AKP 2011'de tarihi bir fırsatı böyle harcamış

Konu: Kürt meselesi. Birtakım bilgiler/iddialar öğrendim.

Düşündürücüydü.

Bazı şeylere zaten şaşırıyordum.

Şaşkınlığım arttı. Paylaşmak istiyorum.

***

Olanları daha iyi anlamak için.

Bilgilere geçmeden önce bugüne bakalım.

PKK/KCK'nın dışarıdaki lideri Cemil Bayık.

Vatan'dan Ruşen Çakır'a demiş ki:

"PKK için şu anda bulunmaz bir ortam var" (2 Şubat 2014).

***

"Bulunmaz ortam"ı görelim.

Dört ülke: Türkiye, İran, Irak ve Suriye.

Kürt nüfusun yaşadığı ülkeler.

Üç ülke ABD'ye direnen cephede.

AKP Türkiye'si ABD'nin emrinde.

Sonuç: Bölgesel ittifak parçalandı.

Batıcı ayrılıkçılığın önü açıldı.

***

Gelelim bilgilere/iddialara.

Üst düzey bir Kürt kaynağı.

AKP ile ilişkileri tanımladı.

"AKP ile ilişkiler düz ilerlemedi."

"Bazen ateşkes oldu."

"Bazen de çatışma."

"Çatışma sürerken bile görüşmeler yürütüldü."

***

2011'de yaşananlar ise ibretlik.

Biliniyor: 22 Haziran'da genel seçim yapıldı.

Mutad jest: Seçime PKK ateşkesiyle gidildi.

Sonra: PKK Silvan'da askere saldırdı. 13 asker şehit.(14 Temmuz).

Ateşkes bozuldu.

***

Kürt kaynağının iddiası ise başka.

"Aslında asıl sebep Silvan değildi."

"Devlet Silvan'ı bahane etti. Harekat başlattı."

Asıl sebep: MGK'da karar alınmış. Hem de seçimden önce.

Hedef: "PKK'yı bitirmek."

Yöntem: "50 kişilik lider kadroyu tasfiye etmek."

Hesap şöyleymiş: "Liderler yok edilirse örgüt çöker."

Araç: "Timler hazırlanıyor. Görevlendirmeler yapılıyor."

Operasyon için keşiflere başlanıyor.

4 milyon TL ödül konuluyor. Adam başına.

***

Bölgesel ittifaklar da unutulmuyor.

Kapsamlı mutabakatlar sağlanıyor.

İran, Irak, Suriye ve Barzani'yle.

Önemli: Kandil birlikte vurulacakmış.

İran karadan, Türkiye havadan.

Model: Srilanka'nın Tamil Kaplanları'nı çökertmesi gibi.

Örgüt: "İran ile Türkiye arasında ortak askeri saldırı için gizli anlaşma yapıldı" (Özgür Gündem, 18 Temmuz 2011)

***

Biliyoruz. Bölgesel mutabakatın gereği yapılıyor da.

16 Temmuz 2011'den itibaren.

İran Kandil'i vurmaya başlıyor.

Türk uçakları da devreye giriyor.

"Kandil'i vuran (Türk) uçaklara İran hava sahasını açtı" (Sabah, 18 Ağustos 2011).

Hedef: Diğer kamplara da ortak operasyon yapmak.

***

Türkiye'nin operasyonlara katılmasının anlamı neydi?

PKK, durumu açıklıkla teşhis etti:

"Operasyona Türkiye'nin dahil olması demek, tekrardan statükoda ısrar eden güçlerin cephesinde yer alarak, Amerika ve İsrail'in bölgeyi dizayn etme girişimlerine karşı durmak olacaktır" (Özgür Gündem, 27 Temmuz 2011)

"Bu operasyon her ne kadar cepheden PKK ve PJAK gerillalarına karşı olsa da özünde Güneyli (Barzani) ve Amerika güçlerine karşıdır" (Aynı yazıdan).

Manzara: PKK, açık ve rahat ifade ediyor.

ABD cephesinde olmaktan şikayetçi değil.

***

Asıl önemlisi bundan sonra olanlar.

Kabul ediyorlar: Örgüt ciddi zarar gördü.

Temmuz ve Ağustos operasyonlarında.

Fakat: Bu esnada tarihi bir kırılma yaşandı.

AKP, Esad'la köprüleri attı (Ağustos 2011).

Türkiye-Suriye ayrılığı PKK'yı kurtardı.

Örgüt, hemen İran'a ateşkes önerdi (2011 Eylül başı).

Türkiye bölgesel ittifaktan koptu.

***

Örgüt'ten iki açık sözlü tespit:

Bir: "Bu (bölgesel) ittifakı devam ettirebilselerdi PKK gerilla güçlerini zorlamak mümkündü"

İki: "(Türkiye) dış politikada ABD ve İsrail'in yanında yer alarak bölgedeki tüm güçleri karşısına aldı" (Özgür Gündem, Yusuf Ziyad, 2 Ekim).

Bunlar Türkiye'nin kayıpları.

***

Ya PKK'nın kazançları?

Bir: "AKP devletinin dış politikadaki yanlışlıkları PKK'ya yeni alanlar açmıştır. PKK'nin manevra alanını genişletmiştir. Her şeyden önce İran, Irak, Suriye ve Lübnan'a kadar olan saha hem genişlemesine hem de uzunlamasına PKK'ye açılmıştır" (Aynı yazı).

Kaynağım da benzer düşünüyor.

Sonuç: AKP son üç yılda PKK'ya çalışmış.

***

Editörün notu: "Tayyip Erdoğan..." diye başlayan paragraf , 4 Şubat tarihli yazıya yanlışlıkla girmiştir. Düzeltir özür dileriz.