24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ajan gazetecilerden hesap sorulmalı

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Balyoz davası diye bilinen ve Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada yüzlerce insanın hayatı karartıldı. Başını Taraf gazetesinin çektiği içinde Zaman, Bugün, Sabah, Star, Yeni Şafak gibi gazetelerle bunlara bağlı televizyon kanallarının bulunduğu saldırgan bir medya cephesi, savunmasız bırakılan insanlara insafsızca vurdu. Şüphelilere savunma hakkı verilmedi, itirazları dikkate alınmadı. Savunma avukatlarını susturmak için bu mahkeme onları bile ağır cezada yargılattı. Sahte olduğu apaçık görülen uyduruk delillerle insanlar ağır cezalara çarptırıldı. 

Dava, benim “Casus Gazetesi” dediğim Taraf’ta, Genelkurmay Başkanlığı içinden alındığı iddia edilen sahte belgelerin gerçek belgelermiş gibi yayımlanmasından sonra başlatılmıştı.  

O belgeleri, Mehmet Baransu isimli, o zamana kadar tanınmamış bir gazeteci bavul içinde ilgili özel yetkili savcıya teslim etmişti. 

En başından biliyorduk: Bu dava, aslında Türk milletine karşı Ergenekon adı altında başlatılan saldırının ileri bir aşamasıydı.  

Bu saldırı Taraf’ta, “Türkiye’yi darbeci Kemalistlere dar edeceğiz!” biçiminde tehdit dolu yazılar yazan Ahmet Altan’ın komutasında gündeme getirilmişti. Ucu da 2005’te, “Türkiye’de ulusalcı dalgayı durduracağız!” diyen Fethullah Gülen’in emrine kadar gidiyordu. 

CASUSLARIN GAZETESİ 

Bu saldırıyı başlatan örgüt; Fethullahçı diye bilinen yapıydı. Arkasında da Amerika bulunuyordu. AKP iktidarı da bu iki güçle ittifak halindeydi. Türkiye’de ABD’ye direnen sivil ve askeri kanatlar ezilecekti. Böylece Çözüm Süreci başlatılacaktı.  

Taraf gazetesinin ne menem bir örgüt olduğunu daha o gazete kurulmadan önce tahmin ederek, 14 Kasım 2007’de yazmıştım. Ulusalcılara ve askere saldıracağını, iktidara hizmet edip ABD’den emir alacağını dile getirmiştim. Çünkü Ahmet Altan’ı ve teslim olduğu Fethullah Gülen’i iyi tanıyordum. Bunların kıbleleri Washington’du. 16 Ekim 2008’de “Casusların Gazetesi” başlığı altındaki yazımda (Güneş gazetesinde) Taraf’ı, “Amerikan casusu bir örgütün yayın organı” olarak yerden yere vurmuştum. 

SAHTEKÂRLIKLARI ORTAYA ÇIKTI 

Balyoz davasının, ABD emrindeki Fethullahçı örgütün bir kumpası olduğu, yeni yargılama sonucunda ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararından sonra davayı yeniden gören Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi; ilk yargılamanın hukuksuzluğunu açıkça gösterdi. Mahkemenin yazdığı gerekçeli karardan kısa bir bölüm aktaralım: 

“(...) gazeteci tarafından teslim edilen, sahte oluşturulduğu kesin olarak belirlenen 11 ve 17 nolu CD’ler (...)” 

Diyor ki: Sözde gazeteci Mehmet Baransu’nun getirip mahkemeye verdiği ve yargılamada temel alınan belgelerin sahte olduğu kesin olarak belirlenmiştir... 

İlk mahkemenin sahte delillerle mahkumiyet kararı verdiğinin başka belgeleri de var. 

YARGILANSINLAR 

4. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz mağdurlarını beraat ettirmekle kalmıyor; sahte deliller imal ederek suçsuz insanları idama eş cezalara çarptıranların soruşturulmalarını ve cezalandırılmalarını da istiyor.