Akhisarspor üzerine konuşulanlar...

Yıllarca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin futbol takımı üzerine konuştum, yazdım. Hangi şehrin, ilçenin ya da beldenin adını taşırsa taşısın belediyelerin profesyonel takımları olamaz. Eğer varsa bu yasalara aykırıdır. Çünkü halkın vergileri ile ayakta duran belediyelerin temel görevi halka, gençliğe, çocuklara hizmettir. 20-25 profesyonel futbolcuyu belediye yardımı ile beslemek hem haksızlık, hem haksız kazanç hem de rekabette eşitlik ilkesi ile bağdaşmaz, uyuşmaz. Çok şükür, benim bire bir dile getirdiğim bu gerçeği Mustafa Sarıgül seçim izlencesinde medyatik konuma getirince İstanbul Büyükşehir Belediyesi futbol takımı en azından isim değiştirip başka bir adla rekabetine devam ediyor.
Bu bağlamda Akhisar Belediyespor’un sahasını mı konuşmalı yoksa bir belediyenin popüler kültüre sığınıp halkın parasını profesyonellere harcadığını mı tartışmalı? Bir belediye, spor kulübü kurabilir. Bu yasalara da insan haklarına da aykırı değil. Ama o spor kulübünde belediye çalışanları ile halktan insanlar amatörce spor yapar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü de zamanında saygın Hocam Prof. Dr. Nurettin Sözen tarafından bu amaçla kurulmuştu. Daha önce de İSKİ ve İETT takımları vardı ki İstanbul Amatör Kümesi’nde mücadele ederlerdi.
Futbol Federasyonu yöneticileri profesyonel takımlara ilişkin tesis ve ekonomik kriterlerden söz ediyorlar. 160 binden fazla nüfusuyla doğudaki birçok ilden daha gelişmiş olan Akhisar’ın futbol oynamak için bir futbol sahası yok ama Süper Lig’de belediyenin adını almış bir takımı var. Böylesine bir çelişki Patagonya’da bile yok. Akhisar Belediyespor maçını oynamak için kalkıp Manisa’ya gidiyor, o futbol alanını da beğenen yok.
Eğer Akhisar’da, Süper Lig’de oynayacak denli bir futbol birikimi varsa Akhisar Belediyesi’nin birinci görevi ilçeye bir futbol sahası yapmaktır. Akhisar Belediyesi’nin buna gücü yeter mi diye soracak olursanız ben de derim ki belediye başkanı AKP’nin kurucularından biri. Onun gücü yetmeyecek de kimin ki yetecek? Sözün özü Akhisar Belediyespor’un Süper Lig’de yeri olamaz. Akhisarspor olarak başımızın üstünde yeri vardır.
Öbür yandan, Akhisar Belediyespor’un oynadığı sahayı eleştirenlerin futbola ilişkin bilgilerinin sınırlı olduğu çok açıktır. Neymiş efendim, bilmem ne kadar milyon avro bedeli olan futbolcular böyle sahalarda nasıl oynatılırmış? Bugüne değin Akhisarspor’un neden kendi sahası yok diye yazan biri var mı? Manisa, Akhisar Belediyesi takımını kendi sahasında oynatmak zorunda mıdır? Bunlardan kimse söz etmediği gibi kötü zeminli futbol alanların hep büyük takımlara aleyhine olduğu bilgisizliğine ve yalanına da sığınılıyor.
Oysa kötü zeminli futbol alanları her zaman ama her zaman büyük takımların avantajıdır. Çünkü büyük takımlarda daha kaliteli, diğer takımlara göre futbol tekniği daha yüksek oyuncular vardır. Böyle sahalarda tekniği yüksek oyuncular daha başarılı olurlar. Salt Akhisar Belediyespor üzerinden akıl yürütme bile bizi bu gerçeğe götürür. Akhisarspor’un dış sahalarda daha iyi oyunlar oynadığını biliyoruz. Fenerbahçe karşısında ise kendi alanı sayılan sahada atak yapamadı. O bozuk zeminde Fenerbahçe’nin yaptığı paslara ve attığı gollere bakın. Fenerbahçe bundan sonra derbi maçlarının dışındaki karşılaşmaların tümünü Manisa’daki bozuk zeminde oynasın puan yitirmez. Fenerbahçeli futbolcuların futbol tekniği oradaki bozuk zemini aşmaya yeterlidir. Ancak Akhisarspor gibi takımlar için o zemin her zaman baş belasıdır. Bunları bilmek ve biraz da bu anlamda konuşmak gerekir diye düşünüyorum. Ama Türk insanı için konuşmak kolay düşünmek zordur. Düşünmeyince de zırvalamak kaçınılmaz oluyor...