20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP iktidarının korkusu

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

8 Eylül 2013 Pazar akşamı Ulusal Kanal'da "Türkiye Hükümetini Arıyor" programını izlediniz mi? SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı anlamlı sorularla tartışmayı önümüzdeki yerel seçimlere odaklandırdı. Eski bakanlarımızdan Ali Topuz ve Ufuk Söylemez ile İP Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever ve DSP Eski Milletvekillerinden Hasan Macit, görüşlerini açıkladılar.

AKP iktidarından nasıl kurtuluruz?

Beyazcamda sık sık beliren "AKP hükümeti nasıl yıkılır" sorusu karşısında Hakan Bayrakçı birkaç kez bu "yıkma" eyleminin seçimler yoluyla olacağını vurguladı. Ulusal Kanal yönetmeni, incelik gösterip beyazcama yeni bir formül yazabilirdi. Örneğin soruyu "AKP hükümetinden nasıl kurtuluruz" gibi bir ifadeyle herkesin sorusu haline getirebilirdi. Ama ilgisizlikten mi yoksa "direngenlik"ten midir, "yıkma" kavramından asla vazgeçmedi.

"Türkiye Hükümetini Arıyor" programları duyurulduğuna göre her Pazar akşamı değişik tartışmacılarla sürecek. İlgiyle izleyeceğiz.

Tartışmaya biz de katılıyoruz.

Geçerli seçenek üretmezsek kurtulabilir miyiz?

Programın çıkış noktası: AKP iktidarından kurtulmak!

Programda bu sorunun yakıcılığını en kuvvetli duyuran, tartışmayı matematik çözümlere yönelten, Hakan Bayrakçı idi.

Öncelikle vurgulanmalıdır: Seçeneğini yaratmadığınız zaman, hiçbir iktidardan kurtulamazsınız! Çünkü toplum, hükümetsiz kalamaz. Çark dönecektir, insanlar evlerine ekmek götürecektir, güvenlik olacaktır. Toplumun dışındaki sözde solcuların kafasında bunlar yoktur.

AKP iktidarını yıkma hedefine ulaşmak için, o iktidarın yerine geçecek hükümeti oluşturmak zorundasınız. Ve seçeneğiniz bulutların üzerinde olmayacak. Toplumun gözünde gerçekleşebilir bir tasarım üreteceksiniz. Çünkü o hükümeti toplumun yeterli bir kesiminin oluruyla kuracaksınız. Seçenekler, halk tarafından gerçeklik zemininde sınanıyor.

İşçi Partisi olarak, önümüzdeki bir-iki yıllık süreçte gerçekleşebilir seçeneği kamuoyuna sunduk: CHP+MHP+İP'nin güçbirliğiyle bir Millî Hükümet kurmak.

Yerel seçimler hangi gündemin birinci aşaması

Yerel seçimler bu açıdan ilk aşamadır.

Bugün en yanlış görüş, CHP+MHP+İP güçbirliğinin gerçekleşmeyeceği iddiasıdır.

Yanlışlığı şurdadır:

Bir: AKP iktidarından kurtulmak için başka seçenek yok.

İki: Diğer seçenekler ancak bu seçeneğin zorlanmasıyla belirecektir. Önce bunun denenmesi gerekiyor. Eğer CHP ve MHP yönetimleri bu güçbirliğine yan çizerlerse, yeni bir seçenek oluşacaktır. Çünkü toplum, AKP iktidarından kurtulmak istiyor.

Üç: İşçi Partisi, CHP ve MHP tabanını ve dahası Türkiye halkının çok geniş kesimlerini AKP'den kurtulmayı sağlayacak iktidar hedefiyle birleştirecek güce ve yeteneğe gelmektedir. Bu da dikkate alınmıyor.

Türkiye, CHP ve MHP yöneticileri yüzünden Bölünür mü

CHP ve MHP yöneticileri güçbirliğine razı olmazlar deniyor. İşte en yanlış olan budur. Çünkü güçbirliğini, CHP-MHP yöneticilerinin keyfine bağlıyor. O partilerin örgütleri ve tabanlarındaki vatansever kitleyi bütünüyle zavallı kabul ediyor. Eğer, Türkiye CHP ve MHP yöneticilerinin sorumsuzlukları nedeniyle parçalanacak ise, Türkiye'yi kim kurtaracak?

CHP ve MHP yöneticilerini eleştirir gözüken görüş, aslında CHP ve MHP yönetimlerinin her şeye kadir olduğu saplantısından geliyor.

Millet Meclisi Seçiminden önce yerel seçimin olması çok önemli bir olanak.

CHP ve MHP, yerel seçimde güçbirliğine mecburdur. Bu mecburiyeti anlamazlarsa, halk onları kaderleriyle baş başa bırakacaktır. Herkes, yerel seçim sonrası manzarayı düşünmek zorundadır.

CHP ve MHP'nin yerel örgütleri nasıl bakıyor

Önümüzdeki süreci anlamak için, yerel seçimlere MHP ve CHP'nin yerel iktidar isteyen örgütleri açısından bakalım:

MHP'nin Ankara, Erzurum, Yozgat, Nevşehir, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane, Çankırı, Kastamonu ve benzeri yüzlerce örgütü çok iyi biliyor. Eğer CHP ile güçbirliği yapmazlarsa, belediye başkanlığını ve yerel yönetimi alamayacaklardır.

CHP'nin de Akdeniz, Ege, Marmara, Trakya başta olmak üzere yüzlerce örgütü ve İstanbul örgütü çok iyi biliyor. Eğer MHP oylarını alamazlarsa, seçim sonuçları hüsrandır.

Eğer kararı CHP ve MHP örgütlerine bırakırsanız, onlar güçbirliğini başarının şartı olarak görürler.

İşçi Partisi'nin tarihsel görevi

İşte İşçi Partisi'nin tarihsel görevi burada ortaya çıkıyor. İşçi Partisi, bu gerçekleri kamuoyunun önüne koyan ve AKP iktidarından kurtulmanın denklemini kuran tek partidir. Ayrıca halk hareketindeki kurmay konumuyla, deneyim ve kadro birikimiyle, yayın olanaklarıyla, gençliğiyle, çok hızlı gelişmektedir ve yerel seçimlerde CHP ile MHP'yi yan yana getirecek millî çözümleri de üretmiştir. Bütün partilerin tabanlarında, en sevilen ikinci partidir.

Şunu da söyleyelim: CHP ve MHP, İşçi Partisi olmadan da güçbirliği yapacak olurlarsa, biz bunu da destekleriz. Bu konuda hiçbir kaygı ve telaşımız yok. Ancak çok iyi biliyor ve görüyoruz: Ülkenin bütünlüğünü sağlayacak, Türkiye'yi yeniden Atatürk Devrimi rotasına yöneltecek çözüm, ancak İşçi Partisi'yle birlikte olur.

Esasta birleşmeden yol yöntem aranır mı?

Peki nasıl olacak sorusu gündeme getiriliyor. Özellikle yasaların güçbirliğine izin vermediği çok sık dile getiriliyor. Eğer vatan ve cumhuriyet kaygınız varsa, bunların hiçbiri engel değildir. Mesele, güçbirliğinin gereğini anlamaktır. Anladıktan sonra bunun yolu ve biçimi üretilir. Biçimi esasın önüne koymak, atın önüne arabayı koşmaktır.

Çözümü anlamak için, bir de AKP iktidarının tutumuna bakalım. Tayyip Erdoğan, birkaç ay önce ısrarla İP+CHP+MHP işbirliğine hücum etti. CHP ve MHP'yi "İP'nin güdümünde" olmakla suçlayan kışkırtıcı ifadeler kullandı. Korkuları budur. Siyasette hayaletten korkulmaz. Korktuklarına göre, gerçekleşme olasılığı ciddidir.

Başka da korkuları yoktur.