AKP’den bir geri adım daha: Davutoğlu Irak’a gidiyor

Bu bilgi ilk kez açıklanıyor. Tarih: 2010 yılının ilk günleri. Yer: Ankara.

Mekan: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun evi.

Konu: 7 Mart'ta yapılacak Irak seçimleri.

Gündem: ABD'ye yakın Sünni lidere bir seçim bloku kurdurmak.

Amaç: ABD 2011 sonunda Irak'tan çekilecek.. Washington'un güveneceği bir hükümete zemin oluşturmak.

Katılımcılar: Irak'ın Sünni-Şii tanınmış politikacıları.

Toplantı sonucu:

Sünni liderlerle "Irakiye" bloku kuruldu.

Usame Nuceyfi, Salih Mutlak ve Irak İhvan'ından Tarık Haşimi gibi isimler yer aldı.

Başlarına İyad Allavi getirildi. ABD'nin en güvendiği Şii politikacı.

***

Özet:

Türkiye, Irak'ın iki büyük seçim blokundan birini kendi Dışişleri Bakanı'nın evinde kurdu.. Hem de hükümet yıkacak.. Hükümet kuracak düzeyde.

İçişlerine doğrudan müdahaleydi bu.

Üstelik ABD'nin çıkarları için.

Ek bilgi: Başbakan Nuri Maliki, toplantıyı anında öğrendi. Diğer Şii liderler de.

Irak tarafındaki algı: Türkiye mezhepçiliği seçti. Hem de gözükara bir şekilde. Ankara'nın her adımını dikkatle takip etmek lazım.

Sonuç: Seçim yapıldı. ABD ve Türkiye yüzünden 10 ay hükümet kurulamadı. Fakat, Irak'ın iç dinamikleri ağır bastı. Başbakanlık Maliki'de kaldı yine.

***

Sonrası malum.

Libya'da NATO'culuk..

Suriye ile düşmanlık..

Irak.. İran.. Ve Mısır'la yüksek gerilim.

Varılan yer: Duvar.

AKP bu yüzden.. Dışarıda"geri adım" mevsimini açmak zorunda kaldı.

Bir: AKP, Kahire'deki büyükelçimizi çekmişti. Gösterişli bir şekilde. Sessizce geri gönderdi. Mısır tarafı hâlâ karşılık vermedi.

Küçük bir dikkat: Adeviye.. Esma.. Darbe.. Demokrasi.. Farkında mısnız? Erdoğan ne kadar az söz ediyor artık bunlardan.

İki: Erdoğan, Maliki ile barışmak için danışmanlarını araya koydu. Maliki, Usame Nuceyfi'yi gönderdi.

Bir dikkat daha: Erdoğan, Maliki'nin de "mezhepçiliğini" unuttu bu ara!

***

Gelelim en yeni gelişmeye.

Bir tanıdıkla konuşuyordum.

Ortadoğu kazanındaki Ankaralı kepçelerden biri.

En son Bağdat'ta görüşmüştük.

Sonra telefonla aradığımda İran'ın Kum kentindeydi. Şimdi Ankara'daymış.

Bir ay içinde.. Akademisyen kartvizitine sığdırılan üç başkent. Fena değil..

***

Ankara-Bağdat-Tahran üçgeninde neler oluyor?

Soru genel, cevap "özel"di:

"Davutoğlu Bağdat'a gitmeye hazırlanıyor."

Tahlillere uyan her yeni adım gibi.. Keyif veriyor insana.

Ama yine de sürpriz.

Tarih belli değil henüz.

Maliki mi çağırıyor, bizimkiler mi gönderiyor?

"Hükümet göndermek istiyor.."

Yani: Alttan alan AKP.

Muhatabım uyarıyor: "Ama ciddi bir şey çıkmaz."

Doğru olabilir.. Bazen, "atılan adım"ın kendisi sonuçtur.

Dikkat: Geri adımlar Mısır ve Irak'la sınırlı kalmayacak gibi gözüküyor. Sırada Suriye var..

***

Zaten, ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) da, birşeyler yapmış..

ÖSO'dan bazı generaller Şam yönetiminden mevkidaşları ile buluşmuş.

"Sorun"u kendi aralarında çözmek için.. Görüşme kararı almışlar.

Haberi, önce İngiliz The Independent yazdı.

"Khabaronline" adlı İran internet sitesi tekrarladı.

İran sitesi, Meclis Başkanı Ali Laricani yönettiği için önemli.

Yani, İran tarafı da "çizgi dışı" bir şeyler öngörüyor Suriye'de.

***

Akademisyen muhatabımın... Bölge turundan sonra yaptığı önemli bir tespit daha var:

"Suriye kirizinde.. Türkiye, Suudi Arabistan, Katar.. Hepsi devre dışı. Hiçbirinin sözü geçmiyor. Bölge ülkelerinden bir tek İran hâlâ devrede.."

Son söz: Bu tablonun da bir siyasi karşılığı olacak.