AKP mezar kazıcı!

İşe gelirken yanıma oturan bayan uyardı. İlk kez karşılaştığım biri. Biraz sohbet ettikten sonra, “Bakın, AKP iktidara geleli beri sürekli mezar kazılıyor” dedi. Örnekler verdi. Bayanın sözlerinden sonra düşündüm. Gerçekten AKP iktidarı sonrasında hep mezar kazmışız.

Madenler (Afşin-Elbistan, Karadon, Kozlu, ...), hızlı tren kazası, Uludere, Reyhanlı, kadına şiddet nedeniyle artan ölümler, yandaşlara yaptırılan kalitesiz bozuk duble yollarda yaşanan trafik kazaları, Afyon’da cephanelik patlaması, Haziran direnişinde polis saldırısı ile yaşamını yitiren Ali İsmailler, Berkin Elvanlar, Ethem Sarısülükler, Abdullah Cömertler, ...

İlk başlarda tek tek kazılan mezarlar giderek toplu mezara dönüştü. En son toplu mezarı Soma’da kazdık. Resmi rakamlara göre 301 mezar.

Bu da yetmedi!

Bunlar da yetmemiş olacak ki Başbakan Erdoğan yeni bir hamle daha yaptı. AKP’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında Okmeydanı’nda yaşanan olaylara değindi. Polisi savundu. Ölen vatandaş umurunda bile değildi.

Daha da ileri gitti. Polise “Nasıl sabrediyorsunuz?” diyerek, “saldırın” mesajı verdi. Gazdan sonra “Kurşun” dönemini başlattı.

İktidarı korumak için her yol mübah!

Bilgiler alıyorduk. Ama bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim. Freni patlamış bir kamyon gibi. Kontrolü kaybetmiş durumda. İktidarda kalabilmek için her çılgınlığı yapmaya hazır.

Bir yerlerde düğmeye basıldığı çok açık. AKP kaos yaratarak durumu kurtarma derdinde. 19 Mayıs günü yapılan olağanüstü güvenlik zirvesinde gergin anlar yaşandığı konuşuluyor. Kapalı kapılar arkasında yeni planlar yapıldığı anlatılıyor. Yeni yasa sonrası MİT’in neler yaptığı merak konusu.

Kulislerde nedense MİT’in faaliyetlerine dikkat çekiliyor.

Kurşunlar vatandaşa!

“Uyuyan hücreler” uyandırılmış durumda. AKP’yi sıkışıklıktan kurtaracak bir çizgide harekete geçirildiği ortada. Silahlar çekiliyor. Ama nedense iki tarafın başındakiler de ciddi bir yara almıyor. Olan sıradan vatandaşa oluyor. Cenaze törenini için orada bulunan Uğur Kurtlar ölüyor.

Üstelik de tam Cemevi’nin dibinde. Bu bile düşündürücü! Başbakan sürekli mezhep kışkırtıcılığı yapınca, insanın aklına her şey geliyor.

***

TOBB kongresi

Önceki gün TOBB Mali Kongresi yapıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, “Biz kamu alımlarında yabancı ülkelere kucak açtığımızda yabancı ülkelerin şirketlerini desteklemiş oluyoruz. Böyle devam edersek Anadolu’nun şirketlerinden yarının KOBİ’leri çıkmaz” sözleri dikkat çekti.

Hisarcıklıoğlu’na bunları söyleten işlerinin iyi olmadığıydı. KOBİ’lerin zorda olduğunun itirafıydı.

İş dünyası da soğuyor

Erdoğan’ın konuşması sırasında alkışlar cılız kaldı. Anadolu’dan gelen bir delege durumu, “Eskiden Başbakanın konuşmasını herkes ayakta alkışlardı. Konuşması sık sık alkışlarla kesilirdi. O günler geçti. Şimdi ayıp olmasın alkışı yapıldı” sözleriyle değerlendirdi.

Yıllardır TOBB kongrelerini izleyen bir gazeteci dostuma izlenimlerini sordum. Şöyle anlattı:

“Ben yaklaşık 10 yıldır bütün TOBB kongrelerini izliyorum. Erdoğan eskiden kahramandı. Şimdi zoraki katlanılan bir konuk olmuş durumda. Alkışlar içten değil. Muhalefete alkış Erdoğan’dan çok daha yüksekti. Bu bir gösterge. İş dünyası Erdoğan’a soğuk. Bu soğukluk geçen kongreye göre daha da artmış durumda. Bu arada Kılıçdaroğlu TOBB yönetimini ‘korkuyor musunuz’ diye eleştirince salondan büyük alkış gelmesi de dikkat çekici.”