20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP ve CHP’nin ABD yarışı

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Her seçim öncesinde olduğu gibi yine ABD’ye yaranmak için kuyruğa girdiler. Davutoğlu ABD’ye gidip mafyalaşmış finans merkezlerinin önüne çıktı. Kılıçdaroğlu “Kemal Derviş’i Başbakan Yardımcısı yapacağım” diyerek ABD’ye, “Emrindeyim” mesajı verdi. 

Erdoğan ABD’ye “üst akıl” demeye başlamıştı. Tam seçim öncesinde, “Yemen selamı” çaktı. ABD’nin, Suudi Arabistan’ın, Katar’ın birlikte gerçekleştirdiği Yemen operasyonuna destek verdi. Daha da ileri giderek İran’a saldırdı. Erdoğan’ın İran’a yönelik sözleri ABD’ye “Göreve hazırım” açıklaması olarak yorumlandı. 

İRAN DÜŞMANLIĞI 

Saflar yine aynı. Irak işgaline, Kaddafi’nin devrilmesine, Suriye operasyonuna karşı çıkanlar ve destekleyenler değişmedi. Bir tarafta Rusya, Çin, İran, Venezuela, mazlum ülkeler, diğer tarafta ABD, İngiltere, Suudi Arabistan ve AKP iktidarı. 

Yine bir yerlerden düğmeye basıldı. İran düşmanlığı başladı. Reyhanlı’ya düşen füze için “İran füzesi” diye manşetler bile atıldı. 

Erdoğan, Libya’ya yaptığını İran’a da yaptı. ABD için İran’ı da sattı. “Libya’da NATO’nun ne işi var” dedikten kısa bir süre sonra Libya için tezkere çıkarmıştı. Şimdi benzer bir durum İran için de geçerli. Oysa ki, 2008-2009 krizinde Türkiye’ye en büyük desteği İran vermişti.  

DOLAR AÇIKLAMASI 

Erdoğan ve hükümette sıkıntı büyük. Ekonomik kriz dalga dalga ilerliyor. 7 Haziran’da iktidar tehlikede. Krizi 2-3 ay daha erteleyip 7 Haziran’ı kurtarma telaşı yaşanıyor. Acil nakit paraya ihtiyaç bulunuyor. Fellik fellik para aranıyor.  

Bakalım ABD, Suudi Arabistan ve petrol şeyhleri ile yan yana durarak, İran’a saldırarak para bulunabilecek mi? Yemen açıklamasını, “dolar dilenme açıklaması” olarak değerlendirenler de var! 

*** 

KEMAL DERVİŞ! 

Gelelim CHP’ye. Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde Kemal Derviş’le bir araya geldi. Dolmabahçe’deki AKP-PKK/HDP ortak açıklamasına nazire yapar gibi ortak açıklama yaptılar. Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde Derviş’i dışarıdan Başbakan Yardımcısı yapacağını ve ekonomiyi ona teslim edeceğini bildirdi. 

Merak ettim, CHP Genel Başkan Yardımcılarına, Parti Meclisi üyelerine “Derviş kararı ile ilgili bir bilginiz, parti kararınız var mı?” diye sordum. “Bilgimiz var. MYK’da veya Parti Meclisi’nde karar verdik” diyen çıkmadı. 

Aynı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi kimsenin haberi yok.  

AKP İÇİN Mİ GELDİ? 

Derviş, mafyalaşmış uluslararası sermaye tarafından suni olarak çıkarılan 2000-2001 krizleri sonrasında Türkiye’ye atandı. Irak işgalinin hemen öncesinde. “15 günde 15 yasa” sloganı ile ateşteki kestaneleri Ecevit Hükümetine aldırdı. Arkasından, “Türkiye’ye yeni bir senaryo lazım”, “Ekonomide istikrarı sağladık sıra siyasi istikrarda” diyerek Ecevit Hükümetini ve DSP’yi dağıttı. Sonra da AKP iktidara oturtuldu. 

2002’de AKP’ye iktidar yolunu açtı. Şimdi AKP’ye can simidi olmak için gelmişe benziyor. Zira AKP’den kopan seçmeni “Ya Derviş başımıza gelirse” diye AKP’ye döndürmek için harekete geçtiği konuşuluyor. Bunu başka türlü izah etmek de zor! 

Düğün değil bayram değil, sizce bu Derviş niye geri geldi? 

KETRİN DERVİŞ! 

Söz Derviş’ten açılmışken bir olayı da anlatmadan geçemeyeceğim. Kemal Derviş Türkiye’ye atanınca eşi Catherine Derviş’i de Türkiye’ye getirdi. Catherine Türkiye’ye gelmeden ABD Kongre kütüphanesinde Çin masasında çalışıyordu. Bu kadroların ABD’de hangi örgüte tahsis edildiğini herkes bilir. 

Neyse bunu da geçelim. Bir gün eski bir Sanayi ve Ticaret Bakanı uçakla İstanbul’dan Ankara’ya gelirken yanına Catherine Derviş düşer. Yol boyu sohbet ederler. Eski bakan Catherine’in soruları karşısında şaşkına döner. 

Ekonomiyi sorsa normaldir. Eşinin işleriyle ilgilendiği düşünülür. Ama o seçim sonuçlarıyla ilgilenmektedir. “Dar bölge seçim olsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar” diye sorar. 

Belli ki, Catherine yenge ABD’deki göre-vinden istifa etmemiştir. Tayini Türkiye’ye çıkmıştır.