AKP, Suriye’de‘dönüş’ arayışında
İslamcı bir aydın. Hayli ünlü.
Cemaat medyasında yazıyor. Fakat tam temsil etmez.
Yine de: Saflaşmada Erdoğan’a karşı Cemaat’i seçti.
Zaman zaman konuşuruz.
***
İlk soru ondan.
Merak konusu: Doğu Perinçek’in Şam ziyareti.
Kafasındaki kurgu: “Perinçek, Türkiye adına gönderildi” gibi.
Hükmünü vermiş. Kendince izah da ediyor.
“Bütün devletler böyle yapar. Bazen en muhalif liderler rol alır.”
“Karşıyla kim konuşabilecekse o öne çıkarılır.”
“Bazı kanalların açık olması iyidir. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.”
***
Keşke diye başlayıp itiraz ediyorum: Bildiğim kadarıyla öyle değil.
Kanıtlarım hazır: Perinçek’in Şam dönüşü açıklamaları.
Erdoğan için sert konuştuğunu hatırlatıyorum.
Muhatabım düzeltiyor: “Kastettiğim Tayyip Erdoğan iradesi değil.”
Perinçek’in gidişi için: “Devlet tercihi olduğunu düşünüyorum.”
Cevabım: Bilgim yok.
***
Suriye ile devam ediyoruz.
Tespiti: “Suriye ve Mısır böyle götürülemez. Mutlaka bir esneklik olmalı.”
“Mısır’da zaten geri adımlar başladı.”
Kastettiği: Erdoğan’ın son Riyad ziyareti.
Fakat diyorum: Mısır işi pek düzgün görünmüyor.
Barışma süreci başlatıldı, doğru. Fakat, başka bir yanlışa savruldular.
Anti-İran Sünni eksen tezgahlanıyor: Türkiye-Mısır-Suudi Arabistan arasında.
Muhatabımla benzer düşünüyoruz.
“Haklısınız” diyor. “Bölgede İran’ın katılmadığı hiçbir çözüm olmaz.”
***
Bir haber veriyor. Önemli: “AKP, Suriye’de geri vitese takmak istiyor.”
İhtiyatlıyım. Soruyorum: Bilgi mi, yorum mu?
Cevabı dolaylı: “3 gün önce Ankara’daydım.”
Bilecek konumda: AKP üst düzeyinde birçok dostu var.
Kaydediyorum.
***
Soruyorum: Erdoğan razı olur mu?
Söylediklerinden çıkardığım sonuç: Erdoğan aşılacak. Mecbur olacak.
Ya Ahmet Davutoğlu? Suriye politikasında Erdoğan’la ortak değil mi?
Yine bir bilgisini paylaşıyor:
“Ahmet Bey Suriye’de farklı.”
“İlk 6 ayın sonunda Tayyip Bey’e gitti. ‘Böyle olmayacak. Politikamızı değiştirelim’ dedi.”
Fakat: “Tayyip Bey kabul etmedi.”
***
Burada bir parantez açalım.
Bir: İslamcı çevrelerde zaten yaygın konuşuluyor.
Talep ve öngörü belli. Suriye politikasında değişiklik zorunlu.
Denilen: “Yoksa, Türkiye’nin kımıldayacak hali kalmadı.”
İki: Erdoğan ya razı olacak ya da gidecek.
Anladığım: Erdoğan’dan kurtulma hesapları AKP’de yaygın yapılıyor.
Muhatabım da tespitimi paylaşıyor.
***
Abdullah Gül’e adaylık davetlerini konuşuyoruz. Çağrı en tepeden geldi. Erdoğan ve Davutoğlu’ndan. “Aynen katılıyorum” diyor. “Erdoğan, Gül’e mecbur kaldı.” Soruyorum: Gül’ün dönüşüyle Suriye’nin bağlantısı var mı? Yani, politikada değişiklik hazırlığının. Kafası net: “Kesinlikle.”
***
Muhatabım bir “hizalama” resmi çiziyor. Başka İslamcı çevrelerde de konuşulan.
Diyor ki: “Şurası artık açıktır. Gül, Davutoğlu, Fidan ortak hareket ediyor.”
“Yavaş yavaş kuşatıyorlar Erdoğan’ı.”
Öngörüsü: “Erdoğan gidecek.”
***
Ya Cemaat’in konumu?
O da başka yazının konusu.