AKP-CHP ortaklığı

7 Haziran seçimleri yaklaştı. Siyasi partiler seçim bildirgelerini açıklamaya başladı. AKP ve CHP’nin politikaları dikkat çekiyor. Görünüşte atışsalar da temel konularda ortaklar.  

AKP, 2002’de devraldığı Kemal Derviş politikalarında ısrarlı. “Aynı politikalara devam” diyor. CHP de aynı. Kılıçdaroğlu şimdiden iktidara geldiğinde ekonomiyi Kemal Derviş’e emanet edeceğini açıkladı.  

Yeri de hazır. Başbakan Yardımcılığı! 

AÇILIM 

“Açılım” konusunda da aralarında fark yok. AKP’nin PKK’yı şımartan politikalarına CHP de destek veriyor. CHP de AKP gibi PKK ile “müzakere” istiyor. TBMM’de çıkarılan “açılım” yasalarına CHP’nin desteği ortada. Anayasaya aykırı yasalar için Anayasa Mahkemesi’ne bile gitmediler. 

“Açılım”ın ilk mimarlarından Murat Özçelik, WikiLeaks belgelerinde “TR 705” koduyla anılan Sezgin Tanrıkulu gibilerin aday listelerinde ön sıralarda gösterilmesi de her şeyi açıklıyor. “Açılım” ortaklığı çok açık. Kılıçdaroğlu en son AB Büyükelçilerine “HDP ile koalisyon yaparız” dedi. Başka söze gerek var mı? 

Projenin patentinin ABD’ye ait olması da ortaklığın nedenini izah ediyor! 

İŞÇİ YOK! 

AKP listelerinde de CHP listelerinde de işçinin adı yok. Eskiden CHP listelerinde işçi, sendikacı adaylar ön sıralarda olurdu. Şimdi ilaç için bulmak bile neredeyse zorlaştı. AKP’yi söylemeye gerek yok. Onlara “işçi” deyince tüyleri diken diken oluyor. 

SOYKIRIMCI ADAYLAR 

CHP onca Ermeni kökenli yurttaşımız arasından bula bula Türkleri “soykırımcı” ilan eden birini buldu. Selina Doğan’ı İstanbul 2. Bölgeden 1. sıra adayı yaptı. 

AKP, CHP’den geri durur mu? O da Ermeni kökenli bir aday bulmuş. Markar Esayan. Esayan da “Türkler soykırım yaptı” diyenlerden. O da İstanbul 2. Bölgeden aday.  

HDP’de de durum aynı. HDP parti olarak “Ermeni soykırımı yalanını” savunuyor.  

Bu kadar tesadüfe de pes doğrusu! 

İsterseniz ortaklıklara devam edelim. Ama bu kadarı bile yetmez mi? 

KILIÇDAROĞLU NE DEDİ? 

CHP’nin “Ermeni soykırımı yalanı”nı savunan Selina Doğan’ı aday göstermesi tabanda büyük tepki yarattı. CHP yöneticilerinin bunaldığı konuşuluyor. Kulislerde bir olay anlatılıyor ki “Bu kadarı da fazla” dedirten cinsten. 

“Daha önce CHP’den milletvekili de olmuş emekli bir büyükelçi CHP MYK’dan bir yöneticiyi arayıp adaya tepkisini dile getiriyor. ‘CHP’ye oy vermeyeceğim ve bunu kamuoyu ile paylaşacağım’ diyor. Bunun üzerine MYK üyesi Kılıçdaroğlu ile görüşmesini isteyip, görüşmeyi sağlıyor. Kılıçdaroğlu, ‘Yok öyle bir şey. Adayımız öyle biri değil, iddialar Aydınlık’ın provokasyonu’ ifadelerini kullanıyor.” 

(Tepki gösteren emekli büyükelçinin ve görüştüğü MYK üyesinin ismi bizde saklı.)  

*** 

AKP-PKK ORTAKLIĞI 

Şu aralar AKP’li ve HDP/PKK’lı belediyeler isim değişikliği konusunda yarışıyorlar. Meydanların, caddelerin, sokakların isimlerini, okul adlarını değiştiriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları ve Cumhuriyet dönemi ileri gelenlerinin isimlerini siliyorlar.  

Bu konuda son günlerde öne çıkan iki isim var. Biri AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, diğeri de HDP’li Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık. Sakık, Fevzi Çakmak Mahallesi’nin adını sildi, yerine adı Ağrı isyanı ile anılan İhsan Nuri Paşa ismini verdi. 

İ. Melih Gökçek de en son Ankara’nın en tanınmış meydanı, “Tandoğan Meydanı”nın adını değiştirdi. Meydana ismini veren kişi Cumhuriyet dönemi valilerinden Nevzat Tandoğan’dı.  

AB Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg Türkiye’yi AB adına düzene sokmaya(!) çalışıyordu. Hesabı tutmayınca da çok sinirlenmişti. Çaresizliğini “Türkleri tarihinden koparmak lazım” diyerek dile getirmişti. 

AKP ve HDP, Cumhuriyet önder ve aydınlarının ismini mahalle, cadde ve sokaklardan silerek “Türkleri Cumhuriyetten koparmaya” çalışıyorlar.