29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP olmak zor: Ayda 14 milyar dolar şart

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

Çanlar AKP hükümeti için çalıyor.

Liradaki düşüş hızlandı.

Rakamların dili soğuk.

24 Ocak itibariyle değer kaybı:

2013 Mayısından itibaren: Yüzde 32

16 Aralık 2013’ten itibaren: Yüzde 15.

Son bir haftada: Yüzde 4

Sonuç: Bunun adı devalüasyondur.

***

Merkez Bankası müdahale etti.

Bir günde 3.3 milyar dolar sattı.

Düşmesi ya da frenlenmesi beklenirdi.

Tersine, yükselişini sürdürdü.

2.33’lerden işlem görüyor.

Erdoğan hâlâ övünüyor.

“Döviz rezervi 126 milyar dolar.”

Kağıt üzerindeki rakam bu.

Kullanılabilir rezerv, ürkütücü düzeyde düşük.

35 milyar dolar civarında.

Sonuç: Merkez Bankası’nın cephanesi yok.

***

Dövizin fiyatı niye artıyor?

İki neden üst üste bindi.

Bir: Dövize ihtiyacımız arttı.

İki: Döviz girişi azaldı.

Sonuç: İhtiyaçla giriş arasındaki fark büyüyor.

O da dövizi yukarı çekiyor.

***

Dövize ihtiyacımız ne kadar?

Ekonomist Nazif Ekzen’le konuştum.

Diyor ki (ortalama ve yaklaşık rakamlarla):

Aylık cari açığımız: 5 milyar dolar.

Aylık kısa vadeli dış borç ödememiz: 9 milyar dolar.

Sonuç:

Aylık sıcak para ihtiyacımız: 14 milyar dolar.

***

Burada biraz duralım.

Türkiye’nin büyümesi için değil.

Yatırım yapmak için de değil.

Sadece mevcut durum sürebilsin...

Çarklar dönebilsin diye.

14 milyar dolar bulmaya mecburuz.

Yıllık değil. Her ay.

Sor: Mümkün mü?

***

Bir kıyaslama.

2001’de ağır ekonomik kriz yaşadık.

Koalisyon partilerini eriten.

AKP’nin önünü açın kriz.

O krizde döviz ihtiyacımız ne kadardı?

25 milyar dolar civarındaydı.

Aylık değil. Toplam ihtiyaçtan söz ediyorum.

Bir tespit, bir de soru:

Toplam 25 milyar dolar 4 partiyi götürdü.

Aylık 14 milyarın faturası ne olur?

***

Mayıs’tan önce böyle değil miydi?

Rakamlar daha düşüktü elbette.

Fakat tablo benzerdi.

Sıcak paraya ihtiyacımız yine büyüktü.

Fakat dövizde fazla hareket yoktu.

Niye?

***

Mayıs 2013 niçin milat oldu.

Mayıstan itibaren iki değişim yaşandı.

Hemen aklınıza Gezi isyanı gelmesin.

Nedenler içte değil, dıştaydı.

***

Birinci değişim: Küresel olanı.

ABD Merkez Bankası FED açıkladı:

“Piyasalara para sürmeyi kısacağım.”

Aylık 80 milyar dolar demekti bu.

Uygulama yıl sonuna doğru başladı.

Ekonomistlerin deyimiyle:

Dolar doğduğu topraklara dönmeye başladı.

Bizim gibi ülkelere etkisi: Sıcak para girişi azaldı.

Sonuç: Krizin öncü sarsıntıları harekete geçti.

***

İkinci değişim: Muhatabı doğrudan Türkiye’ydi.

Suud ve Katar’dan Türkiye’ye para girişi kesildi.

“Azaldı” değil, “kesildi” diyorum.

Sebep: AKP’nin Mısır politikası.

Mursi gitsin mi, kalsın mı?

Suudiler ve Katar, devrilmesinden yanaydı.

Kendi rejimlerine tehdit olarak görüyorlardı.

AKP ise en ısrarlı Mursi destekçisi.

İhvan tecrübesinin çökmesinden korkuyordu.

AKP denklemi şöyle kurmuştu:

İhvan yenilirse, ayakta kalamayız.

AKP için sonuç: Hem Mursi gitti, hem de Körfez parası.

***

Abdullah Gül araya girdi.

Suudi Arabistan’ın kapısını çaldı.

Suudi hanedanı Mursi destekçiliğini “affetmedi”.

Para musluğunun “kapalı”konumu değişmedi.

***

AKP içte ve dışta sıkıştı. Korkuyor.

İçte: Cemaat’le kavgası çok sert.

İktidarı kanama geçiriyor.

Bedeli ne olacak kestiremiyor.

Dışta: Kimseyi karşısına alamıyor.

Dayatmalara açık.

Batı bastırdı, HSYK teklifini askıya aldı.

Ekonomide: Para bulamıyor.

Dövizi ve faizi artırmak zorunda.

Yaparsa, halk yani seçmen yoksullaşacak.

Önümüzde 3 seçim birden var.

Elleri bağlı.

Sonuç: AKP olmak çok zor.