18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’li eski bakanla sohbet

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

AKP’li eski bir bakanla konuştum.           

Konumuz Tayyip Erdoğan.                         

“Hepiniz” dedi, “Tayyip Bey’i hafife aldınız.”

Laik çevreleri kastediyordu.

***

Anlattı.

“Başarısı oy alma gücüyle sınırlı değil.”

“Aynı zamanda zekidir. Çekirdekten yetişti. Politikada tecrübelidir.”

Deneyimini uzun başbakanlık dönemiyle sınırlamadı.

“O koltuğa zaten geniş bir tecrübe birikimiyle oturdu.”

Ta gençlik kollarından başlayan sürece gönderme yapıyordu.

***

Bir gözlemini aktardı.

“2004’te MKYK’da görev yaptım.” (AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu.)

“En isabetli görüşler Tayyip Bey’den çıkardı.”

İtiraz ettim: Gündelik politik oyunlarda usta olabilir ama...

İtiraz sırası ondaydı: “Hayır, stratejik bakmasını da bilirdi.”

2004 seçiminden bir örnek verdi.

“Anketlerde oyumuz % 54 çıkıyordu. Tayyip Bey rahatsız oldu.”

“Bizim için iyi olmaz dedi. Bu seviyede tutunmak zor.”

“Sonraki seçimde bir puan az alsak, oy kaybetmiş sayılırız.”

(Not: AKP’nin 2004 yerel seçim oy oranı 41.7 oldu.)

***

Bunları niye aktardım?

Ardından söylediklerine anlam kazandırdığı için. Erdoğan’a karşı önyargılı değildi yani.

***

Önce sordum: “Erdoğan’la nereye kadar?”

Sonra tespitimi aktardım: “İçte ve dışta herkesle kavgalı.”

Dedim ya, tepkili değildi. Onayladı.

“Öyledir. Beraber yola çıktıklarından kimse kalmadı yanında.”

Nasıl?

Kestirmeden konuştu: “Hepsini bir bir tasfiye etti.”

Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener gibi isimleri kastediyordu.

“3 dönem” kuralını hatırlattım: 7 Haziran’da eskiler bütünüyle süpürülecek.

Yine onayladı.

***

(Ek not: Bir başka üst düzey isim. Abdullah Gül’e yakın(dı?).

3 dönem kuralında yorumu ilginç.

“Tayyip Bey hesap adamıdır. Bugünleri öngördü.”

Ona göre: “Zaman ayarlı bu tasfiye mekanizmasının işine yarayacağını biliyordu.”

İtirazım: Sanmıyorum. Muhatabım sonuca bakarak konuşuyordu.

Fakat: Başka bir gelişme var gibi.

Abdullah Gül ile saf tutan bazı isimler. Arayıştalar. Galiba kopuyorlar.)

***

AKP’li eski bakana üsteledim.

Erdoğan içteki bütün ittifaklarını bozdu: Liberaller, Cemaat ve dava arkadaşları. Herkesle kavgalı.

Dışta da destekçisi kalmadı: Batı, Arap ülkeleri. Rusya ve İran ise “kerhen” modunda.

Soru: “Sürdürülebilir bir durum mu?”

Muhatabım rasyonal: “Evet, çıkmaza girdi.”

Fakat yine de açık kapı bıraktı: “Tayyip Bey’in alternatifi var mı?”

Şimdi tartışmayacağım. Kaydediyorum sadece.

***

Suriye politikası: Baştan beri itiraz ettiğini biliyorum. AKP’deki yaygın Suriye rahatsızlığını hatırlattım.

Neden yanlıştan dönmek için adım atmıyorlardı? Boş durmamışlar.

“Suriye politikasının değişmesi girişimde bulunduk. Hem de birkaç defa.”

Çaresiz görünüyordu: “Fakat sonuç alamadık.”

Erdoğan yanlışta nereye kadar ısrar eder?

“Duvara çarpmadan değişme ihtimali gözükmüyor.”

Dikkat:

Bir: “Duvara dayanmak”tan değil “çarpma”dan söz etti.

İki: Bu kadar hasara rağmen, henüz “çarpma” meydana gelmemiş!

***

Mısır konusu. Davutoğlu hükümetinin bir girişimini hatırlattım.

New York’taki BM sonbahar toplantıları sırasında.

Türkiye-Mısır dışişleri bakanları randevulaşmıştı. “Tamirat” için.

Erdoğan randevuyu öğrendi. BM kürsüsünden Mısır yönetimine saldırdı.

Mısır yönetimi de görüşmeyi iptal etti.

Sordum: Başka AKP kaynakları teyid etti. Erdoğan’ın kendi hükümetinin girişimini bilerek sabote ettiğini düşünüyorum.

AKP’li bakan güldü: “Tam da öyle yaptı.”

Yorum yapmıyor, bilgiye dayanıyordu.