AKP'deki muhaliflerin sesi neden kesildi?

Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olacağı konuşulmaya başlayınca AKP içinden tepki geldi. Hatta bu tepki sanılandan da büyük oldu. Erdoğan uzun süre "adayım" diyemedi.

Kimi Erdoğan'ın hırsından korktuğundan, kimi Gül'e yakınlığından, kimi Türkiye'nin felakete sürüklenmesine ortak olmak istemediğinden birçok AKP'li Erdoğan'a "olmaz" dedi.

Ama Kılıçdaroğlu ve Bahçeli Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösterince hepsinin sesi soluğu kesildi. Erdoğan'ın şansı yükseltince susmak zorunda kaldılar.

Erdoğan'a hep mesafeli durmuş, iyi eğitimli bir AKP milletvekili durumu şöyle özetledi:

"Başbakanı seçilememe korkusu sarmıştı. Tam da aday olmaktan vazgeçecekken imdadına Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yetişti. Anket sonuçları da Erdoğan'ı rahatlattı. Erdoğan rahatlayınca bizler de susmak zorunda kaldık. Kılıçdaroğlu-Bahçeli ikilisi bizlerin sesini kesti."

Biraz geç oldu ama, Tayyip'in karşısına 2. Tayyip'i çıkaran Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye duyurulur..!

***

BERLUSCONİ-SARKOZY- ERDOĞAN!

Biri İtalya Başbakanı, Biri Fransa Cumhurbaşkanı. Biri Türkiye Başbakanı ve yeni cumhurbaşkanı adayı. Son dönemde bütün kritik olaylarda rol oynadılar. Irak işgalinde, Libya'da Kaddafi'nin devrilip bütün ülkenin kan gölüne dönmesinde, Suriye'de yaşanan katliamlarda en önde yer aldılar. ABD ne derse eksiksiz yerine getirdiler.

Birbirlerini çocuklarının düğününe çağıracak kadar samimiler.

Bunlardan Berlusconi yargılandı mahkum oldu. Şu anda bir huzurevinde temizlikçilik yapmakla meşgul. Daha büyük cezaların geride olduğu konuşuluyor. Sarkozi geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı. Yolsuzlukla suçlanıyor. Fransa tarihinde bir ilk. Onu kötü günlerin beklediği konuşuluyor.

Erdoğan için de çanlar çalıyor. Cumhurbaşkanı olursa kurtulacağını düşünse de pek mümkün görülmüyor. Artık devir değişti. Her an her şey olabilir. Kazansa bile cumhurbaşkanı süresini doldurabileceği şüpheli!

Şu günlerde hep, "Darısı onun da başına" deniyor.

***

EKMEL BEY, JHARJAH EMİRİ AL-QASİMİ'Yİ TANIYOR MU?

Birleşik Arap Emirliği üç emirlikten oluşur. Bunlardan biri de Jharjah emirliğidir. Dubai ile bitişik. Başında Şeyh Dr. Al-Qasimi var. Al-Qasimi ilginç bir emir. Ermenistan Cumhurbaşkanı'ndan şeref madalyası almıştır. Al-Qasimi'nin desteğiyle Ermeni lobisinin merkezlerinden biri de Jharjah'da açılmıştır.

Kılıçdaroğlu-Bahçeli'nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da Şeyh Dr. Al-Qasimi'yle çok samimi olduğu iddia ediliyor. Hatta özel uçağını zaman zaman ona tahsis ettiği konuşuluyor. Hemen "Ne var bunda? Adam İKÖ Genel Sekreteri" demeyin. Bu samimiyet doğruysa bir sebebi vardır. Acaba ne?

Birdenbire Atatürk'ün koltuğuna oturtulmak istenince insan merak ediyor işte!

LORD CURZON'UN CEBİNDEKİLER

Bizim Kurtuluş Savaşı'ndan ve Lozan Anlaşması'ndan en çok rahatsız olan ülkelerden biri İngiltere idi. İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra Türk Heyetine dönmüş ve "Kabul etmediğiniz şeyleri şimdi cebime koyuyorum; zamanı gelince birer birer karşınıza çıkaracağız" demişti.

Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı 10 Ağustos aynı zamanda Sevr'in yıldönümü. Zamanlama da, 3 cumhurbaşkanı adayının kimliği de manidar!

Son günlerde iktidardan muhalefetten Cumhuriyete saldırılar artınca ister istemez insanın aklına Lord Curzon'un sözleri geliyor işte.

HAZİRAN DİRENİŞİ UNUTULMASIN

Ama eğer böyle düşünen varsa onlara küçük bir hatırlatma yapalım. Aslanlı Yol'dan Ata'sına yürüyen bir milyon 89 bin vatanseveri unutmasınlar. Onlar sadece Ankara'da değil ülkenin dört bir yanında da var. Zamanı gelince de ayağa kalkmaya hazırlar.

"Haziran Direnişi" ispatı. Uyarması bizden. Gerisi onlara kalmış!