24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP-ABD-İsrail: Bir elmanın üç yarısı

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Kanal 7'de "kişilikli ve bağımsız" politika izlediklerini öne sürdü. İsrail ve ABD'nin bundan rahatsız olduğunu bildirdi. Haberi okuyunca önce güldüm. Sonra gözümün önünden şunlar geçti:

-Başbakan Erdoğan'ın 3 Kasım seçimlerinden bir gün sonra, 4 Kasım 2002'de, zamanın Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfovitz'e yazdığı, "Orgeneral Hilmi Özkök'le mahrem, özel bir toplantı yapmak istiyorum" talebini içeren mektubu.

-Erdoğan'ın tezkere çıkmadan ABD'ye asker ve silahları Türkiye üzerinden geçirme sözü. (CIA ajanı Henri Barkey de bunu 28 Eylül'de "posta 212" internet sitesine yaptığı açıklamada doğruladı.)

-ABD isteğiyle 1 Mart tezkeresi

- Erdoğan'ın Irak'ı işgal eden ABD askerlerine dua etmesi

- "Libya'da NATO'nun ne işi var" demesinden 15 gün sonra Libya'ya asker göndermek için tezkere çıkarması.

-Mayından temizlenecek Suriye sınırını İsrail'e verme girişimi.

-ABD ve İsrail isteğiyle, birlikte Bakanlar Kurulu toplantısı yaptıkları Esad yönetimini anında satması.

-İsrail'e bağırıp çağırırken Cenevre'de görüşmeler yapılması

-ABD isteğiyle İran'a ambargo uygulanması

...

Bunlar bir dakika içinde hatırladıklarım. ABD-İsrail ve AKP. Bir elmanın üç yarısı. AKP ve "kişilikli, bağımsız politika". Yan yana gelmeyecek tek şey bu.

Yaşayarak gördük. Aksini iddia eden var mı?

AKP'nin petrol ülkeleri aşkı

Bizim yöneticilerin bir ayağı hep petrol zengini Arap ülkelerinde. Biri gidiyor biri geliyor. Son dönemde bazı soğukluklar olsa da 11 yıldır durum böyle. Şu ara yine bölgede dolaşanlar var.

Bu ülkelerde "hediye" geleneği yaygın. Hediye verilir, hediye alınır. Makam yükseldikçe hediyenin değeri de artar. Milyon dolara kadar ulaştığı bilinir.

Atatürk'e verilenler demirbaşta

Bizimkiler götürdükleri hediyeleri "örtülü ödenekten" veya devlet kasasından alırlar. Verilen hediyeleri ise zimmete geçirirler.

Atatürk'e verilen hediyelerin hepsi demirbaşa kayıtlı. Kimisi Anıtkabir'de, kimisi halkın görebileceği ilgili yerlerde. Ama, "Dünyayı fellik fellik dolaşıyoruz" diyenlere verilen milyonlarca liralık hediyeler ise kayıp.

Götürülenler belli de getirilenler yok!