AKP gidici! Bu nasıl oldu?

AKP’de telaş büyük. İktidarlarının sonunun geldiğini artık iyice hissetmeye başladılar. Derken itiraflar da peş peşe geldi. Erdoğan, “Vatandaş seçimlere ilgisiz. 7 Haziran’da sürpriz olabilir” dedi. 

AKP yönetimine yakınlığıyla tanınan Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, “Kararsızların önemli bir bölümü AKP seçmeni. Erdoğan da meydana çıktı. Ama AKP seçmeni hala kararsız. AKP’nin seçmeniyle gönül köprüsünde sorun yaşanıyor. Önceki seçimde AKP’ye oy vermiş seçmen kazanılmazsa 8 Haziran sabahı tehlike var” diye yazdı. 

Onu Akif Beki izledi. Benzer açıklamaları birçok AKP’linin ağzından duymak mümkün. Artık AKP için deniz bitiyor! 

KİMİN ESERİ 

Peki AKP nasıl bu hale geldi? CHP, MHP, HDP’nin mücadelesiyle mi? 

Kesinlikle hayır! 

CHP Erdoğan’ın önünü açtı. İzlediği muhalefet çizgisiyle AKP’yi iktidarda tuttu. AKP’nin dişine göre bir ana muhalefet oldu. MHP de ondan farksız. AKP ne zaman sıkışsa imdadına yetişti. Başta “türban” olmak üzere birçok konuda ortak hareket ettiler.  

HDP farklı mı? AKP’yi kendilerinin iktidarda tuttuğunu övgüyle anlatıyorlar. Son günlerde “iyi çocuk” olarak piyasaya sürülen biri var. Selahattin Demirtaş. Gezi Parkı eylemlerinde “AKP’ye darbeyi(!) önlemek için” çalıştıklarını televizyonlarda bizzat kendi anlattı.  

Daha iki gün önce HDP’li Altan Tan, AKP’ye ve Erdoğan’a en büyük desteği kendilerinin verdiğini bildirdi. 

YURTSEVERLER 

AKP’yi bu hale yurtseverler getirdi. 2012 yılı 19 Mayıs’ında İstiklal Caddesi’nde esen rüzgar 29 Ekim’de Ankara Ulus’a ulaştı. Oradan Tandoğan Meydanı’na, Anıtkabir’e geçti. Durmadı Silivri zindanını kuşattı. Haziran Direnişini başlattı. 

Korku duvarlarını yıktı. İktidardaki koalisyonu dağıttı. Bu günlere bedeller ödene ödene gelindi.  

Bu süreçte CHP, MHP, HDP neredeydi? CHP işin ucundan kerhen tuttu. MHP sustu. HDP, AKP’yi iktidarda tutmak için göğsünü siper etti.  

AKP’yi bu hale getirenler belli: İşçi Partisi (Vatan Partisi), ADD, TGB, ÇYDD, CKD, TBB, TESUD, Vardiya Bizde... Yurtseverler! 

OYLARI BÖLMEYELİM! 

Dün kaçanlar, AKP’ye destek olanlar, “Ergenekon’da, Balyoz’da darbeciler var” diyenler, bugün “AKP’yi yıkmak için oyları bölmeyelim” diye sahneye çıkıyorlar. 

“Ekende yoklar, biçende yoklar”, iş seçime gelince: “Aman oyları bölmeyelim!”  

Peki, halk bu tuzağa düşecek mi? Hiç sanmıyorum! 

Halk, Mustafa Kemal’e “kefere” diyenleri, TR 705’leri, “Türkler Ermeni soykırımı yaptı” diyenleri, F tipi örgütün elemanlarını, Amerika kontenjanından aday yapılanları iyi tanıyor. 

ERDOĞAN VE ABD 

New York Times gazetesinde, “Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar” başlıklı bir yorum yayınlandı. Erdoğan buna çok bozuldu. İki gündür kürsülerde, “Dünyanın öbür ucundan Türkiye’yi yönetmeye alışmışlar” deyip duruyor. 

İnsan sormadan edemiyor. AKP nasıl iktidara geldi? Seni o koltuklara kim oturttu? İktidara geldikten sonra kendi Genelkurmay Başkanı ile mahrem bir görüşme yapmak için ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz’e başvuran kimdi? 

Erdoğan kimi kandırıyor? 

YEMİN MODASI 

Seçimler yaklaştıkça bir yemin modası başladı. Erdoğan, Davutoğlu kürsülerde halka toplu halde söz verdiriyor. Yemin ettiriyorlar. Seçmeni bağlamak istiyorlar. 

Mitinglerinde bunu gelenek haline getirdiler. 

Erdoğan cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmadan önce anayasa gereği TBMM’de yemin etmişti. Ettiği yeminde “tarafsız” olacağı yazılıydı. Ama her gün meydanlarda, ekranlarda, yeminini çiğniyor.