AKP’de yeni sorun: Hakan Fidan başbakan!

Hakan Fidan başbakan!

Tayyip Erdoğan’ın seçim taktikleri üç temele dayandı.                                       

Bir: Kavga çıkarmak.

İki: Kavgasına partisini ortak etmek.

Üç: Kendi kavgasını milletin kavgası olarak sunmak.

Taktiğini hiç değiştirmiyor. Çünkü sonuç alıyor.

***

Erdoğan’ın hesabı ilk kez Gezi’de (2013) şaştı. Üç cephede birden yalnız bırakıldı: Partide, hükümette, Çankaya’da.

İsyan günlerinde Erdoğan yanında kimseyi göremedi.

Bu, ilkti.

***

17-25 Aralık (2014): F tipinin devirme hamlesi yaptığı günler.

Arkasına baktı. Sadece 2 bürokrat, bir bakan vardı (Hakan Fidan, Efkan Âlâ ve Bekir Bozdağ).

Bu, iki oldu.

***

Tayyip Bey’in hayatta kalma güdüsü yüksek.

30 Mart ve 10 Ağustos’ta mücadeleye tek başına girdi. Partisi yanında yoktu. Fakat yine de başardı.

Çünkü seçmenini inandırdı: Bu kavga senin kavgandır!

***

7 Haziran’da yine sandığa gidilecek.

Erdoğan’ın taleplerine hudut çizilemiyor. İki haftadır salonlarda, meydanlarda, ekranlarda.

Özeti: Hepsini istiyor.

***

Erdoğan kavga modunda. Fakat iç cephe suskun: AKP, hükümet, Ahmet Davutoğlu.

Yüksek vaatlerle davet ettiği Numan Kurtulmuş da.

İslamcı bir kaynak ikilinin durumunu özetliyor:

“Tayyip Bey önlerine bir görev koydu: Kendinizi hiçleştirin.”

“Ahmet Bey de, Numan Bey de direniyor.”

Soruyorum: Bilgiye mi dayanıyorsunuz, yorum mu?

Cevap: “Yorum değil.”

***

7 Haziran seçiminin ana teması ne olacak? Erdoğan çoktan ilan etti: “Başkanlık.”

Davutoğlu: “Başkanlık sistemi tartışmasını doğru görmüyorum.”

Daha ne desin?

***

Bülent Arınç çok net (Bütün özürleri diledi. Geri adım atmayacağını varsayıyorum):

“Partinin Merkez Yürütme Kurulu vardır... Bakanlar Kurulu vardır...”

“İkisinde de birinci önceliğin başkanlık sistemi olduğuna dair hiçbir işaret almadım.”

Milletvekilleri arasındaki durum ne: “Parti grubu içerisinde bunu enine boyuna tartışmadık.”

Kişisel duruşu: “Benim gibi bütün Meclis Başkanlığı yapanlar, parlamenter demokratik sistemi tercih ederler.”

Ayrıca ve önemlisi. Davutoğlu’nun “güler yüzü” üzerinden Erdoğan’ın kavgacılığını açığa düşürdü.

İma yoluyla: Yüzde 50 açısından Erdoğan “nef-ret dili” kullanıyor.

Uyardı: “Türkiye idare edilemez noktaya gidebilir.”

(CNN Türk, Baştan Sona programı, 6 Şubat 2015).

***

Arınç, sorulmayan soruları da yanıtladı:

“Merkez Bankası Başkanı çok saygın, tertemiz, işini çok iyi bilen bir insan.”

“Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Bey, dünyanın en temiz insanı... Bu işi de iyi bilen bir insan. Merkez Bankası Başkanlığı’nda da başarılı oldu.”

Erdoğan ikisiyle de kavgalı ya. Sanki laf yarıştırıyor.

***

AKP için yeni bir sorun daha doğdu: Hakan Fidan.

Malum, istifa etti. Seçimden sonra Dışişleri Bakanlığı yakıştırılıyordu.

Arınç, AKP’deki bir başka sıkıntıyı açık etti: Başbakan Hakan Fidan!

Dedi ki: “Milletvekili olarak kalmaz. Bakan olacak, başbakan olacak derseniz, başbakan olması mümkün değil düşündüğüm kadarıyla.”

Niçin: “Yani bu seçimden sonrasının başbakanı bellidir.” Davutoğlu’nu işaret ediyor.

Soru: Davutoğlu’nun Erdoğan’a direnmesinin bir nedeni de bu mu?

Arınç, Fidan’ı Dışişleri’ne de uygun bulmuyor. Hayırlara vesile olur inşallah!

***

Arınç bir kavga mı başlattı? Ağır basan ihtimal: Hayır. 3 dönemlik ya. Özürsüz konuşma lüksünü kullandı.

Abdullah Gül’e yakın bir kaynak. Genel değerlendirmesi:

“AKP’de siyasi olarak ortaya çıkıp muhalefet edecek merkez yok.”

***

Durum: Partisi ve hükümeti Erdoğan’ı yine desteklemiyor.

Hatta: Karşı çıkış işaretleri veriyor. Bu, yeni bir ilk.

Bakalım: Erdoğan üçüncü kez sıçrayabilecek mi?