18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’de kırılma! Hazinede “Alo Müsteşar” krizi

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-


AKP’de sorunlar büyüyor. Tayyip Erdoğan hükümeti uzaktan idare etmekte zorlanıyor. Davutoğlu’nun bakanlarına hakim olamaması Erdoğan’ın hesaplarını da bozuyor. “Alttakileri kavga ettirip, hepsini kendine bağlama” taktiği de ters tepmiş durumda. Bazı bakanların “inisiyatif kullanma” girişimlerinin işleri arap saçına çevirdiği konuşuluyor.
AKP kulislerinde “İşler sandığınızdan daha kötü ve karmaşık” denmesinin nedenini de bu. Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Ali Babacan arasında “takım oyunu” anlayışının kalmadığı bildiriliyor. Bakanlar kurulu toplantısı dışında muhabbetleri olmadığı vurgulanıyor.
KORKU
Erdoğan eskiden başkalarına “korku” salmıştı. Şimdi kendisinin “korku” yaşadığı ifade ediliyor. Anketlerde düşüşe geçen ve yüzde 40 sınırına dayanan AKP oylarından tedirgin olduğu vurgulanıyor. Sürekli kendisine karşı “komplo kurulacağı” endişesi yaşadığı bildiriliyor.
Hele uluslar arası kuruluşlarla, Londra ve ABD finans çevreleriyle ilişki içinde olanlara karşı çok dikkatli olduğu söyleniyor. “İktidardan düşme” kâbusu o hale gelmiş ki yaşadığı gerginlikten AKP’liler bile endişeli. Aralarında, “tıbbi müdahale” ve “sakinleştirici” ilaç almasını önerenler bile var.
BAKANLARA MÜSTEŞAR AYARI
Erdoğan başbakan olduğu dönemlerde özellikle “vitrin” olarak kullandığı bakanların müsteşarlarını kendi atardı. O bakanları müsteşarlar üzerinden kontrol eder, ayar verirdi.
Yıllar önce bir AKP’li bakana, “Müsteşarın çok zayıf, niye değiştirmiyorsunuz?” diye sormuştum. O da bana, “Müsteşarı görevden alırsam yerine atamayı bana yaptırmazlar” yanıtını vermişti.
Şimdi benzer bir durum Hazine Müsteşarlığı için geçerli.
“ALO MÜSTEŞAR!”
Hazine Müsteşarlığı 2 ayı aşkın süredir boş. Bir türlü atama yapılamıyor. Hazine Müsteşarlığı kulislerinde krizin Erdoğan’dan kaynaklandığı konuşuluyor. Erdoğan’ın televizyon ve gazetelere atadığı adamlarla gazete ve televizyonları idare etmesine dikkat çekiliyor. Ortalığa düşen “Alo Fatih!” tapeleri hatırlatılıyor. Hazineyi ve Babacan’ı da aynı yöntemle idare etme çabasına vurgu yapılıyor. İddialar şöyle:
“Tayyip Erdoğan, Ali Babacan’a pek güvenmiyor. Uluslar arası ilişkilerinden tedirgin. Bu nedenle onu denetim altında tutmak istiyor. Bu nedenle Hazine Müsteşarını kendi atamak istiyor. Bir anlamda ‘Alo Müsteşar’ durumu sözkonusu. Ancak Bakan Babacan bunu kabul etmiyor. O da kendi istediğinde ısrarlı. Durum böyle olunca iş çıkmaza girmiş durumda.”
DAR EKİP İYİCE DARALDI
Erdoğan başbakanlıktaki son dönemlerinde ülkeyi “dar ekip”le yönetmeye başlamıştı. Zaman içinde bu dar ekip iyice daralmıştı. Hele son dönemlerinde “dar ekip”tekilerin sayısı iki elin parmakları kadar bile değildi.
Cumhurbaşkanlığı makamına oturalı beri “dar ekip”in daha da daraldığı ifade ediliyor. Güvensizlik o hale gelmiş ki artık “bir elin parmakları kadar” deniyor. Bu durumun da Erdoğan’ı iyice gerdiği ifade ediliyor.
AKADEMİSYEN BAŞBAKAN
Davutoğlu’nun son günlerdeki konuşmaları dikkat çekici. Kendisi ile yeni bir dönemin başladığı vurgusu yapıyor. Bu durum AKP’lilerin de ilgisini çekmiş. Özellikle AKP’nin kurucu kadrosunda yer alan milletvekilleri “Ne oluyoruz?” diye soruyor.
Erbakan zamanında siyasete atılmış bir AKP milletvekilinin akademisyen siyasetçilere vurgu yaparak, “Bunları kontrol etmek zordur. Eninde sonunda ayrı baş çekerler. Davutoğlu’nu iyi izleyin. Neredeyse AKP hareketini kendisi ile başlatacak. Cumhurbaşkanımız yakında pişman olursa sürpriz olmaz. Kendi düşen ağlamaz. Partinin değil kendisinin tercihi oldu” ifadesini kullandığı konuşuluyor.
AKP kulislerini dinleyince eski İçişleri Bakanı Tantan’ın bir sözünü hatırladım. Tantan bir sohbetimizde, “Hızlı yükselen siyasetçi ve bürokratlara çok dikkat etmek lazım. Kime çalıştığı belli olmaz” demişti.
Yılların emniyetçisi ve siyasetçisi. Her halde bir bildiği olsa gerek!