28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP ile zenginleştiler 'Erdoğan dokunulmazlıkları' var

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

12 Eylül sonrası Özal döneminde de böyleydi. Bir sürü zengin türedi. Öyle sanayici falan değillerdi. Çoğu müteahhitti. Özal nerde onlar oradaydı. İş o hale gelmişti ki ihaleleri aile bireyleri dağıtmaya başladı. Damat Asım'ın gazetelere yaptığı açıklamalar bile mide bulandırıcıydı.

AKP döneminde de durum aynı. "Özal'ın devamıyım" demişlerdi. Daha da ileri gittiler. "Yandaş zengin" yaratma planı devrede. Onların da tamamına yakını müteahhit. İhaleler tek merkezden dağıtılıyor. İhaleleri kimin alacağı daha ihaleye çıkılmadan biliniyor.

İstanbul'a yapılan 3. Havaalanı, 3. Köprü ve Galataport ihalesi bunlardan sadece üçü. Aydınlık ihaleleri kimin alacağını çok önceden yazdı. Üçte üç tutturdu.

Erdoğan duruma tam hakim. "Kupon araziler" için bürokratları fırçalıyor. Kendisinden habersiz iş yapılmasına tepkili. Kayıtlar böyle diyor...

HEPSİ RANT ZENGİNİ

Sanayiden falan anlamazlar. Komisyon karşılığı iş yaparlar. Hepsi rant zengini. O kadar büyüdüler ki yılların sanayicileri onların yanında neredeyse yaya kalmış durumda. Hepsi mekan değiştirdi. Artık denizi görmeden yaşayamaz oldular. Boğaz'daki yalıları teker teker ele geçirdiler.

İNŞAATI 10 KİŞİYE MEZAR OLDU

Şu günlerde İstanbul'da Torunlar Holding'in inşaatı konuşuluyor. 10 işçiye mezar oldu. Ölen işçilerin yaşam öyküsü yürekleri burkuyor. Torunlar Holding'in kârı için yaşamlarını kaybettiler.

Büyük patron Aziz Torunlar. Recep Tayyip Erdoğan'a çok çok yakın. Holding AKP iktidarında büyüdükçe büyüdü. O da Boğaz'daki yalılara yerleşenlerden. Şu ünlü mısır ithalatında adı geçti. Herkes dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlunun durumunu tartıştı. Ama asıl vurgunu Torunlar Gıda'nın yaptığı konuşuldu. Gümrüklerin yükseltilmesi kararnamesi 17 gün AKP'li bakanın masasında beklerken malı götürmüşler.

Boğaz'da aldıkları yalı için, "Yalı mısır yalısı" diyenler var.

ONLARA YASA İŞLEMİYOR

Son dönemdeki ölümlü iş kazalarını inceleyin. Patronların hepsi yandaş. Maddi manevi AKP destekçisi. Soma'da 301 maden işçisinin öldüğü madeni hatırlayın. Erdoğan'ın mitingleri için işçileri hazır bekletmiş. AKP'liler ne isterse yapmış. Tabi karşılığını da almış.

Zonguldak'taki maden ocaklarının sahipleri de tanıdık. AKP'li veya yakını. İstanbul'da 10 işçinin öldüğü inşaat da öyle. AKP'lilerin "Aziz Abi"si. AKP'ye maddi manevi her türlü desteği verdiği ifade ediliyor. Başbakan Erdoğan'la yakınlığını da etrafına hissettiriyor.

Tabi böyleleri yasa masa dinlemiyor. Yasaları hatırlatma cesareti gösterecek memur bulmak da zor. Onlara yasa işlemiyor. "Erdoğan dokunulmazlıkları" var.

AMBULANSTAN ÖNCE TOMA

Hakkını yemeyelim devletin çok hassas olduğu yerler de var. Örneğin 10 kişinin hayatını kaybettiği iş cinayetine neredeyse ambulanstan önce TOMA geldi. Polisler tam zamanında sıra sıra dizildi. Patrona ve inşaatına zarar gelmesin diye hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadı.

Hele hele biber gazından hiç kısıtlama yapılmadı. Olayı protesto eden vatandaşların üzerine bolca sıkıldı. Tasarrufa da gidilmedi.

ÖNCE PATRON SONRA BAKAN FIRÇALADI

Bir Çalışma Bakanlığı müfettişi aradı. "Arkadaşlarımız işe gitmek istemiyor" diyerek söze başladı. "Trafik polisleri nasıl lüks model arabalara ceza kesmekten çekiniyorsa, bizim arkadaşlarda da benzer bir durum var. Denetime giderken önce patronun AKP ile ilişkisi var mı yok mu ona bakar oldular. Başlarına bir iş gelmesinden korkuyorlar" dedi.

Sonra da birçok olay anlattı. Denetime gittikleri işyerlerinde önce patrondan, beş dakika sonra da Bakan'dan fırça yiyen denetim elemanlarından söz etti.

"Balık baştan kokar" dedikleri böyle bir şey herhalde..!