ’DAN BERİ UMUTLUYUZ VE MUTLUYUZ
Bugün Türkiye bir Vatan Savaşı içindedir.
24 Temmuz 2015 gününe kadar kaygılıydık. Çünkü ABD’nin ve İsrail’in stratejik piyonlarına Açılım adı altında fırsat veriliyor, kanlı savaşların yolu açılıyordu.
24 Temmuz’dan sonra mutluyuz. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri, Bölücü Teröre son verecek, ülkemize barış ve sevinç getirecek bir mücadelenin içine girmiştir.
Geleceğe umutla bakıyoruz ve biliyoruz, milletlerin mutluluğu zahmetle, fedakârlıkla, kan ter dökerek kazanılır. Mutluluk, toplumlara gökten ihsan edilmez.
İstiklâl Savaşı günlerinde de mutluyduk ve umutluyduk. Evet Mehmetçik can veriyordu, ama biz kanlı gözyaşları dökelim diye değil, vatan kurtulsun diye.
“Size ölmeyi emrediyorum” diyen komutan, biz ağlayalım diye o emri vermiyordu. Başı dik, özgür, gönençli yaşayalım diye ölmeyi emrediyordu. Ölmeyi emredenler, bu ülkeyi kana bulamadı, bu milleti mutluluğa kavuşturdu. Bugün de öyledir.

ZAFERE İLERLEMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bugün bir Vatan Savaşı verdiğimizi görmeyenler, “ülke kan ağlıyor” edebiyatı yapıyorlar. Ama kendilerinin kan ağladığı yok. Çünkü yürekleri Mehmetçikle birlikte çarpmıyor. Hatta sinsi sinsi Mehmetçiğin yenilmesini istiyorlar. Bu vatansızlardan bir tanesi, utanmadan internette beyanname yayınlayarak, bizlere “PKK bu savaştan galip çıkarsa napacaksınız” diye soruyordu. O kara beyanname internette duruyor olmalı.
Mehmetçik, şimdiden PKK’nın belini kırmıştır ve kesin zafere ilerliyor. Bu gerçeği görmeyenler, bu umudu paylaşmayanlar, “analar ağlamasın” söylemiyle PKK’yı kurtarma faaliyetine katkıda bulunuyorlar.

SAVAŞLARI IŞIĞI GÖRENLER KAZANIR
Savaşları karanlıkta boğulanlar kazanmaz, tünelin ucundaki ışığı görenler kazanır.
Savaşları “ülke kana bulandı” söylemiyle bozgunculuk yapanlar kazanmaz.
“Kanlı gözyaşları” söylemiyle karamsarlık yayanlar da savaşı kazanamazlar.
Savaşı, zafer ışığını görenler, umutlu olanlar kazanır.
O nedenle savaşlarda umut, en güçlü silahtır.
Adımız, iyimsere çıkmıştır. Çünkü silahları kuşanmışız.

KOMUTANIN GÖREVİ UMUT VERMEKTİR
Komutanın görevi, askere ve bütün millete umut vermektir, zaferi göstermektir.
Vatan Partisi, Vatan Savaşının siyasal önderidir.
Vatan Partisi’nin en hakiki yol göstericisi bilimdir.
Vatan Partisi, hayatın mecburiyetlerini saptadığı için, Türk milletinin Vatan Savaşından zaferle çıkacağını biliyor. O nedenle Vatan Partisi ve önderleri, umut dolular, geleceğe güvenle bakıyorlar, savaşın başarılarından mutlu oluyorlar.
Ama daha önemlisi, bu gerçeğe dayanan iyimserliği millete ve askere yayıyorlar. Çünkü biliyorlar ki, savaşın en büyük enerji kaynağı iyimserliktir.
Ve savaşta, en güçlü silah, umuttur.
Vatan Partisi, Vatan Savaşında tarihsel bir görevi yerine getiriyor.
Vatan Partisi, görev başındadır ve görev başında olduğu için mutludur.

SINANMIŞ UMUTLAR
Vatan Savaşının önderlerinin umutları, mücadelenin ateşi içinde sınanmış ve denenmiş umutlardır. Biz yedi ateşin içinden bu umutlarla geçtik.
12 Mart, 12 Eylül hapishanelerinden bu umutlarla çıktık.
Yerlere serilen umutları, ayakta kalan umutlarla ayağa kaldırdık.
Umutla birleştik, umutla dayandık, umutla direndik, umutla çalıştık ve Türkiye o umutlarla o Amerikancı cuntaların karanlık dönemlerinden kurtuldu.
Yaşayanlar bilir.
Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyade kitabında o umutların hikâyesi vardır. Gülerek okursunuz. Gülerek mücadele edenler, o karanlıklardan çıkmıştır.
Tekirdağ ve Silivri kalelerinin hücrelerinde güle oynaya yattık. Çünkü biliyorduk ve ilan ediyorduk: “Yeminler edildi, yıkılacak Silivri! Bizim bugün kaldığımız hücrelerde yarın bizi tutuklatanlar kalacak.” Bize gülen karamsarlar vardı, onlar yenilgiyi kabul etmişlerdi. Ama biz Silivri duvarlarını gerçeklerden kuvvet alan umutlarımızla yıktık.
“Ermeni Soykırımı” yalanına karşı uluslararası savaşı da, gerçeklere dayanan umutla kazandık. Bize, “Hayâl içindesiniz, başarı şansınız yok” diyorlardı. Hattâ “ABD’nin planlarına hizmet ediyorsunuz, AİHM’den düşmanı sevindiren karar çıkartacaksınız, sizi o zaman hain ilan edeceğiz” diyenler vardı. Ama biz, o mücadeleden zaferle çıkacağımızı biliyorduk. Çünkü bilimseldik.
Bizim umutlarımız, sınanmış, denenmiş umutlardır.
Bizim umutlarımız, bilimseldir.

SAVAŞTA ZAFER DÜŞMANIN UMUDUNUN BİTİRİLMESİDİR
Biz, milletimiz için umut üretiyoruz, yurdun her köşesine iyimserlik taşıyoruz. Çünkü savaş cephesindeyiz.
Biliyoruz: Umudun bittiği yerde, teslimiyet başlar. Savaşın umutla kazanılacağını biliyoruz.
Savaşta zafer, düşmanın umudunun bitirilmesidir.
Umutları yok olan, savaşta imha edilir.

UMUT ÜRETİYOR İYİMSERLİK TAŞIYORUZ
Vatan Partisi, gerçeklerden güç alan umuduyla ve iyimserliğiyle millete önderlik görevini yerine getiriyor.
Umutluyuz ve mutluyuz. Çünkü Vatan Savaşı zafere ilerliyor.
Türkiye bu vatan savaşından ve önümüzdeki üretim ekonomisi mücadelesinden devrimle çıkacak. Kemalist Devrimin tamamlanacağı bir sürece girdik.
Milletimiz gülecek, bunu adımız gibi biliyoruz.

YARIN: UMUTSUZLUĞUN KAYNAĞINDAKİ YANLIŞ MEVZİLENME