AKP, Arınç iffet, namus hırsızlık, direk!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bayramda Bursa’da bir konuşma yaptı. Son zamanlarda “ahlaki bir çöküntü”nün yaşandığını söyledi. Uyuşturucu kullanımının, fuhuşun artmasına değindi. “Çocuklarının önünde cinayet işleyen vicdansızlardan” söz etti.

Açıklamasındaki kritik söz de “son zamanlarda” ifadesi. Gerçekten de “son zamanlarda” Türkiye’de suç patlaması yaşanıyor. 12 yıllık AKP iktidarının Türkiye’yi getirdiği nokta bu!

Sosyologlar, psikologlar bu bozulmanın nedenini açıklarken daha çok ekonomik sıkıntıya, toplumu birleştiren değerlerin yok edilmesine, mafya ekonomisine, üretim değil tüketim ekonomisinin öne çıkmasına, ... dikkat çekiyorlar.

Bütün bunların uygun ortam yaratıldığı için olduğunu belirtiyorlar. Bataklığı kurutmadan, sivrisineklerden kurtulmanın zor olduğuna vurgu yapıyorlar.

NEDEN BÖYLE?

AKP iktidarında zengin fakir arasındaki uçurum büyüdü. Küçük bir yandaş grup zenginleşirken halk yoksullaştı. Rant için toplumun genel çıkarlarından vazgeçildi. AKP destekli milyarderlerin sayısı arttıkça, Arınç’ın söyledikleri kaçınılmaz oldu. Buna bir de “balığın baştan kokması” eklenince tedavisi zor olan hastalıklar ortaya çıktı.

ARINÇ HER ŞEYİ BİLMEZ Mİ?

Bülent Arınç’ın cebine yönelik işler yaptığını duymadım. Bu konuda bir haber de okumadım. Ama görev yaptığı Bakanlar Kurulu’nda kimin ne iş yaptığını bilmez mi? İstifa ettirilen bakanlarla ilgili yolsuzluk iddialarını sağır sultan bile duyarken Arınç duymadı mı?

17 Aralık günü Başbakan Erdoğan’la oğlu Bilal arasındaki konuşmaları hiç dinlemedi mi? “Evdeki paraları sıfırla” konuşmasına niye ses çıkarmadı? Çalmamak yetmez. Çalınmasına ses çıkarmıyorsan o da suç. Sayın Arınç hukukçu. Bunun nasıl bir suç olduğunu bizden daha iyi bilir. Üstelik bunun suç olmasını ortadan kaldıracak yeni bir yasa da henüz çıkarılmadı. Çıkarılan “Torba”ların içine baktım. Kenara köşeye sıkıştırılmış bir madde de göremedim.

Bu konuda tavır almadan, hırsızlıkların üzerine gitmeden, evdeki paraların kaynağını sormadan nasıl ahlak dersi verebilirsin?

Versen de sana kim inanır!

İFFET KONUSUNA GELİNCE!

Arınç konuşmasında, “iffet” konusuna da değinmiş. “Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak. İffetini koruyacak” demiş.

Bu sözlere yorum yapmama gerek yok. Günlerdir sosyal medyada, basında gerekenler söyleniyor. Ama Arınç’ın sözlerini duyunca AKP’nin hararetle savunduğu, “Deniz Feneri Davasını” anımsadım. Savcılar eğer Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve Fuhuş, ... davalarına bakan savcılar gibi olsaydı, Deniz Feneri davası meşhur Dallas dizisini aratmazdı. Kayıtlarda kahkaha yoktu. Ama neler neler vardı.

AKP yatsın kalksın görevden aldıkları o üç savcıya, Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’e dua etsin.

Kadının kahkahasından bile rahatsız olan zihniyete diyecek fazla bir şey yok. Allah Türkiye’yi onlardan korusun!

BİR DE “DİREK” ÇIKTI

Arınç hatasını düzelteyim derken bir de “direk olayı” çıktı. Tek başına tatile giden kadınlara sataştı. Aklı sıra son günlerde magazin sayfalarında gündemde kalmaya çalışan zavallı bir kadına gönderme yaptı. Onun üzerinden kadınlara laf atmaya kalktı.

Ama yine baltayı taşa vurdu. Sosyal medya yine çalkalandı. Bazıları, “Sen hangi sitelerde dolaşıyorsun ya!” mesajları geldi.

ISIRIK ELMA

Bu arada, AKP’li belediye otobüslerinde flört eden gençleri hedef alan kitapların reklamı yapıldı. Flört eden kızlar için “ısırılmış elma” tabiri kullanılmış. Kızlar ısırılmış elma. Peki erkeklere ne?

Kafa bu. IŞİD kafası.

Neyse ki Türkiye’nin ilk kadın orkestra şefi İnci Özdil içimizi rahatlattı. AKP’nin kadınlara saldırısının nedenini özetledi. “AKP kadınların ayağa kalkmasından korkuyor. Ama korktuğu başına gelecek” dedi. Sonra da AKP’nin iktidardan düşürülmesiyle birlikte Türkiye’deki tüm kadınların kahkaha atacağını söyledi.

Bizim de umudumuz kadınlar. Baksanıza son dönemlerde TBMM’de, meydanda, sokakta en önde onlar var..!