AKP Kerkük için ne diyor? Kerkük de Kudüs gibi olur mu?

Barzani Diyarbakır'da ağırlandı. Erdoğan'la birlikte el ele dolaştılar. Sonra IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani geldi. Petrol anlaşmaları imzalandı. Ama Kerkük'ün statüsü konusunda ağızlardan tek laf çıkmadı.

Peki Kerkük'ün statüsü ne oldu? AKP Hükümeti, Başbakan Erdoğan bu konuda ne diyor? Barzani ile bu konu hiç konuşulmadı mı? Konuşulmadı ise neden konuşulmadı? Bu sorular şimdilik yanıtsız.

Ama bildiğimiz bir şey var. Maliki yönetimi Türkmenleri "Irak'ı oluşturan 3. unsur" olarak kabul ettiklerini açıklamıştı. Türkmenler bu kararı sevinçle karşılarken iktidar panikledi. Türkmenlerin Bağdat'a yaklaşmasından endişe edildi. Erbil'e giden Dışişleri Bakanı Davutoğlu sürpriz bir kararla Kerkük'e geçerek Türkmenlerle buluştu. Bu ziyaretin Barzani'nin isteğiyle gerçekleştirildiği konuşuldu.

Kürtler Kerkük'e nasıl geldi?

Kerkük petrolüyle anılan bir şehir. Türkmenlerin en yoğun yaşadığı yer. Herkesin çok sevdiği "Altın hızma mülayim" de bir Kerkük türküsü. Kürtlerin Kerkük'e gelişi 1930. Petrol işçisi olarak gelmişler, sonra hızla çoğalmışlar.

Nüfus ve tapu kayıtları yağmalandı

Hesap baştan belliydi. Irak işgali sonrasında Amerikalıların gözetiminde nüfus ve tapu müdürlükleri peşmergeler tarafından yağmalandı. Bütün kayıtlar yok edildi. Öncesinde, Türkmenler tapu ve nüfus kayıtlarını kaçırmak istedi. Kerkük'te bulunan Türk askerleri de aynı görüşteydi. Onlara yukarıdan "karışmayın" dendi. Arkasından da "Kerkük'ün Barzani yönetimine katılması" tartışması başlatıldı.

İşgalden sonra Kerkük'ün Barzani bölgesine çıkış yolu çevresi hızla büyüdü. Dünyanın her yerinden getirilen Kürt kökenli kişiler buraya yerleştirildi. Rusya'dan gelen bile vardı. Birbirlerinin dilinden hiç anlamasalar bile Kürt nüfusu kapsamında değerlendirildi. Kerkük'ün mücavir alanı oldu. Elektrik, su verildi. Göç hala sürüyor. Her şey "Kerkük referandumuna" göre planlanıyor.

Saddam kabul etmemişti

Irak'ı iyi bilenler anlatırlar. Özetle şöyledir: Saddam, Molla Mustafa Barzani'nin direnişini bir türlü kıramaz. Sonra uçağa atlar ve Barzani ile buluşur. Uçağı da bizzat kendi kullanır. Görüşmede Barzani'nin önüne boş bir kağıt koyar. "Ne istiyorsan yaz kabul edeceğim" der. Bir tek Kerkük konusunu kabul etmez.

Anlaşamazlar. Mustafa Barzani isyanını sürdürür. ABD, İsrail ve İran üzerinden Barzani'ye yardım eder. (ABD'nin eski ünlü Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger de bunu doğrular. Kitabında bu konuya da yer verir)

Saddam daha sonra İran Şah'ı ile pazarlığa oturur. Barzani'ye desteği kesmesi karşılığında Basra Körfezindeki stratejik bazı adaları İran'a vermeyi önerir. Şah kabul eder ve Barzani'ye desteğini keser. Destek kesilince Saddam Barzani'nin isyanını bastırır, Barzani kaçar.

Savaşa yol açan adalar

Bu adalar İran'a da Irak'a da pahalıya patlar. İran'da devrim olup Şah devrilince Saddam, "Ben bu adaları zor anımda size vermek zorunda kalmıştım, şimdi geri alacağım" deyince İran-Irak savaşı başlar. İran devrimi zorda kalsın diye Amerika Irak'ı kışkırtır. Yaklaşık 10 yıl sürecek çok kanlı bir savaş başlar.

Yani, on binlerce insanın ölmesine yol açan savaşın nedenlerinden biri Kerkük'tür.

AKP, şimdi Kerkük'ün Barzani'ye, 2. İsrail'e geçmesine sessiz. Hatta destekçi. Çünkü Amerika böyle istiyor.

Savaş kaçınılmaz olur

Ama Arapların bunu kabul etmesi çok zor. Kerkük'ün 2. İsrail'e geçmesi yeni bir "Kudüs vakası" olarak değerlendirilir. Tanıdığım Iraklılar ve Araplar böyle söylüyor. "Kudüs Arap toprağı idi. İsrail gelip yerleşti. Araplar o günden beri isyanda. Kerkük de Arap toprağı. Kürtlere geçmesini kabul etmezler" diyor.

Şimdiden uyaralım. Savaş kaçınılmaz olur!