18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP'den PKK'ya 'Zarrab Modeli'

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ile ilgili piyasaya çok sayıda telefon dinleme tapesi çıktı. Bunlardan birinde, Reza Zarrab yanındakileri dedesinin bir sözü ile uyarıyordu:

"Or.... ile memurun bahşişini peşin vereceksin"

Bu söz çok tartışıldı. Piyasada rüşvetle iş yaptıranlar gülümsedi. Zarrab'a hak verdi. "Sonuç almak için şart" dendi. Bu sözü niye anımsattım? Anlatayım:

Cumhurbaşkanlığı öncesinde AKP'de hummalı bir telaş var. Oy hesapları yapılıyor. HDP-PKK'nin etkin olduğu bölgelerden gelecek oylar kritik önemde. Bu oyların Erdoğan'a aktarılması hesaplanıyor. İmralı-Kandil arasında "iyi polis, kötü polis" durumu var. Öcalan tamam. Ama Kandil ayak sürüyor. "Fırsat bu fırsat ne kadar alabilirsek" havası hakim.

'MEMUR'A BAHŞİŞ YASASI

İşte bu ortamda "Zarrab modeli" devreye giriyor. Öcalan ve PKK'yı memnun etmek için kollar sıvanıyor. Ankara'da kozmik makamlarda, İmralı'da, Kandil'de toplantı üstüne toplantı. Nihayet pazarlıklar belli bir aşamaya gelmiş durumda. PKK ve "aktörlere" yasal güvence sağlayacak hükümet tasarısı dün TBMM başkanlığına sunuldu. Bakanlar Kurulu'na sınırsız yetki veriliyor. Tasarı yasalaşırsa, PKK'nın talepleri artık Bakanlar Kurulu tarafından karşılanacak.

İTİRAZLAR YOL HARİTASININ PARÇASI

Yasanın kabul edilmesinden sonra Bakanlar Kurulu'nun izleyeceği yol haritası konusunda Öcalan'la anlaşılmış. PKK ve HDP'lilerden çıkacak çatlak sesler de yol haritasının parçası. Yani bilgi dahilinde..!

Ne demişti Zarrap?: "Memurun bahşişini peşin vereceksin" Cumhurbaşkanlığı seçimlerine şunun şurasında ne kaldı? Erdoğan, oyunu almak için Öcalan ve PKK'ya "bahşişini" peşin veriyor.

Ne de olsa onlar da "memur". Kimi MİT'in, kimi ABD'nin!

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösterip Erdoğan'ı rahatlatsa da o işi şansa bırakmıyor.

HDP'YE GİTMEZMİŞ

Erdoğan dün cumhurbaşkanı adaylığı için bazı siyasi partileri ziyaret etti. Gazetecilerin "HDP'yi de ziyaret edecek misiniz" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi. Sorunun sipariş olup olmadığını bilmiyorum. Ama yanıt biraz garip.

Brüksel'de, Oslo'da PKK yöneticileriyle masaya oturmakta, PKK yöneticilerine devletin uçağını tahsis etmekte bir mahsur görmeyen Erdoğan, HDP'ye hava atıyor. Belki de "Benim muhatabım siz değilsiniz, Öcalan" demek istiyor.

Öcalan'ın gözdelerinden Sırrı Süreyya Önder geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da düzenlenen mitingde bir konuşma yaptı. Öcalan'ın son selamını getirdiğini bildirdi. "Önümüzdeki yıl Öcalan kendisi bu meydandan size selam verecek" dedi.

Belli ki cumhurbaşkanı seçimi öncesinde verilen sözler var.

AKP'DE BOŞ KAĞIDA İMZA

AKP cumhurbaşkanı adayını 1 Temmuz günü açıklayacak. Ama şimdiden milletvekillerine boş kağıda imza attırılıyor. İmza atılan kağıdın üzerinde cumhurbaşkanı adayının ismi yok. "Sen imzanı at, gerisine karışma. Ben kimi uygun görürsem onun ismini yazarım" deniyor.

İmzalanan kağıtların üzerine Abdullah Öcalan yazılıp YSK'ya verilmesi bile mümkün. TBMM'de AKP kulisinde milletvekillerine bu durumu sorduk. 3 dönem engeline takılacaklar tepkili. Ama kendi aralarında. TBMM'de ilk dönemini yaşayanlar ise sessiz. "Başbakan ne derse yaparız. Biz onun ipine sarıldık" havasındalar.

Şu ceylan derisi koltuklar nasıl bir etki yapıyor bilemiyorum. AKP'de de, CHP'de de, MHP'de de durum aynı. O koltukları görünce hepsinde genel başkan aşkı depreşiyor.

İstisnalar elbette var. Ama kaideyi bozmuyor.