28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP şovla neyi örtüyor?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı


IŞİD tarafından rehin alınan Musul Başkonsolosu ve başkonsolosluk elemanları nihayet serbest bırakıldı. Haftalar önce Musul’dan Erbil’e götürülüp, oradan uçakla Türkiye’ye getirileceği söylenmişti. Ama tersi oldu. Musul’dan Akçakale sınır kapısına getirilip Türkiye’ye teslim edildi.
Belli ki IŞİD böyle istedi.
BÜYÜK ŞOV!
Rehinelerin IŞİD tarafından serbest bırakılmasıyla birlikte “psikolojik harekat” da başladı. Olay şova dönüştürüldü. Azerbaycan’da sabahın erken saatlerinde gazeteciler harekete geçirildi. “Davutoğlu şov” başladı.
Sarılmalar, öpüşmeler, kahramanlık(!) öyküleri peş peşe geldi. Haber kanalları tam gün yayın yaptı. Davutoğlu, Erdoğan’ı taklit eden açıklamalarda bulundu. “Dik durmak”tan söz etti. “Yurt dışında bayrağı dalgalandırmanın bedeline” vurgu yaptı.
Bunları söyleyen Davutoğlu, Başkonsolosluk binasındaki “Türk bayrağının indirilip yerine IŞİD bayrağı çekilmesini” unuttu.
Dün de rehineler topluca Çankaya’ya çıkarıldı. Erdoğan’la buluşturuldu.
Otobüste işe gelirken çevremdeki vatandaşların gündeminde de bu olay vardı. 50 yaşlarında bir vatandaş yanındakine, “Allah fakir kulunu sevindirmek için önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş” dedi. Herkes birbirine bakıp gülümsedi.
HEM SUÇLU HEM KAHRAMAN(!)
Ortada garip bir durum var. Musul Başkonsolosluğunu boşalttırmayan AKP Hükümeti. “IŞİD bize bir şey yapmaz, yerinizde oturun” diyen kendileri. Musul Başkonsolosu ile birlikte 49 kişinin rehin alınmasının sorumlusu onlar. Şimdi zafer kazanmış ordu komutanı gibi hareket ediyorlar.
Hükümet hem suçlu hem kahraman(!)
NE ÖRTÜLÜYOR?
AKP’nin rehinelerin serbest bırakılmasını şova dönüştürme gayreti panikten. Suçların açığa çıkması ve ortalığa dökülmesi önlenmeye çalışılıyor. Akçakale’de istihbarat birimlerinin rehineleri uyardığı ve “fazla konuşmamalarının istendiği” biliniyor.
Erdoğan rehinelerin “operasyonla” kurtarıldığını söyledi. Davutoğlu ise “temas” dedi. Rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin bilgilerin gizli kalacağını bildirdi. Bu arada MİT parlatıldı.
Ama işin aslını IŞİD anlattı. IŞİD’ın haber sitesi “tekvahaber” rehinelerin serbest bırakılması için, “İki devletin mutabakatı” değerlendirmesi yaptı. Belli ki AKP Hükümeti PKK’dan sonra IŞİD (İslam Devleti) ile de masaya oturdu.
Nitekim Erdoğan Amerika’ya giderken, “diplomatik pazarlıktan” söz etti. Bu arada asıl şifreyi de verdi: “Koalisyona destek verilmesini artık konuşacağız. Tampon bölge konusunu da zaten NATO’da konuşmuştuk.”
Fotoğraf giderek netleşiyor!
TAKAS MI YAPILDI?
Bu arada rehineler için neden Akçakale yolu seçildiği de ortaya çıktı. IŞİD’in Türkiye’den istediği militanlar ile Türk rehinelerin Akçakale’de “takas” yapıldığı öne sürüldü. Erdoğan da reddetmedi.”Velevki takas yapıldı. Bizim için önemli olan 49 vatandaşımızdır” dedi.
Gözler Niğde’de bir jandarma, bir polis bir de vatandaşı öldüren teröristlere çevrildi. Erdoğan teröristlerdeki bomba ve silahlar için “sünnet” demişti.
SELVİ’NİN İDDİALARI
“Dönem gazetecileri” vardır. Dönemle yıldızları parlar, dönem bitince de söner gider. Basında şöyle geriye dönüp bakınca ne dediğim daha kolay anlaşılır. Bu kural AKP dönemi için de geçerli. Bu dönemde yıldızı parlayanların başında Abdulkadir Selvi var. AKP’nin yayın organı olarak anılan Yeni Şafak’ın yazarı.
AKP’den çok Erdoğan’a yakın. Parti içi kavgalarda da öyle. AKP’nin ne yapacağını önceden haber verir. İşaret fişeği gibidir.
Musul Başkonsolosluğu baskını ile ilgili olarak AKP zor durumda kalınca, “Başkonsolos uyarıldığı halde konsolosluğu boşaltmadı” diye yazdı. “Suç hükümette değil Başkonsolos’ta” demek istedi.
Başkonsolos Öztürk Yılmaz sağ salim Türkiye’de. Eğer Selvi’nin dediği doğruysa şimdi gereğini yapmak lazım. Derhal hakkında soruşturma açılıp memuriyetine son vermek gerekli. Ama Başbakan Davutoğlu’nun tavrı Selvi’yi pek doğrulamıyor gibi.
Bakalım Selvi AKP’yi kurtarmak için işgüzarlık mı yapmış, yoksa Başkonsolos Yılmaz gerçekten suçlu mu?
Yakından takip ediyoruz.