24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP gibi yandaş işadamları da zorda

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Sıcak para girişi azalınca AKP'li işadamları da sıkıştı. Para bulmak için yeni yöntemler denemeye başladı. Daha doğrusu eski yöntemler tekrar hortladı.

Eski Hazine Müsteşarı CHP'li Faik Öztrak konuyu Meclis'e taşıdı. Kuveyt Türk'ün yönetim kurulu üyesi Abdullah Tivnikli'nin durumunu gündeme getirdi. Tivnikli'nin hem Kuveyt Türk'ün yöneticisi, hem de finansman desteği verdiği şirketin ortağı olduğunu söyledi.

Tanıdık bir uygulama. 2001 Bankacılık krizine yol açan sistemin aynısı. Başbakan Erdoğan'ın çok eleştirdiği "Uzanlar modeli"nin bir başka örneği.

Gül ve Erdoğan'a yakın

Tivnikli Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'a yakınlığı ile tanınan bir işadamı. Üyelerinin tamamını Hükümetin atadığı BDDK da bu modele destek vermiş. BDDK'nın desteğine dayanak yaptığı örnekler de tam anlamıyla skandal. Dayanaklardan biri "Ben böyle bir görüş savunmadım" diyor. Diğeri ise kurumun bir uzmanı.

AKP gibi yandaş işadamları da zorda. Giderek risk almaya başladılar. İktidardan gitmeden "küpü doldurma" telaşı var.

Ülkeye radyasyonlu buğday soktular

Faik Öztrak konuyu TBMM'ye taşıyınca birdenbire yıllar öncesine gittim. Irak işgali sonrasıydı. Bazı uyanık Türk işadamları Barzani'nin adamlarıyla anlaşmışlar, Irak'ta ucuz fiyata buğday toplamışlardı. Bu buğdayları Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde Türkiye'ye sokmak için başvurmuşlardı.

Gelen bir ihbar üzerine Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) olaya el koydu ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile temasa geçerek buğdaylarda ölçüm yaptırdı. Buğdaylarda yüksek oranda radyasyon belirlendi. ABD'nin Irak'ta kullandığı seyreltilmiş uranyumlu bombalar buğdayları da kirletmişti. Talebe "olmaz" dedi.

Radyasyonlu buğday yedik

Hemen AKP üst yönetimine yakın bir işadamı devreye girdi. 700 TIR'ı bulan buğdayı devraldı. "Transit ticaret yapacağım" diyerek başvurdu. Buğdayları Türkiye üzerinden geçirip bir başka ülkeye satacağını iddia etti. O dönemin DTM bürokratları yine "olmaz" dedi.

Ama işadamı kararlıydı. Bu kadar kârlı işi bırakamazdı. "Önemli" kişiler devreye girdi. Çankaya sırtları bile müdahil oldu. "Olmaz" diyen kurumun bağlı olduğu Bakan Libya'da bulundu. Bakana bürokratları şikayet edildi. Bir bürokrat ismi verilerek, "Ticareti engelliyor, uyar" dendi. Para tatlı olunca "radyasyon" tehlike olmaktan çıktı.

İşin ilginci telefon geldiği anda şikayet edilen bürokrat da bakanın yanındaydı. Bakan utana sıkıla, "Onu da kandırmışlar" diyerek durumu kurtarmaya çalıştı.

DTM tavrında direndi. Dönemin bakanı da arkalarında durdu. Ama işadamı durmamış. Başka yollar denemiş. Gümrüğü ikna(!) etmiş. Sonradan öğrendim. 700 TIR buğday bir yolunu bulup Türkiye'ye girmiş. Transit dense de yolda kaybolmuş...

Peki o radyasyonlu buğdayı kim yemiş? Sen, ben... Hepimiz..!

"Kim bu işadamı?" diye sormayın artık.