AKP'de 'darbe' sesleri

Erdoğan son günlerde gergindi. Bunu Cumhurbaşkanlığı seçimine bağlayanlar var. Ama gerginliğin asıl nedeninin başka olduğu konuşuluyor.

Daha önce de birkaç kez dile getirdik. AKP'de işler karışık. Fırtına öncesi durumun yaşandığı konuşuluyor. Erdoğan sonrası partiyi ele geçirme hamleleri için hazırlık yapanlar olduğu ifade ediliyor. Herkesin birbirini kolladığı kesin.

BASKIN KONGRE

Kritik eşik olağanüstü kongre. Talimatın Erdoğan'dan geldiği vurgulanıyor. 10 Ağustos günü akşam 20.00-21.00 sularında kesin karar verilecek. AKP'nin "baskın kongre" yapması gündemde.

Anlatılanlara göre, Erdoğan'a sadık yöneticiler sessizce çalışıyor. "İthal AKP'liler" devrede. Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'ya sıcak bakmayanların "parti dışı karargâhlara ve Çankaya'ya" bilgi taşıdığı iddia ediliyor. Yani herkes herkesten şüpheleniyor.

GÜLCÜLER KARŞI

Parti içindeki Gülcüler, 3. döneme takılanlar ve diğer muhalifler "baskın kongre"ye kesin karşı. Erdoğan'ın bu hamlesinin, Cumhurbaşkanlığı sona erecek Gül'ün önünü kesmeye yönelik olduğunu düşünüyorlar. "Bu bir 'darbe'dir" görüşü hâkim!

"Erdoğan göreve başlamadan baskın bir kongre yapılırsa Gül aday olamaz. Çünkü o hâlâ cumhurbaşkanı olacak. Zaten amaç da bu. Gül AKP'nin kurucularından olduğu için doğal delege. Kongre birkaç ay sonra olsa Gül kongrede aday olur. Erdoğan'a rağmen AKP'nin başına geçer. Delege Gül'e 'hayır' demez. Bu da Erdoğan'ın bütün planlarını bozar" deniyor.

KİMİN KİMİN YANINDA OLDUĞU KARIŞIK

AKP'lilerle sohbet ediyoruz. Israrla, "Görüntüye aldanmayın" vurgusu yapıyorlar. Nedenini soruyorum, başlıyorlar anlatmaya:

"Bakın, Erdoğan'ın yanında görünenler böyle bir durumda anında Gül'ün yanına geçebilirler. İthallerle, memurlarla bu iş olmaz. Hele hele 'stratejik derinlik'le hiç olmaz. AKP, akademisyen fantezileri ile idare edilecek bir parti değil. Türkiye'nin dış politikasının ne hale geldiği ortada. Hükümetimizin en zayıf yanı dış politika. Bu başarısızlığın mimarı AKP'yi bir yılda ANAP yapar. Delegeler illerden geliyor. Halkın ne düşündüğünü biliyor."

TELEFONLAR DANIŞMANLARDA

Kayserili bir AKP'li ise ayrıntı veriyor: "Herkes temkinli. Ama her iki taraf da karşı tarafın neler yaptığını ayrıntısıyla biliyor. Belli ki iki tarafın da birbirinin içinde ajanı var. Bu durum açığa çıkınca telefonsuz açık hava görüşmeleri arttı. Danışmanlar ve korumalar artık telefon taşımaktan başka iş yapmaz oldu."

AKP'de "darbe" sesleri yükseliyor. Üstelik de iki taraf da birbirini "darbe" yapma girişimiyle suçluyor.

Bakalım darbeler "teşebüs" halinde mi kalacak, yoksa..!

İzliyoruz..!

***

O BANKA VE ARŞİVİ

Son günlerin en büyük tartışmalarından biri de F tipi örgütün bankası. Hükümeti de bölmüş durumda. Başbakanın jöleli danışmanı Yiğit Bulut açıktan Ali Babacan'ı hedef almış durumda.

Babacan'ı Fethullahçılıkla itham ediyor. Erdoğan için en kritik nokta. Ali Babacan'ın çevresinde ise, "Yiğit Bulut bel altı vuruyor. Efkan Ala modeli Babacan'ın yerine geçmek istiyor" yorumları öne çıkıyor. Bu görüş giderek genel kabul görüyor.

Bu, işin bir yanı. Ama işin bir başka yanı daha var. O banka önemli. Özellikle de bankanın arşivi. Arşivin ortaya çıkması halinde birçok kişinin başının yanacağı konuşuluyor. "O arşiv sağlama alınmazsa Başbakan Erdoğan'ın oturduğu her koltuk çivilidir" deniyor.

Bu nedenle yaşanan tartışmaları "arşive sahip olma" çabası olarak değerlendirenler var. Bu arada, arşivde Ergenekon tertibindeki "özel ekip"e de ulaşılabileceği konuşuluyor. Bankada çalışmadan her ay kimin bankamatiğine para yatırıldığının arşivde olduğu ifade ediliyor.

Ortalıkta sır çok. "Deveye sormuşlar, 'boynun niye eğri?' O da 'Nerem doğru ki' demiş." AKP ve Erdoğan için durum bu.

Ama çuval yırtılmış durumda. Üstelik dikiş de tutmuyor.