AKP ‘Olağanüstü Hal’e mi hazırlanıyor?

Ankara kulislerinde bir söylenti dolaşıyor. Özellikle son günlerde daha çok konuşulur oldu. Yeni bakanlardan biri göreve gelir gelmez yüksek yargı organlarında görev yapan bazı yargıçlarla bir araya gelmiş. “Olağanüstü Hal” ile ilgili bilgi almış.
“Olağanüstü Hal” uygulaması olursa yargı denetiminin nasıl olacağını sormuş. Mahkemelere müdahale edip edemeyecekleri konusunda fikir edinmiş. Bu bilgilerin doğru olup olmadığını araştırdım. Doğru çıktı. Bu meraklı için, “Bürokrat kökenli bakan” ifadesi kullanıldı.
Senaryo
Peki bu nasıl olacak? Kritik soru bu. Suriye sınırına dikkat çekiliyor. Hatay, Kilis, Gaziantep gibi illerde çıkabilecek kargaşalardan söz ediliyor. Suriye kaynaklı çıkarılacak olaylarla ülkede “Olağanüstü Hal” uygulamasının önünün açılmasının planlandığı vurgulanıyor. Son günlerde Suriye’de ve Irak’ta El Kaide devleti kurulacağı iddiaları da ilginç.
Geçtiğimiz günlerde Kırıkhan’da yakalanan ama arama yaptırılmayan MİT TIR’ına dikkat çekiliyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “İçinde Türkmenlere giden insani yardım vardı” diyor. Ama aracın aranmaması için devletin bütün birimleri devreye giriyor. Vali bizzat talimat veriyor.
TIR’ı ihbar edenlerin TIR’ın içinde ne olduğunu bildiği kesin. TIR’daki malzemelerin birilerinin başını belaya sokacağı da ortada.
“Aratılmayan TIR’daki malzemeler Suriye’deki terör gruplarına mı gönderiliyordu? Yoksa AKP’nin yeni tertipleri için mi kullanılacaktı?”
Bu soruların yanıtı birçok konuya açıklık getirecek. AKP çıkmazda. İktidarı kaybetmemek için her “çılgınlığı” yapabilir!
Ama hemen belirtelim. Artık AKP’nin hesaplarının tutması çok zor. Her hamle AKP’yi daha da çukura çekiyor...
***
CHP’de günün görevi:
CHP’yi Cemaat’ten kurtarmak
CHP’de derin bir rahatsızlık var. “Seçim öncesi pürüz çıkarmayalım” diyenlerde sabırlar taşıyor. Bazı milletvekilleri ve parti yöneticileri tedirgin. “CHP’de günün görevi, CHP’yi Cemaat’ten kurtarmak” diyorlar ve bizden yardım istiyorlar.
“Ne olur bir şeyler yapalım. Böyle giderse parti Cemaat’in eline geçecek” kaygısı yaşıyorlar. Belediye meclisi üyeliklerine Cemaat kadrolarının yerleştirildiğini söylüyorlar. Bilip de söylemedikleri bazı ilişkiler olduğu kesin. Ama kokusu yakında çıkar. Bu durum “AKP gitsin de nasıl giderse gitsin” diye geçiştirilebilecek bir durum değil.
AKP nasıl olsa gidecek. Halk gönderecek. ABD ve Cemaat de bunu bildiği için harekete geçti. AKP’nin yıkılışını kendi hanesine yazma derdindeler. Klasik bir ABD yöntemi.
CHP’deki telaş
Erdoğan ile F tipi örgüt arasındaki kavga sertleşince Erdoğan risk aldı. Emniyet, yargı ve bürokraside operasyonlar yapıyor. Geri dönüş de görünmüyor. F tipi örgüte karşı daha etkili yeni operasyonlar gündemde.
Bu durum F tipi örgüt kadar CHP’deki birilerini de rahatsız etmiş gibi. Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın açıklamaları dikkat çekici. Bugüne kadar F tipi örgütün, Türk Ordusuna, aydınlara, öğretim üyelerine “kumpas” kurmasına ses çıkarmayan Toprak, F tipi örgüte operasyon gündeme gelince, kendine yapılacakmış gibi endişeli...
Geçtiğimiz günlerde endişelerini açıkça dile getirdi. “Görülmektedir ki AKP bir post-28 Şubat’a hazırlanmaktadır. Daha önce 28 Şubat brifinglerini eleştiren AKP, şimdi Dolmabahçe’de brifingler düzenlemektedir. Daha önce farklı kesimleri, kurumları ve yasaları kendisine ‘ayak bağı’ olarak topluma sunan AKP, kendisine yeni bir ‘düşman’ yaratmıştır. Şimdi de bütün suçu bulduğu bu yeni düşmanın sırtına yüklemeye çalışmaktadır” dedi.
F tipi örgüt mensuplarını anlıyorum. Ama benim anlayamadığım, “bazı CHP’liler”deki bu telaş niye?