25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP oylarını kazanmak için büyük olanak

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Gezici Araştırma Şirketi'nin Eylül ayında yaptığı kamuoyu yoklamasının sonuçları çok önemli. Bu yoklama gösteriyor ki, AKP oylarını kazanmak için sanılanın çok üstünde olanaklar var.

Tablonun Evet hanesi, AKP+BDP'nin ortak oy birikimini yansıtıyor.

Hayır hanesi ise, AKP+PKK ortaklığına karşı oy birikiminin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

AKP yüzde 20'nin altına dahi inebilir

Andımız, anadilde eğitim, bölünme tehlikesi, MİT'in Apo ile görüşmesi gibi AKP ile BDP'nin ortak cephe tuttuğu konularda bu iki partinin görüşlerini destekleyenler, yüzde 11 ile 27 arasındadır.

Bu konularda BDP seçmeninin daha kararlı olduğu biliniyor. Yüzde 7'yi BDP oyu olarak düşünelim. AKP'ye yüzde 4 ile 20 arasında oy kalıyor.

Demek ki, Türkiye'nin milli birliği ve vatanın bütünlüğü konusunda kararlı mücadelenin oy birikimi, yüzde 73 ile 89 arasındadır.

BDP oylarının yarısı kazanılabilir

Bölünme tehdidi ağırlaşıyor. O nedenle tablo AKP için daha ürkütücü yönde gelişebilir.

BDP seçmeninin yüzde 63'ü anadilde eğitimin ileriki süreçte ülkeyi bölebileceğini düşünmektedir. Demek ki BDP oylarının yarıya yakını milli güçler tarafından kazanılabilir.

Buradan da anlaşılıyor ki PKK/BDP oylarını kazanmanın yolu, anadille eğitimi savunmak değil, bunun yol açtığı tehlikeleri göstermektir. CHP bu açıdan da çok yanlış bir yoldadır. PKK'yi güçlendiren bir çizgide ısrar etmektedir.

Kararlı milli duruş AKP saltanatını yıkar

Bu verilerin ortaya koyduğu kesin sonuç açık: AKP, kararlı milli duruşla iktidardan indirilebilir.

Eğer muhalefet, AKP'nin andı kaldıran, anadilde eğitimi getiren, ülkeyi bölünmeye sürükleyen, PKK ile işbirliği yapan, Tunceli'yi Dersim yapmaya yönelik uygulamalarına karşı mücadele ederse, AKP oyları yüzde 20'lere, hatta daha aşağılara bile inebilir.

Bu tabloya ekonomik gidişin sonuçlarını da katarsak, AKP açısından çok daha ürkütücü olasılıklar gözüküyor.

AKP'nin zayıf karnı

Ancak ekonomik verileri şimdilik bir kenara koyalım.

Somut olarak bakarsak AKP ve PKK'nin Bölücülük Paketine odaklanan bir mücadele, AKP iktidarını devirir ve bu mücadeleyi yürüten partilerin oylarını yükseltir.

Böylece, ortaya çok sık atılan "AKP oyları nasıl kazanılır" sorusunun cevabı 2013-2014 koşullarında ortaya çıkmaktadır:

"Demokrasi Paketi"nin bölücü ve cumhuriyet yıkıcısı etkilerini göstermek, AKP iktidarını yıkmanın başlıca eylemidir.

Aydınlık, bu tavırla büyük gazete oluyor.

Sözcü gazetesi, bu tavırla okuyucu kazanıyor.

CHP bunları göremiyor.

CHP ne yapıyor?

CHP ne yapıyor?

CHP, oy kazanmak adına, AKP-PKK paketine evet diyor, hatta bu paketteki programı yetersiz buluyor. Dersim harekâtında öne fırlıyor. Türk kavramından rahatsız. Başka deyişle AKP ve PKK ile bölücülük ve yıkıcılık yarışına giriyor. Kılıçdaroğlu'nun Paketin açıklanmasının ertesi günü yaptığı açıklamanın özü budur. CHP Genel Başkanı, Andımız'ın kaldırılmasına, anadilde eğitime yönelik önlemlere, PKK ile işbirliğine karşı tavır almadı. Dabilyu özgürlüğü ve türban gibi konularda Pakete sahip çıktı ve bölünme tehlikesinden kaygılı değil. CHP milletvekillerine Dersim önergesi verdirtti. Laikliğin tehlikede olduğunu zaten eskiden beri kabul etmiyor.

Bu durumda CHP, AKP-BDP ittifakının oy potansiyelini oluşturan yüzde 11-27 arasındaki oylara ortak olma iddiasındadır. Başka deyişle, Kılıçdaroğlu CHP'yi barajın dahi altına itecek bir politika açıklamıştır. CHP, Dersim'de intihar ediyor.

Rengârenk Sorosçuluk yeni değil

Rengârenk Sorosçuluk diye özetlediğimiz bu siyaset yeni değil. Ama daha da katılaşıyor.

Kılıçdaroğlu, hatırlayacaksınız 2010 yılındaki referandumda ve 2011 genel seçiminde de bu çizgideydi. Cepheyi bağımsızlık, birlik ve bütünlük ihtiyacında kurmadı. AKP ve PKK'ye benzeyerek oy toplamaya yöneldi.

CHP yönetimi şunu görmedi: Türkiye'yi PKK ile birlikte bölen, Cumhuriyeti yıkan, Türk milletini hedef alan AKP bile, seçim ve halkoyu dönemlerinde sahte milli görüntüler vermeye çalışıyor.

MHP'nin milliyetçilik gürültüsü

MHP de her nazik durumda, Türkiye'yi bölen AKP'ye koltuk değneği olduğu halde, milliyetçilik gürültüsü yaparak oylarını çoğaltıyor. Milliyetçiliğin gürültüsü bile oy topluyor.

"Milliyetçilik gürültüsü" deyişi, yerinde bir uyarıdır. Çünkü Ortaçağa dönüşü destekleyen bir parti, milli birlik ve bütünlüğe hizmet etmez.

Laiklik olmadan millet olmaz. Millet, Ortaçağdan, tarikat ve cemaatlerden kurulmuş olan toplumun adıdır. Bütün bunlarla birlikte MHP, hiç olmazsa son Bölünme Paketine karşı açık tavır alarak, oylarını yükseltmektedir. CHP, bunu da göremiyor. Sorosçuluk görüş açısını o kadar daraltmış ki...

İP CHP'nin iyiliğini istiyor

İşçi Partisi açısından bakarsanız, ufku dar olanlar, CHP'nin Pakete "Evet ama yetmez" tavrını almasını bir fırsat olarak görebilirler. İşçi Partisi oyları, çok hızlı büyüyor ve daha da büyür.

Ancak biz, böyle bakmıyoruz. CHP gibi Cumhuriyet birikiminin güçlü olduğu büyük bir partinin milli duruş içinde olmasını istiyoruz. Çünkü CHP'nin bugünkü duruşu, AKP ve PKK'ye olanak sağlıyor. Milletin yüzde 80-90'ı AKP Paketine karşı eğilim içine girerken, CHP yönetimi bu eğilimi kırıyor ve AKP oylarının baş aşağı gidişini önleyen tavır sergiliyor.

CHP, MHP'nin AKP'ye destek rolünü devralıyor

Açıkçası, CHP, MHP'nin rolünü devralmış bulunmaktadır. Arkada kalan dönemde MHP, AKP iktidarının kurtarıcısı konumundaydı. Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik konusunda milli olmayan, Ortaçağlı siyasetler, MHP'ye böyle bir görev yüklemişti.

Bu kez AKP iktidarına el uzatan CHP'dir. Ülke bölünürken, CHP bir "demokrasi" teranesi tutturmuştur.

CHP'nin AKP modeli 'demokrasi' teranesi

"Terane" diyoruz; çünkü milli devlet, demokrasinin biricik çerçevesidir.

Milli bağımsızlık, demokrasinin şartıdır; olmazsa olmazıdır.

CHP örgütlerini ve tabanını omuzlarından tutup sarsarak uyarıyoruz, her yerde, her beldede uyarmalıyız.

AKP oylarını düşürmek için, tarihi bir olanak önümüzdedir.

Anketler apaçık önümüzde koyuyor bu olanağı. Zaten günlük hayatımızda halkın ne beklediğini görüyoruz.

Türk olmaktan korkarsanız...

Rıza Türmen, Atilla Kart, Sezgin Tanrıkulu, bugün CHP'nin Genel Merkez görüşünü temsil ediyorlar. Kılıçdaroğlu onların lideridir.

CHP, Türk olmaktan korkmayı bıraksın.

Atatürk'ü ve Cumhuriyeti savunmasam oy kaybederim aldanışından kurtulsun.

Milli bir duruşu kararlı olarak benimsesin.

Andımız, Türkçe eğitim, Türk milleti, Türk vatandaşlığı, tekil devlet gibi konularda, AKP'ye karşı hep birlikte milleti ayağa kaldıralım.

Peki CHP bu milli duruşu benimsemez, Soros'un Rengârenkçiliğinde diretirse ne olur?

AKP'ye yardımcı olur, bizim işimizi zorlaştırır ama en sonunda yine AKP'yi yıkar ve Milli Hükümeti kurarız. CHP'ye ise yazık olur!