25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP 12 Eylül’ü hortlattı

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

“Terörü din eğitimi önler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu son günlerde sürekli birbirlerini tekrarlıyorlar. Yanlışta tam bir uyum içindeler. Ülkede terör örgütleri cirit atıyor. PKK bölgede istediğini yapıyor. IŞİD neredeyse her mahallede “ev” açmış durumda. Hem PKK hem IŞİD Türkiye’nin büyük şehirlerini bomba deposu haline getirdiğini herkes biliyor.

İstihbarat örgütleri de durumun farkında. PKK ile görüşmelerde ve hazırlanan raporlarda buna dikkat çekiyorlar. Ama hükümet “açılım”a ve IŞİD’e zarar gelir diye kılını kıpırdatmıyor.

DİN EĞİTİMİ VE TERÖR

Başbakan Davutoğlu Samsun gezisinde uçağına bindirdiği gazetecilere açıklama yapmış. Davutoğlu teşhisi koymuş. “Terörü din eğitimi önler” demiş.

Haberi okuyunca birden 12 Eylül günlerine gittim. 12 Eylül yönetimi de terörü önlemek için uçak ve helikopterlerle Doğu ve Güneydoğu’da şehirlere ve köylere “ayet ve hadisli” bildiriler atmıştı. Terörü dinle önleme projesini uygulamışlardı. “2000’e Doğru” dergisi de ilk sayısını buna ayırmıştı.

Sonuç “2000’e Doğru”nun dediği gibi felaket oldu.

PATRON AYNI, FORMÜL AYNI

AKP 12 Eylül darbesine karşı olduğunu vurgulasa da sürekli 12 Eylül’ün ipine sarılıyor. “Patron” aynı olunca teröre karşı bulunan formül de aynı oluyor.

Sorun terörü çözmek değil. Terör örgütlerini rahatlatmak. Onur Öymen, David Phillips’in 2007 tarihli raporunu hatırlattı. Raporda Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin ABD çıkarlarına aykırı olduğu vurgulanıyor. ABD açıkça PKK’nın yanında yer alıyor.

ENDİŞE BÜYÜK

Erdoğan son günlerde yine PKK ve IŞİD’e karşı sertleşti. “Yavrusu” Davutoğlu da aynı şeyleri söylüyor. Erdoğan birine ne zaman sertleşse çok endişelenirim. Çünkü tam tersini yapıyordur. Oslo ve İmralı pazarlıkları öncesi de aynıydı.

Şimdi bu bağırtı çağırtının altında “ne gizleniyor” diye çok meraklanıyorum. Nasıl olsa kokusu yakında çıkar..!

ERDOĞAN VE UYUŞTURUCU

Cumhurbaşkanı Erdoğan yine kürsülerden inmez oldu. Hergün birkaç toplantıda boy gösteriyor.Önceki gün, “Yeşilay” toplantısında konuştu. Onun da gündeminde din eğitimi vardı. AİHM’in din dersleri ile ilgili verdiği kararı eleştirdi. Garip laflar etti. “Dünyanın hiç bir yerinde zorunlu matematik, fizik dersinin tartışma konusu olduğunu görmezsiniz” dedi. Arkasından da “Din dersi kalkarsa uyuşturucu gelir” ifadesini kullandı.

AKP İKTİDARINDA UYUŞTURUCU PAZARI OLDUK

Erdoğan’ı dinleyince şaşırdım kaldım. AKP iktidarı öncesi Türkiye uyuşturucu yolu idi. Avrupa ülkelerine giden uyuşturucu Türkiye üzerinden geçerdi. 12 yıllık AKP iktidarında durum değişti. “Uyuşturucu yolu” olan Türkiye “uyuşturucu pazarı” oldu.

“Bonzai felaketi” her gün birkaç can alıyor. Uyuşturucu kullanımı aynı türban gibi 10 yaşına kadar düştü. Ne oldu? Yoksa AKP iktidarında din eğitimi ihmal mı edildi?

BARONLAR KİMLE BERABER?

Bir başka dikkat çeken konu da uyuşturucu baronları. Bunları herkes bilir. Başka iş yapıyor görünse de parayı “asıl işlerinden” uyuşturucudan kazanırlar. İstanbul’daki gazeteci dostlarım, “Baronlara kimse dokunamaz” dedi. Nedenini sordum. “Onlar her zaman iktidarla içli dışlıdırlar. Kazandıklarının bir kısmını onlarla paylaşırlar. Şimdi de öyle” dedi.

Hapse girip çıkan eski bir siyasetçiyi hatırlattı. “En yüksek mevkilerden ilgi görüyor. Özel cep telefonunda ismi de kayıtlı olduğu ve doğrudan görüştüğü söyleniyor. Bu kişinin hala bu işleri yaptığını bilmezler mi?” diye konuştular.

Şaşırıp kaldım.

TLB OLMASAYDI

Liseli gençliğin örgütü TLB, yaz kampında “Uyuşturucuya karşı mücadele” kararı aldı. “Gerekirse velilerle birlikte okul kapılarında nöbet tutarız” açıklaması yaptı. TLB’nin bu açıklamasından sonra herkes “uyuşturucuya karşı mücadeleden” söz eder oldu. Gelirinin en büyük bölümü uyuşturucu parası olan PKK bile uyuşturucuya karşı mücadele ettiğini söylüyor. Hükümet de yeni uyandı.

Ya TLB olmasaydı!