AKP 'açılım'a teslim olmuşken PKK ne istiyor?..

AKP iktidarı, daha düne kadar hücrelerinden bile çıkamayan PKK'lılara "açılım" adı altında derin bir nefes aldırdı mı?.. Aldırdı...

Güneydoğu'daki askeri birliklerin bir bölümü "açılım" amacıyla batıya sevk edildi mi?.. Edildi...

Teröristlere karşı oluşturulan bölgedeki karakolların bir bölümü "açılım" uğruna kapatıldı mı?.. Kapatıldı...

PKK'ya yönelik yürütülen operasyonlar aniden durduruldu mu, durduruldu?..

Sınırlarımız hazır "açılım" varken "yol geçen hanı"na döndü mü?.. Döndü...

PKK, Güneydoğu kentlerinde "asayiş birimi" adı altında sivil polis teşkilatını kurdu mu? Kurdu...

Teröristler istedikleri bölgede yol kesip kimlik kontrolü yapıyor mu?.. Yapıyor...

Militanlar kent merkezlerine silahlarıyla inerek, meydanlarda kolaylıkla propaganda yürütüyor mu?... Yürütüyor...

Öcalan ile diğer PKK'lıların dev posterleri meydanlara, sokaklara rahatlıkla asılıyor mu?. Asılıyor...

PKK lideri kendisini ziyaret edenlere örgütle ilgili yönlendirme talimatları veriyor mu?.. Veriyor...

Öcalan ile Kandil Dağı'ndaki PKK'lılar, AKP'nin "Yeni Anayasa" yazılımına katıldılar mı?.. Katıldılar...

Güneydoğu'daki bazı BDP'li belediyeler, dağdaki militanlara sıcak yemek servisi yapacak kadar pervasızlaştı mı?.. Pervasızlaştı!..

KCK'lıların büyük bölümü "açılım" sayesinde cezaevlerinden salıverildi mi?.. Salıverildi...

AKP iktidarı "kişi özgürlükleri" kapsamında anadilde eğitimin yolunu açmak için yasa tasarısını Meclis'e gönderdi mi?.. Gönderdi...

Güneydoğu'daki yerleşim birimlerinin adları, PKK'nın isteği üzerine değişiyor mu?.. Değişiyor...

PKK'lılar ve BDP'liler artık her fırsatta Öcalan için "önderimiz" diyorlar mı?.. Diyorlar...

BDP'liler Meclis'te sürekli "Kürdistan" ve "özerlik" çığlıkları atıyor mu?.. Atıyor...

Hem Öcalan hem de BDP ve PKK'lılar "Açılım sonlanmazsa çatışmalar yeniden başlar" diye sürekli tehditler savuruyor mu?.. Savuruyor...

Peki; örgüt "şiddeti dayatma politikası"yla AKP karşısında bu kadar kazanım elde etmişken dün örgütün yayın organına konuşan PKK-KCK yöneticisi Cemil Bayık, niçin " AKP hükümeti mevcut politikalarını sürdürmesi durumunda ateşkes konumunu gözden geçireceğiz" dedi?..

Yani Bayık, "Türkiye yeniden çatışma dönemine girebilir, şiddete yeniden başlayacağız" anlamında tehditlere niçin başvurdu?..

Cemil Bayık'ın derdi de diğer PKK'lılar gibi ilk planda Anayasa, anadil vs. değil ki... O da nihai hedefi için sürekli tehditler savuruyor... Yani önceki gün adeta bir devlet yöneticisi gibi, "Kürdistan" imzasıyla Mandela'nın cenazesine çiçek gönderten Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü...

Sorarım size, nihai hedef buyken AKP'nin "açılım" planı Kürt meselesini böyle kolaylıkla ve kısa zamanda çözebilir mi sizce?.. AKP ile PKK-BDP çizgisi siyasal rant uğruna birbiriyle tiyatro oynarken ve de ağızlarına bir parmak bal çalınan Kürt yurttaşlar bu oyunun içinde oyalanırken hiç de olası değil!..

Ne demiştik geçen hafta; yerel seçim balayısı biter bitmez 2014, PKK açısından da çok olaya gebe kalacak!.. Cemil Bayık'ın son tehditleri de zaten bunu kanıtlamaya yetiyor...

İstanbul'da önseçim Sarıgül'ü yıkacak...

Adı yolsuzluklarla anılan ve "1 milyar dolarlık serveti var" iddiaları karşısında sessiz kalarak toplumun kafasındaki kuşkuları büyüten Mustafa Sarıgül dün nihayet korkularını yenerek İstanbul'dan belediye başkan aday adaylığı başvurusu yaptı...

Ancak adı şaibeden kurtulmayan Sarıgül, toplumda sempati çekmediği için ve üzerinde yoğun kuşkular bulunduğu için yenilgi yaşayacağını da çok iyi biliyor...

Yani, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi gibilerin desteğine rağmen, CHP'nin başına geçme planının yenilgi halinde suya düşeceğini bildiği için kendisini şişiren siyaset yandaşları ile kiralık medyacıların gazıyla bindi bir alamete gidiyor kıyamete!..

Medyanın yanı sıra CHP yönetimi de sanki İstanbul'da tek aday adayı Sarıgül gibi davranıyor!.. Medyanın bir kesimi ara sıra Gürsel Tekin'den de söz ediyor ama CHP'den başka aday adayları da var; Can Ataklı, Celal Doğan ve Semih Eryıldız... Medya ne yazık ki son üç isimden hiç söz etmiyor, yani onlar yokmuş gibi davranıyor...

Birileri Sarıgül'ü adeta CHP'ye dayattığı için parti yönetimi de aday adayları konusunda kuralları hiçe sayarak taraflı davranıyor... Oysa tabana dayalı, halkın onaylayacağı tek adaylık yöntemi, "önseçim"dir... Adaylar arasında kimileri bunu istiyor ama Sarıgül hezimet yaşayacağını bile bile yine de tepeden inmeye çalışıyor...

Sürekli "parti içi demokrasi"den söz eden Kemal Kılıçdaroğlu, niçin İstanbul'da sandığı üyelerin önüne koymuyor ve halkın adayını belirlemiyor acaba?.. Niçin?.. Dayatmalara boyun eğdiği için mi, yoksa başka bir plan uğruna mı?.. CHP tabanı bunu çok merak ediyor...

Çanakkale CHP'de neler oluyor?..

Çanakkale, CHP'nin kalelerinden biri... Ancak yerel seçimler öncesi bu kent de adeta kaynıyor... CHP'li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'la ilgili bazı dava dosyaları elden ele dolaşırken, partideki huzursuzluk da iyice artıyor...

CHP'nin belediye başkan adayını henüz belirleyememesi, aslında bu dosyalardaki düşündürücü iddialardan da kaynaklanıyor... Örgütten gelen mektuplara bakılırsa, bu dosyalar parti yönetimi ile Ülgür arasındaki "uzlaşmaz çelişkileri" de derinleştiriyor...

Yerel medyaya da yansıdığına göre; Ülgür Gökhan, Şehir İçi Minibüsçüleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'ndeki "yolsuzluk" iddiaları nedeniyle Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor ve 9 yıla kadar hapsi isteniyor...

"Organize suç örgütü" kapsamındaki davanın iddianamesinde, Ülgür'ün belediyeye ait istasyon dururken, halk otobüslerine, "kendisine ait benzin istasyonundan akaryakıt satarak şahsi menfaat sağladığı" da yer alıyor... Bu iddialar polis dinlemesine de takılmış...

Yalnız bunlar değil, Gökhan ve Belediye Meclisi'nin bazı üyeleriyle ilgili Su ve Kanalizasyon İdaresi ile Mezarlıklar Müdürlüğü'ndeki usulsüzlükler ve bazı imar konuları da yargıda... Bu davalarla ilgili tutuklu sanıklar da bulunuyor...

Kılıçdaroğlu'nun "yerel seçimlerde şaibesiz aday" konusundaki açıklamalarına dikkat çeken CHP'lilerin Çanakkale'den gönderdiği maillere bakılırsa, burada da "çözüm önseçim"de...

Partililer, AKP'nin yerel seçimleri almak için özel bir çaba harcadığı Çanakkale'de; CHP'de yapılacak bir önseçimin hem şaibelerle kırgınlıkları hem ayrışmaları hem de gereksiz tepkileri ortadan kaldıracağına

inanıyor...